Ford Otosan'dan Türkiye'nin ilk yerli hibrit elektrikli aracı

İSTANBUL - Ford Otosan, Türkiye pazarının yanı sıra, global pazarda da rekabet edebilecek, taşıt emisyonları ve yakıt tüketimi regülasyonları nedeniyle, alternatif yakıt ve aktarma organlarına sahip, ileri teknolojili ürünler sunabilmek için üniversite ve araştırma merkezleriyle işbirliği yapıyor. Ford Otosan'ın projeyi tanıtmak amacıyla düzenlediği basın toplantasında konuşan Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı Ufuk Güçlü, Avrupa Birliği'nin uzun vadede hedeflediği taşıt teknolojisini içeren, hem yakıt tüketiminde büyük tasarruf sağlayan, hem de zararlı emisyonları ciddi oranda düşüren bir araç geliştirmek için TÜBİTAK ve İTÜ ile 2005 yılında başlattıkları projeyi devam ettirdiklerini açıkladı. Projenin sanayi-üniversite-araştırma merkezleri işbirliği temellerine oturtulduğunu ifade eden Güçlü, projenin rekabet öncesi işbirlikler için çok önemli bir örnek teşkil ettiğini belirtti. Güçlü, TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü, İTÜ Otomotiv ABD ve İTÜ MEKAR gruplarına da çalışmalarındaki işbirliğinden dolayı teşekkür etti. Proje üç yıl önce başladı Projeyi, rekabet öncesi, sanayi-üniversite işbirliği projesi olarak tanımlayan Güçlü, geleceğin teknolojisi olarak kabul edilen "hibrit" teknolojisi için, ilk adımı Nisan 2005'te projenin 1. fazı ile attıklarını belirtti. Güçlü, bir yıl gibi kısa bir sürede projenin 1. fazının tamamlandığını ve Temmuz 2006'da basına ilk tanıtımının yapıldığını hatırlattı. Projeye, Avrupa Birliği Çevre Ödüllü Güçlü, geçtiğimiz 20 Mayıs'ta, Avrupa'nın en prestijli çevre ödülü olan, "Avrupa Birliği Çevre Ödülü" Türkiye programında, projenin 1. fazıyla büyük ödüle layık görüldüklerinin altını çizerek, bu ödülü almaktan Ford Otosan olarak büyük gurur duyduklarını ifade etti. TUBİTAK MAM: ARGE faaliyetlerini destekliyouruz TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkan Vekili Önder Yetiş Ar-Ge kültürü olmayan bir ülkede ekonomik olarak kalkınmadan söz edilemeyeceğini belirterek, TÜBİTAK MAM'da yapılan araştırmaların Türkiye için ekonomik faydaya dönüşmesine önem verildiğini ifade etti. Yetiş, TÜBİTAK MAM'da 1998 yılında Milli Savunma Bakanlığı ile birlikte başlayan çalışmalarda edinilen teknolojik bilgi birikiminin ELİT-1 seri hibrid elektrikli araç prototipi ile sivil uygulamalara aktarıldığını ve hibrid elektrikli hafif ticari ve ağır vasıta araçlarında devam ettiğini belirterek, FOHEV-2 kodlu hibrid aracın, elektrik motoru, batarya, araç kontrol sistemi gibi elektrikli araç alt sistem bileşenleri ve diğer projelerle bu yolda büyük bir adım atıldığını ifade etti. Sanayi AR-GE'ye kaynak ayırmalı İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Derbentli, "Teknoloji sürekli bir gelişim ve değişim yaşamaktadır. Bu nedenle sanayi kuruluşlarımızın araştırma geliştirmeye, eğitime ve üniversiteler ile işbirliğine önem vermeleri, kaynak ayırmaları zorunludur. Üniversiteler aynı zamanda sanayide çalışacak mühendislerin yetiştiği kurumlardır. Bu nedenle sanayi kuruluşlarının eğitim programlarını eleştirerek, laboratuvarlara katkıda bulunarak, öğrencilere staj olanağı sağlayarak bu sürecin içinde olmaları üniversite yöneticileri olarak bizi güçlendirecektir" dedi. Projenin 2. fazı tamamlandı Prototip hakkında teknik bilgiler veren proje koordinatoru ve Ford Otosan AR-GE Müdürü Dr. Murat Yıldırım, Transit Hibrit elektrikli araç projesinin, hem motorin, hem de elektrikle çalışması prensibine dayalı olarak geliştirildiğini belirtti. Yıldırım, ikinci fazda aracın paketlenmesinin yanı sıra tüketim ve performans değerlerinin ve hibrite özel bileşenlerin seri üretim için maaliyet ve ağırlık bakımından iyileştirilmesi amaçlandığı bilgisini verdi. Yıldırım, "Ön aksa güç veren dizel motorun yanı sıra her iki aksında da elektrik motoruna ve bir batarya sistemine sahip yeni tahrik sistemi, hem frenleme sırasında aracın kinetik enerjisinin geri kazanımı, hem de elektrik motorlarının getirdiği şarj yeteneği sayesinde, oldukça iyi bir yakıt ekonomisi, tırmanma ve hızlanma performansına sahiptir. Dizel motoru durdurup, bataryada depolanmış elektrik enerjisini kullanarak, sıfır tüketim ve sıfır emisyonla, yoğun trafikte belirli bir mesafe gürültüsüz bir şekilde katedebilmektedir. Bütün bu fonksiyonları, manuel şanzımanlı bir araçta, sürücü alışakanlıklarında hiçbir değişiklik gerektirmeden birleştirmesi, yeni Ford Transit Hibrit prototipini özgün hale getirmiştir" dedi