Finans piyasalarında gergin bekleyiş
Finans piyasalarında gergin bekleyiş
Uluslaralarası piyasalarda Amerikan Doları'nın Euro karşısında ilk kez 1.60 seviyesinin altına gerilemesi, ham petrol fiyatının 120 dolara dayanması, değerli madenler ve tarım ürünleri fiyatlarının hızla tırmanması ve borsalardaki dalgalı seyir yatırımcının önünü görmesini engelliyor. Analistler, doların seyrinde ABD ve Avrupa merkez bankalarının faiz kararlarının etkili olacağını söylerken, doların yönü petrolde de belirleyici olacak. Borsanın seyri ise, şirketlerin bilançolarının nasıl geleceğine bağlı. . Dolar aşağı, Euro yukarı Amerikan Doları önceki gün Euro karşısında yine ciddi bir değer kaybına uğrayarak, 1.6019 seviyesine indi. Doların değeri, Amerikan ekonomisindeki çalkantı ile beraber aylardan beri zayıflıyor. ABD Merkez Bankası FED, kriz yüzünden faiz oranlarını son aylarda büyük oranda indirdi. Buna karşın Avrupa Merkez Bankası (ECB) Avrupa'da enflasyon oranları inmezse Euro bölgesi için faiz oranlarını artırabileceğini açıkladı. Bu açıklamalar, Euro'yu beslerken, enflasyon baskısı nedeniyle Avrupa'nın faizleri düşürmekten kaçınması nedeniyle Euro'ya talebin devam etmesi bekleniyor. FED'in 30 Nisan'da faiz oranlarını çeyrek puan indirmesi beklentileri de eklenince, doların değerinin daha da düşmesi muhtemel. FED'in önceliğinin piyasalara likidite sağlanması olduğu, Amerikan konut piyasasının kırılganlığını koruduğu tespit edilen son raporların da faiz indirimini desteklediği belirtiliyor. Bu arada aşırı güçlü Euro, Avrupa'nın ekonomisi için tehdit olarak görülmeye başladı. . Petrolde 150 dolar tartışması Ham petrolün varili 120 dolara kadar yükseldi. OPEC'in üretiminde değişikliğe gitmeyeceği beklentisi, zayıf dolar ve Nijerya'daki üretim endişeleri piyasayı yükseltiyor. Analistler, dolar değer kaybettikçe petrol fiyatlarının yükselişini sürdüreceği görüşünde. The Economist'te yer alan bir yoruma göre, petrol reel olarak henüz zirve yapmamış olabilir. Deutsche Bank'ın eski ve yeni petrol fiyatlarını kıyaslayarak yaptığı bir araştırmaya göre, petrolün hala yükselme payı var. Buna göre, 1980'lerde sanayileşmiş ülkelerde kişi başına ortalama yıllık gelir 318 varil petrol almaya yetiyordu. Batılı bir tüketicinin şu an 318 varil petrol alması için petrolün varil fiyatının 134 dolar olması gerekiyor. Bir başka örnek ise enerji fiyatlarının ABD'deki geliri nasıl etkilediği. 1980'de enerji ABD'linin gelirinin yüzde 8'ine mal olurken, bugün bu oran yüzde 6.6. Enerjinin bütçeye verdiği zararın yeniden yüzde 8'e çıkması, petrol fiyatının 145 dolar olması anlamına geliyor. Petrole yapılan harcamanın küresel üretim içinde 1980'lerde yüzde 5.9 olan payı bugün yüzde 3.5. Bu oranın eskisi gibi olması, petrol fiyatının 150 doları bulması demek. . Borsa, şirket karlarına endekslendi Hisse senedi piyasaları da dalgalı bir seyir izliyor. Önceki gün doların euro karşısında değer kaybetmesiyle Avrupa ve ABD borsaları baskı altında kaldı. Avrupa ve ABD'de dün de negatif seyir hakimdi. Bankacılık hisselerinin düşmesinin, kredi pazarındaki sıkışıklığın devam ettiği kaygılarını pekiştirmesiyle Avrupa borsaları ve ABD vadeli işlemlerinde düşüş kaydedildi. İtalyan UniCredit'in kontrolündeki HVB'nin aktiflerinin değerini düşüreceği yolundaki açıklamasının ve Ambac Financial'ın beklentilerin üzerinde kayba uğradığını duyurmasının ardından borsalar geriledi. Royal Bank of Scotland için satış tavsiyesi yapılması borlardaki düşüş tetikledi. 18 büyük Avrupa borsasından 16'sı gerilerken, Fransa'da Cac 40 endeksinde yüzde 0.3, Almanya Dax endekside yüzde 1, İngiltere FTSE 100 endeksinde yüzde 0.9 değer kaybı yaşandı. Analistler, borsaların ABD ekonominden gelen verilere ve şirketlerden gelen kar haberlerine odaklandığını söylüyor. şirket karlılıkları hayal kırıklığı yarattığı süreceği borsalardaki volatilitenin devam edeceği öngörülüyor.