Gerginlik ve talep azlığı lüks konut satışını vurdu
Gerginlik ve talep azlığı lüks konut satışını vurdu
İSTANBUL - Dünyadaki mortgage krizinin yansımalarının Türkiye'de hissedilmesi, AK Parti hakkında açılan kapatma davası ve ardından Ergenekon davası nedeniyle siyasette giderek tırmanan gerginlik gayrimenkul sektöründe durgunluğa neden olurken, bu durgunluk en fazla lüks konut satışlarını etkiledi. 2007'de TÜİK'in yaptığı araştırma sadece İstanbul'da 180 bin konut fazlasının bulunduğunu ortaya koyuyor. Bunların talep görmeyen lüks konutlardan oluştuğunu vurgulayan İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası Başkan Yardımcısı Nizameddin Aşa, bu konutların ne kiralık ne de satılık olarak talep görmediğini söyledi. Bu yıl sayının daha da çoğalacağını tahmin ettiklerini belirten Aşa, "Özellikle banka kredisi ile bu konutu satın alanlar sıkıntıda. İnsanlar 'ödemeyi nasıl olsa taksitle yapacağım veya ondan bir getiri elde edeceğim' diye alıyordu. Ancak bu evlerin çoğu zamanında teslim edilemedi. Biten evler de lüks olduğu için talep yok. Birçok inşaat firması, yeterli satış olmadığı için konutları bitiremedi" dedi. "Beklenti tutmadı talep azaldı" Plansız olarak "nasıl olsa satarım" mantığıyla hayata geçirilen projelerin lüks segmentinde şişme yarattığını söyleyen Aşa, "Bu projeler daha çok bütün halkın lüks konut beklentisi içinde olduğu kabul edilerek yapılan projeler. Örneğin Bahçeşehir'den çok lüks konut alınmış. En az bin 500-bin 600 YTL getiri bekleniyor. Fakat şu anda 700-800 YTL'ye kiraya veremiyor. Ama aidat ödüyor. Dolayısıyla bu insan sıkıntı içinde yaşıyor. Çünkü, çoğu bunu banka kredisiyle aldı" diye konuştu. Banka faizlerinin düşmesinin gayrimenkul fiyatlarını bir anda şişirdiğini kaydeden Aşa, 2004'ten önce 30 bin YTL olan bir konutun fiyatının 150 bin YTL'ye kadar çıktığını vurgulayarak, sonrasında yapılan çok sayıda konutun gerçek anlamda alıcı kitleye hitap etmediğini belirtti. "Yapılan lüks konut projeleri de belli bir ölçüye kadar talep gördü. Ondan sonra bu talep bitti" diyen Aşa, "Az çok imkanı olan aldı. Fakat almak isteyen kesim de hem sosyal konumuna, hem de maddi konumuna uygun ev bulamadı. Bundan dolayı talep azaldı" açıklamasında bulundu. "2010'dan önce hareketlilik yok" 2004 ve 2006 yıllarında sektörde yüzde 300'lere varan bir büyüme gerçekleştiğine işaret eden Aşa, 2007'den itibaren taleplerin azalmaya başladığını, bu durumun da aşırı şişmiş fiyatların normalleşmesini sağladığını söyledi. "Ama bu aydan sonraki düşüşleri artık gerçek fiyata dönme değil, gerçek anlamda düşüş diye nitelendirmek lazım" diyen Aşa, 2008'in gayrimenkul sektörü açısından 'kayıp yıl' olacağını belirtti. Bu yıl fiyat yükselişleri veya çok canlı bir piyasa öngörmediklerini dile getiren Aşa, "Ancak 2008'in sonuna doğru dönemsel bir hareketlilik bekliyoruz. Fakat bu tamamen sektöre yansıyacak bir şey değil. 2009'un bir geçiş dönemi olacağını, 2010 yılında piyasaların özellikle mortgage sisteminin işler hale gelmesiyle düzeleceğini düşünüyoruz. 2010 yılından önce kimse gayrimenkul sektöründe hareketlilik beklemesin" dedi. Ulus'ta 100 m2'lik daire 500 bin YTL'ye alıcı buldu İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası'nın verilerine göre, genelde kriz zamanında fiyatların sabit kaldığı Bebek, Suadiye, Ulus, Ataköy ve Etiler gibi lüks semtlerde bile 2008'de satılık daire fiyatları yüzde 5 ile 10 arasında düşüş gösterdi. Düşüşlerin ise 2010 yılına kadar süreceği bekleniyor. En fazla düşüş ise Kurtuluş ve Ulus'ta oldu. Kurtuluş'ta 2007'de 100 metrekarelik bir dairenin en yüksek fiyatı 200 bin YTL iken, 2008'de aynı dairenin fiyatı 140 bin YTL'ye kadar düşüş gösterdi. Ulus'ta ise 2007'de 530 bin YTL'ye satılan 100 metrekarelik bir daire, 2008'de 500 bin YTL'ye alıcı bulabildi. 2008'de konut fiyatları sadece, Ataşehir, Bahçelievler, Bakırköy, Caddebostan, Florya ve Kağıthane'de aynı kaldı. Kiralık konut fiyatları açısından bakıldığında ise durum hemen hemen satılık konutlar gibi. Yine İstanbul'un birçok ilçesinde ve semtinde konutların kiraları düştü. Sadece Altıyol, Ataşehir, Bebek, Caddebostan, Çengelköy, Emirgan, Etiler, Eyüp, Feneryolu, Kurtköy, Küçükyalı, Samandıra, Sarıyer, Suadiye, Sultanbeyli, Tarabya, Ulus ve Yeniköy'de kira fiyatları değişmedi. Müteahhitlerin elinde çok fazla konut stoku birikti Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, dünyadaki finansal krizin Türkiye'deki etkilerinin yavaş yavaş hissedilmeye başladığını belirterek, konut yapıp satan müteahhitlerin elinde çok fazla konut stoku biriktiğini söyledi. Eren, bu durumdan konut sektörünün biraz yara alacağını kaydetti. Dünyadaki finansman krizinin, bankaların daha az ve daha zor kredi vermesine neden olduğunu belirten Eren, "Böyle olunca da yatırımcı, vatandaş konut alımını durdurdu. Bu, konut sektöründe ciddi bir duraklamaya ve paniğe neden olacak" dedi. Müteahhitlerin satma trendinin aynı hızla devam edeceği düşüncesiyle tam gaz konut ürettiğini belirten Eren, "Ama konut alımının durduğu görüldü. Ellerinde çok fazla konut stoku birikti. Arz talep dengesinde negatif bir görüntü var" diye konuştu. Müteahhitlerin, satış ilanlarında bankaların vermediği faizleri teklif ettiğine işaret eden Eren, "Direnmeye çalışıyorlar. Bunların bir kısmı zora girecek. Zora girince de ya zarar ederek ya da fiyat kırarak ellerindeki konutları satmak zorunda kalacaklar. Bir kısmı da nakit akışındaki negatif etkiden batacak diye korkarım" dedi. Ateş: Sektör yüzde 50 daraldı, iflaslar var İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ateş, dünyadaki mortgage krizinin Türkiye'ye yansıması ve AK Parti'ye karşı açılan kapatma davasının ardından yaşanan gerginliğin piyasada sıkışmaya neden olduğunu belirterek, sektörün yüzde 50 oranında bir daralma içinde olduğunu söyledi. Şu anda inşaat firmalarının üretim yaptıklarını ancak konut satamadıklarını, kurumsallaşmış inşaat firmaları dışında birçok inşaat firmasının kepenk kapattığını, iflas durumunda olduğunu da ifade eden Ateş, "Birçok inşaat firması şu anda çivi vuramıyor, inşaattan çekiç sesi gelmiyor. 2 yıl sonra evi bitireceklerini taahhüt ettikleri halde kendilerinden daire ve işyeri alan müşterileri ile görüşerek bu sürenin 6-7 yıla çıkarılması yönünde çalışıyor" dedi. Kiralık konutlarda da talep olmadığını ifade eden Ateş, gayrimenkul sektörünün sıkıntıda olduğunu kaydetti. Retürk: Nakit olanlar için şimdi ev alma cazip Retürk Gayrimenkul Danışmanlık Genel Müdürü Murat Gener, geçen yılın yaz aylarından itibaren emlak piyasasında satıcıların gayrimenkullerini nakde çevirmeleri anlamında bir daralma yaşandığını belirterek, şunları söyledi: "Bu daralma nedeniyle de satıcı taraf evlerini satmakta zorlanıyorlar ve bunun için de fiyatları aşağıya doğru çekiyorlar. Bu da şu an itibariyle gayrimenkul piyasasında ciddi anlamda fiyatların ucuzladığı ve yatırım imkanlarının arttığı bir dönem olarak gözümüze çarpıyor. Buradaki arkadaşlarımızla bir araştırma yaptık, bu kış ile geçen kışı kıyasladığımızda gayrimenkul fiyatlarında yüzde 20'ye varan oranlarda aşağı doğru hareket gördük." Gener, nakit parası olanlar için şu anda ev almanın cazip olduğunu dile getirdi. Y&Y GYO: C grubu projelerin başarı şansı yükseldi Y&Y GYO AŞ Finans Müdürü Ahmet Alga, sektör genelinde A ve B grubu projelere çok fazla yer verildiği için bu alanda doygunluk yaşandığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Dolayısıyla C grubu projelerin başarı şansı yükseldi. Orta ve alt gelir gruplarına yönelik, ucuz ve kaliteli konutların pazara girmesi sektörün sürdürülebilir gelişmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Konut talebi için önemli parametreler, konut alıcılarının ekonomiye ilişkin beklentileri ve mevcut kredi koşullarıdır. Beklentilerin ve kredi koşullarının iyileşmesiyle sektör daha canlı hale gelecektir."