"Gemi yan sanayisinde üreticiye sertifikasyon desteği verilmeli"

Gemi inşa ve özel tasarımlı projelerle geçen yıla göre kayda değer oranda ivme yakalayan Türk denizcilik sektörü yan sanayide eksiklikler yaşıyor. İmal edilen yan sanayi ürünlerinde Türk Loydu'nun sertifikasyon ile ilgili süreçlerde yüksek ücret talep etmesi sektör temsilcilerini zorluyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BARIŞ SEDEF

İSTANBUL - Endüstiriyel yan sanayide Türkiye'de önde gelen ve yurt dışına makine ve ekipman ihracı yapan birçok firmanın yüksek sertifikasyon bedelinden dolayı deniz sanayine yönelik ekipman imalatı yapmadığını belirten Ortech Marine Genel Müdürü Ömür Karataş, "Devletin bu alanda vereceği destek ile denizcilik alanında yan sanayiye yönelik ciddi bir gelir elde edilmesi söz konusu olacaktır. Türk yerli imalat sektöründe, gemi ekipmanlarına yönelik son derece kaliteli üretim yapan markalar var. Ancak sertifikasyon maliyetlerinin yüksek olması bu markaların deniz piyasasına yerli ürün sunmasındaki önemli engellerden birisi" şeklinde konuştu. Gemi inşa da yakalanan başarının yan sanayide de sürdürülmesi gerektiğini anlatan Karataş, böylece Türkiye'nin sektörden elde edeceği gelirin de kademeli bir şekilde artacağına dikkat çekti.

"IACS'e üyelik Türk Loyudu'nun önceliği olmalı"

Deniz sanayine sertifikasyon hizmeti veren Türk Loydu'nun sertifikasyon konusunda dünyada önde gelen kurumlar arasında yer aldığını ifade eden Karataş, Türk Loydu tarafından yapılan sertifikasyonların globalde kabul görmesi için Uluslararası Sörvey Kuruluşuna (IACS) üyeliğini kabul ettirmesi gerektiğini anlattı. Türk Loydu'nun yaptığı sertifikasyonların sadece Türk bayraklı gemilerde ve Askeri projelerde geçerli olduğunu kaydeden Karataş şöyle devam etti, " Bu durum Türk deniz sanayi için büyük bir eksiklik. Gemi sahipleri, IACS kuruluşları arasında yer almayan Turk Loydundan ‘gemilerin değerlerini düşürür korkusu' ile sertifikasyon hizmeti almak istemiyor. O yüzden Türk Loydu'nun öncelikli hedefleri içerisinde Uluslararası Sörvey Kuruluşuna(IACS) üyelik olmalı ve aynı şekilde gemi inşasında yapılan kaliteli üretimlerin, Gemi yan sanayideki sertifikasyon sorunlarının giderilmesi ile desteklenirse Türkiye sektördeki rüştünü kabul ettirmiş olacak gemi ekipman üretiminde de ihracat payını arttıracak."

Avrupa'da yan sanayideki gelişmeler yakından takip edilmeli

Avrupa'da yan sanayi üretiminde, birçok ürün gamında sorun çözücü ciddi gelişmeler kaydedildiğini anlatan Karataş, "Tamir bakım noktasında basit bir örnek vermek gerekirse, gemi sterntubeden denize yağ kaçırdığı zaman, sterntube yağ keçelerini değiştirmek için gemiye havuz aramaya başlıyoruz. Acil bir havuz arama ve kısa sürede bulma çok büyük maliyetlere neden olabiliyor. Geminin pervane shaftını yataklayan sterntube yağ haznesine konulan bir katkı ile denize yağ sızdırma sorunu uzun süreli ortadan kalkıyor" diye konuştu. Sterntube yağı içerisine konulan katkı da 2 mikron çapında plastik bilyelerin bulunduğunu anlatan Karataş, mevcut bilyelerin hasarın meydana geldiği yüzeyle fiziksel bağlantı sağlayarak metalin üzerinde bulunan yüzey boşluklarına yerleşerek denize yağ sızıntısını durdurduğunu, sürtünmeye bağlı olarak meydana gelen aşınmayı azalttığını bildirdi. Ürünün Avrupa'dan ithal edildiğini anlatan Karataş, gerekli desteklerin sağlanması ürünün Türkiye'de de üretilebileceğini söyledi.

"13 yıl geçmesine rağmen Ballast water treatment sistemi yok"

Ballast water treatment sistemi ile ilgili süreçlerin 2004 yılında başladığını anlatan Karataş, " Aradan 13 yıl geçti ancak Türkiye'nin bir Ballast water treatment sistemi yok. Çünkü yurt dışında almak daha kolay geliyor. Dışarıya binlerce dolar para veriyorsunuz bunu ülke içerisinde üretmek daha maliyetli gözükebilir ancak yaptığınız yatırımların tamamı iç pazarda istihdam ve para akışı sağlayarak ekonomiye canlılık sağlayacaktır" şeklinde konuştu. Boğazlarda demirde bekleme süresinin 48 saatten 168 saatte çıkarıldığını anımsatan Karataş, bu değişiklikle boğazlardan 500 milyon dolarlık gelir elde edilebileceğini söyledi. Karataş, gemilere verilecek transit yedek parçaların gümrük kontrolleri ve havalimanlarında bekletilme süresinin azalması ile gemilerin ihtiyaçlarını kısa sürede temin edeceğini belirterek, "Gemilerin boğazda bekleme sürelerinin bir haftaya çıkarıldı. Bu durum geminin bakımı konusunda olumlu bir uygulama ancak bu sürede gemi ihtiyacı olan yedek parçasını temin edemiyorsa ve ihtiyaçlarını gümrük mevzuatı nedeni ile karşılayamıyorsa bu sürenin önemi yok. Boğazlardan her yıl 45 bin dolayında gemi geçiyor. Tamir bakım noktasında bunların yüzde 10'una hizmet verebilirsek bu alanda Türkiye'nin gelirinde de kayda değer oranda bir yükseliş olacak" dedi.

Singapur'un yıllık bazda gayri safi milli hasılasının 468 milyar dolar olduğunu ve bunun büyük bir bölümünü denizcilik sanayisinden elde ettiğini anlatan Karataş, "Singapur'un deniz ticaretinde sağladığı gümrük işlem mevzuat kolaylıkları ülkelerine gelir anlamında dönüyor" diye konuştu. Türkiye'nin gemicilik sektöründen geçen yıl yaklaşık, 1 milyar dolarlık bir gelir elde ettiğini anımsatan Karataş, " Üç tarafı denizle çevrili bir ülke olmamıza rağmen bu rakam global bazda çok düşük. Türkiye bu alanda dünyadaki önemli oyuncular arasında olabilir, ancak bu durum gelir anlamında tam olarak yansımamaktadır." diye konuştu.