Gıdada yeni zamlar kapıda
Gıdada yeni zamlar kapıda
İSTANBUL - Dünyada yaşanan kuraklık ve beraberinde gelen rekolte düşüklüğü yüzünden pirinç ve buğday fiyatları ikiye katlanırken, gıdadaki artışın sadece bu ürünlerde sınırlı kalmadığı yeni zamların da kapıda olduğu ortaya çıktı. Özellikle beyaz ve kırmız et ile yemeklik yağ ve makarnada fiyat artışlarının yaşanacağı belirtiliyor. Sektör temsilcileri artışın nedenini kuraklık, bazı spekülatörlerin hammaddeleri alıp stoklamaları ve Hindistan ile Çin'deki talep artışına bağlıyor. Gıda fiyatlarındaki artışın 2008 sezonunda da devam edeceğini vurgulayan Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Başkanı Necdet Buzbaş haziran ayına kadar oluşacak yağış durumunun gıda fiyatlarındaki artış oranlarını belirleyeceğini söyledi. Buzbaş, yeterli yağışın olmaması halinde yumurta, tahıl, buğday ve mısır gibi ürünlerde artış olabileceğine dikkat çekti. Kırmızı ette yüzde 10'luk zam kapıda Et Üreticileri Birliği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Kayar, önümüzdeki 3-4 ay içerisinde kırmızı et fiyatlarının minimum yüzde 5 ile yüzde 10 arasında artacağını söyledi. Et fiyatlarındaki artışın tarım ve tahıl fiyatlarından kaynaklanacağını belirten Kayar, petrole bağlı olarak tahıl fiyatlarının dünya piyasalarında son 1-2 yıldır dolar bazında ikiye katlandığını kaydetti. Arpa, mısır gibi nişastası bol olan tahıl ürünlerinin biyoetinol ve biodizelde kullanıldığını belirten Kayar, "Üretim aynı seviyede kaldığı halde, bizim kullandığımız tahıl arzında yüzde 30-50'lere varan düşüş oluyor. Bunun önüne geçemiyoruz, çünkü petrol daha avantajlı. Bu artış da direkt yem fiyatlarını etkiliyor. Yem fiyatları artınca üretici zarar etmemek adına hayvan sayısını düşürüyor" dedi. Kayar, "Şu anda karkas kemikli etin fiyatının 9.5 YTL olduğunu düşünürsek, yüzde 10'luk artışla kemikli et 10.5 YTL, kemiksiz et 15-16 YTL'yi bulur. Bunun perakende satış fiyatı da 20 YTL'ye kadar çıkar" diye konuştu. Beyaz ete yüzde 20 zam olmazsa, iflaslar başlar Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Zuhal Daştan da aralık ayından itibaren yapılan fiyat artışlarının zararı kapatmadığını belirtti. Bütün tavuğun bugünkü toptan fiyatının KDV dahil 2.86 YTL olduğunu açıklayan Daştan, poşetli pilicin ise 3 ila 4 YTL arasında fiyatlarla satıldığını kaydetti. Mısırdan soya fasulyesine kadar tavuğun ana girdisi olan hammadde fiyatlarına çok fazla zam geldiğini dile getiren Daştan, beyaz et üreticilerinin maliyet artışını fiyatlara yansıtamadığını, dolayısıyla piyasada zararına çalışıldığını ifade etti. Daştan, "Fakat benim şahsi kanaatim, bugünkü fiyatların üzerine en az yüzde 20 daha zam koyulmazsa sistemde iflaslar başlayacaktır. Tavukçuluk sektörünü ciddi tehlikeli günler bekliyor" dedi. Yağda fiyatlar artıyor Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Başkanı Ahmet Edip Uğur, ayçiçek yağında geçen yıldan bu yana yüzde 100'lük bir fiyat artışı olduğunu söyledi. Türkiye'de ayçiçek yağında stok anlamında sıkıntı yaşanmadığına ve yaşanmayacağına dikkat çeken Uğur, "Şu anda yağ sanayicilerimizin stokları dolu. Yağ sanayinde bir sıkıntı yaşanmayacağını düşünüyoruz. Aksine Türkiye'de ayçiçeği tüketimi 65 bin ton civarında. Bu rakam Ramazan ayında 90 bin tonları aşacaktır" dedi. Makarna sektörü sıkıntıda Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Başkanı Murat Bozkurt, buğday fiyatlarında yüzde 90'a varan fiyat artışının makarna sektörünü olumsuz etkilediğini belirterek, bu artışın makarna fiyatlarına yüzde 25-30 civarında yansıdığını söyledi. Bahçıvan: Süt ürünlerinden umutluyuz Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da gıdadaki fiyat artışlarının tek nedeninin küresel ısınma ve kuraklık olmadığını belirterek, "Kuraklık sadece bir trend oldu. 2007'de en büyük sıkıntıyı süt ve süt ürünleri hissetmişti. 2008'de ise süt ve süt ürünleri sektöründe olumlu gelişmeler olacaktır, umutluyuz" dedi. Sebze ve meyve yüzde 20 zamlandı Bakliyattan sonra yaş sebze fiyatları da küresel ısınmadan etkilendi. Kuraklık nedeniyle bazı ürünlerde yüzde 20'ye varan fiyat artışları yaşanırken yetkililer, meyve sebze hallerine ürün girişlerinde geçen yıla oranla yüzde 40 düşüş yaşandığını belirttiler. Kuraklık nedeniyle fasulyenin 3,5-7 YTL 'ye kadar çıktığı belirten Mersin Hali yetkililerinden İbrahim Temizkan, en çok limon fiyatlarında artış yaşandığını kaydetti. Temizkan, geçen yıl kilosu 10 YKr'ye kadar gerileyen limonun 2,5 YTL'ye çıktığını söyledi. İstanbul Yaş Meyve -Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Dayan ise İstanbul'da görülen fiyat artışlarının marketlerden kaynaklandığını söyledi. İstanbul'da yalnızca ihracat nedeniyle domates fiyatlarında bir artış olduğunu söyleyen Dayan, İstanbul'a giren yaş meyve-sebzenin yüzde 70'nin marketlerde yüzde 30'unun ise Hal çıkışlı olduğunu ifade ederek., marketlerde 7-8 YTL'den satılan fasulyenin hal çıkış fiyatının 2,70-3,20 YTL olduğunu söyledi. Simitte tehlike çanı Buğday, arpa, susam, pirinç, ayçiçeği gibi tarımsal ürünlere yapılan zamların ardından simitte de tehlike çanları çalıyor. İstanbul'da 16 Ocak'ta 2008'de resmi olarak 75 kuruştan satışa sunulan simite Ramazan'da yeni bir zam daha gelebilir. Un-İş Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Sami Özdemir, "Un, susam ve ayçiçek yağına gelen yüzde 100'ün üzerindeki zamlar maliyetimizi tetikledi. Şu anda esnaflarımızın çok ısrar etmesine rağmen simite yeni bir zam yapmayacağız. Fakat dünyadaki bu zam trendi devam ederse Ramazan ayında zam yapabiliriz" dedi. Özdemir, şöyle konuştu: "Ocak ayından bu yana da un fiyatları yüzde 100, susam fiyatları yüzde 200'lük bir artış sergiledi. Unun çuvalı (50 kg) 30 YTL'den 60 YTL'ye çıktı. Ocak ayında susamın çuvalı (50 kg) 140 YTL iken şu an 280 YTL'ye çıktı. Yüzde 100'ün üzerindeki zamlar maliyetimizi tetikliyor. Şu an direniyoruz. Ramazan'a kadar zam yapmayacağız. Sadece 80 ila 100 gram arasında değişen simit gramajlarında 20 gramlık bir düşüşe gideceğiz." Susam'ın Türkiye'de üretilmemesinin sorun yarattığına dikkat çekenÖ zdemir, şunları söyledi: "Gıda fiyatlarındaki artış dünya da devam ediyor. Bize pahalı satıyorlar. Hindistan, Pakistan, Sudan, İran, Ürdün, Fas, Arabistan gibi ülkelerden ithal ediyoruz. Türkiye'de susam üretimi çok kısıtlı. Üretilen talebe karşılık vermiyor. Kuraklık ve yoğun talep nedeniyle sıkıntılar yaşıyoruz. Esnaflar her toplantıda bizde zam yapalım diyorlar. Çünkü bu günlerdeki dünyanın gıda krizi yaşaması maliyetleri tetikledi. Ama biz Ramazan ayına kadar direneğiz." İYSAD: Gıdada 3 aylık enflasyon yüzde 29,07 Bu arada İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) gıda fiyatlarındaki değişimle ilgili 3 aylık döneme ilişkin araştırmanın ilk sonuçları açıklandı. Bu yılın ilk 3 ayında TÜİK'e göre genel enflasyon yüzde 8,4 olmasına karşın, sadece gıda fiyatlarındaki artış İYSAD'a göre yüzde 29,07 oldu. İYSAD'ın bu yılın Ocak-Mart dönemine ilişkin bulguları, gıda fiyatlarındaki artışın genel fiyat artış oranının 3 katı üzerinde gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Bayraktar: Tarımda istihdam da azaldı Öte yandan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar ise tarım sektöründe istihdam azalmasının hızlandığı, kırsal kesimde işsizliğin daha hızlı arttığını bildirdi. Bayraktar, TÜİK'in açıkladığı Ocak Dönemi istihdam verilerini değerlendirirken, Ocak ayları itibariyle tarımda çalışan sayısının 5 milyon 203 binden 4 milyon 676 bine düştüğüne işaret etti. TÜSİAD: Enflasyonu kötü etkileyecek Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, TÜSİAD International'ın, Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla düzenlediği toplantı sonrasında gazetecilerin gıda fiyatlarındaki artışa ilişkin sorularını yanıtladı. Tüm dünyada gıda fiyatlarının yükseldiğini belirten Yalçındağ, "Maalesef Türkiye'de de... Başka nedenleri de var, bahsediliyor zaten... Bu, enflasyonu kötü etkileyecek gibi görünüyor" şeklinde konuştu. Pirinçte boykot çağrısı Dünyada pirinç fiyatlarında meydana gelen fahiş artışa paralel, Türkiye'de de fiyatların yüzde 130'lara varan oranlarda artması tepkilere yol açarken, ATO ve ATB başkanları fiyatlar düşene kadar pirinç alınmaması çağrısında bulundu. Aygün: Kimse pirinç almasın Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, "Türkiye için pirinç hayati bir gıda değil. Bu yüzden vatandaş pirinç fiyatı düşene kadar pirinç yememe, almama eylemi yapsın. Marketlerde pirinçler alınmayınca bakın fiyatlar nasıl düşecek. Boykot edilmeli. Türk halkını pirinç almamaya davet ediyorum. Bakın o zaman pirinç fiyatları nasıl düşecek. Kimse pirinç almasın. Ellerinde kalsın bakalım ne oluyor" dedi. Özdebir: Gerekiyorsa pirinç alınmaz Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ise pirinç fiyatlarındaki artışın durdurulması için "boykot" kelimesini anmak istemediğini belirtirken, "Türk halkının sağduyusu vardır, bilinci vardır. Hesabını da yapar. Pirincin alınmaması gerekiyorsa almazlar" dedi. Yavuz:Pirinç yemeyiz Ankara Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz ise "Artan fiyatlar karşısında ne yapmalı? Fiyatlar düşene kadar pirinç yemeyiz olur biter. Bu arada fiyatları kırmak için TMO'nun devreye girip pirinç ithal etmesi lazım. Fiyat artışlarında spekülasyonların etkisi var" diye konuştu. TMO önünde prinç kuyruğu Pirinç fiyatlarında son dönemde görülen artış, İzmir'de vatandaşları, piyasadakinden düşük fiyata ürün satılan Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) satış ofisine yöneltti. Yetkililer, önünde kuyruklar oluşan mağazaya 15 yıldır bu kadar ilgi gösterilmediğini belirtti. Kuyruktaki vatandaşlar, bazı mağazalara göre yarı yarıya ucuz satılan pirinç için sabahın erken saatlerinde TMO mağazasının önüne geldiklerini söylediler. Kişi başına en fazla 2 kilogram olmak üzere kilogramı 1.80 YTL'den satılan pirincin kısa sürede tükendiğini söyleyen vatandaşlar, mağazaya daha fazla pirinç getirilmesini talep ediyor. TMO İzmir Bölge Müdürlüğü yetkilileri, vatandaşın özellikle pirinçte fiyatların arttığı haberlerini izledikten sonra, gelecekte fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle mağazaya geldiğini söyledi. Yetkililer, TMO'nun önceki dönemde mağazaya talebi artırmak için yenileme yatırımları planladığını ancak, son 1 haftada, 15 yıldır görülmeyen bir yoğunluğun ve ilginin meydana geldiğini belirtti. TMO mağazasındaki fiyatın da kar oranı eklenerek belirlendiği, piyasadaki fiyatlarla aradaki farkın spekülasyondan kaynaklandığı kaydedildi. Pirincin market zincirlerindeki fiyatı 3.5-7.5 YTL arasında değişiyor. Üretici de, sanayici de tepkili Hayvancılık destekleri yeni bir kriz doğuracak Hükümet, bitkisel üretimde doğrudan gelir desteğinden (DGD) vazgeçerken, hayvancılıkta DGD uygulamasına geçiyor. Üreticinin de sanayicinin de karşı olduğu hayvan başına desteği öngören Bakanlar Kurulu Kararı 15 Nisan 2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Gazeteniz DÜNYA'nın 14 Mart 2008'de açıkladığı ve hayvancılık sektörünün endişe ile beklediği 2008 yılı "Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Karar" Resmi Gazete'de yayınlandı. Söz konusu karar ile bir çok destek kaldırılırken bazı destekler aşağı çekildi. En önemli değişiklik ise ilk kez hayvan başına destek uygulamasına geçilmesi oldu. Karara göre, melez hayvan başına yılda 300 YTL, saf ırk hayvana 350 YTL, hastalıklardan ari işletmelerde hayvan başına 400 YTL ödenecek. Ayrıca manda yetiştiricilerine de manda başına 300 YTL destek ödemesi yapılacak. Ödemesi 2009 yılı bütçesinden yapılacak 2008 hayvancılık desteklerinde 2007'ye göre büyük düşüş öngörülüyor. Yeni uygulama ile 2007'de 1.3 milyar YTL olan hayvancılık desteklerinin 2008'de 750-800 milyon YTL'ye çekilmesi hedefleniyor. Hayvan başına ödemeye geçilmesi ile daha önceki yıllarda üreticiye verilen süt teşvik primi, damızlık düve, buzağı, suni tohumlama, soğutma tankı gibi bir çok destek kaldırıldı. Hükümet, yem bitkileri desteklerinde de düzenleme yaparak bazı destekleri tamamen kaldırırken bazılarının destekleme miktarlarını düşürdü. 2007'de dekar başına 130 YTL olan yonca desteği 115 YTL'ye, korunga desteği 80 YTL'den 75 YTL'ye, yapay çayır, mera desteği 100 YTL'den 75 YTL'ye, tek yıllık yem bitkilerinde (fiğ, macar fiği) destek 50 YTL'den 30 YTL'ye, silajlık tek yıllık yem bitkileri ve silajlık mısır desteği de dekar başına 60 YTL'den 45 YTL'ye düşürüldü. Sertifikalı tohum kullananlara yapılan yüzde 5 ve kalkınmada öncelikli yöreler için uygulanan yüzde 10 ilave destek ile sertifikalı yem bitkileri tohumluğu üretenlere yapılan destekler de kaldırıldı. Verimliliği ve kaliteyi teşvik eden, sektörü kayıt içine alan diğer bazı desteklerde kaldırıldı. Buna göre 2007'de belgeli damızlık düve başına ödenen 550 YTL, sertifikalı düve başına 275 YTL, kalkınmada öncelikli yörelerde suni tohumlama için 36 YTL, diğer bölgelerde 26 YTL ödeme 2008'de yapılmayacak. Ayrıca, suni tohumlamadan doğan soy kütüğüne kayıtlı buzağı için buzağı başına 140 YTL, ön soykütüğüne kayıtlı buzağı için 80 YTL destek de kaldırıldı. Sektörde teknoloji kullanımını teşvik etmek ve kaliteli süt üretimini desteklemek amacıyla sağım ünitesi ve soğutma tankı kuranlara 200 bin YTL'lik faturanın yüzde 40'ı, gübre çukuru yaptıranların ise 100 bin YTL'lik faturasının yüzde 40'ı desteklenirken, 2008'de bu iki destek kalemi de kaldırıldı. Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulamaya konulan 2008 hayvancılık desteklerinden ne sanayici ne de üretici memnun. Hem sanayiciler hem de üreticiler yeni uygulama ile hayvancılıkta kayıt dışı üretimin teşvik edildiğini, kaliteli üretimin ise cezalandırıldığını iddia ediyor. Özellikle süt teşvik priminin kaldırılması ile üreticinin faturasız satışı tercih edeceği ve çok büyük oranda vergi kaybı olacağı ifade ediliyor. Hayvanlar kesime gidecek endişesi Türkiye'de çok sayıda hayvancılık işletmesi kuran ve danışmanlık hizmeti veren Te-Ta Tarım Limited Şirketinin Sahibi Doç.Dr. Ömer Tömek, bu desteklerle hayvanların kesime gideceğini ve sektörde çok büyük bir çöküş yaşanacağını söyledi. Edirne Ticaret Borsası Başkanı ve peynir üreticisi Mustafa Yardımcı ise, destekleme kararnamesinin uzun süre uygulanamayacağını, birkaç ay içerisinde bu karardan geri dönüş olacağını söyledi. Gazete ilanları ile tepki Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği yarın gazetelere vereceği ilan ile hayvancılık kararnamesi ile kaldırılan destekleri, hayvan ithalatı ve ıslah çalışmalarının kaldırılmasına tepkisini gösterecek.