Gıdadaki fiyat artışı devam edecek
Gıdadaki fiyat artışı devam edecek
İSTANBUL - Dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma ve kuraklığın en fazla hissedildiği alanlardan biri, tarım ve gıda sektörü. Sektördeki darboğazın 2007 kadar sert olmasa da bu yıl da devam edeceği öngörülüyor. Geçen yıl süt ve süt ürünlerinde yaşanan sıkıntının, bu yıl buğday, kakao ve şeker gibi gıda maddelerini de etkilemesi bekleniyor. Kuraklık nedeniyle buğday rekoltesinin istenilen düzeyde olmaması ve buğday fiyatlarının yüksekliği özellikle makarna sektörünü büyük ölçüde etkiledi. Makarnanın en önemli girdisi olan buğdaydaki fiyat artışının yüzde 70 gibi bir oranda makarnanın maliyetine yansıdığını söyleyen uzmanlar, maliyetteki fiyat artışını doğal olarak kendilerinin de nihai ürüne yansıtmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Kuraklığın etkilediği bir diğer alan da ayçiçek oldu. Ayçiçek rekoltesinin düşmesi yağ fiyatlarına artış olarak yansıdı. Gıda fiyatlarındaki bütün bu zamlar hazır yemek sektörünü de vurdu. Hammadde fiyatları artıyor, sanayici dertli Kuraklık tehdidinin sürdüğünü belirten Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, başta buğday, arpa, patates, nohut, mercimek, domates, karpuz, ayçiçeği, elma, kuru incir, tütün ve zeytin olmak üzere bütün ürünlerde yaşanan rekolte düşüşünün tarıma bağlı üretim yapan sektörlere yüksek maliyet olarak yansıdığını belirtti. Kopuz, ürün rekoltelerindeki düşüşün yükselen hammadde fiyatları nedeniyle sanayicileri olumsuz etkilediğini söyledi. 2007'de yüzde 20 rekolte kaybı "Kuraklık birçok bölgemizde tarımı vurdu. Türkiye bu nedenden dolayı tarımda ithatçı konuma geldi. İthalat girdilerimiz arttı" diye konuşan Kopuz, 2007 yılında tarım ürünlerinde yüzde 20 civarında bir rekolte kaybının yaşandığını vurguladı. Kopuz, bu olumsuz gidişatın dünyada ve Türkiye'de 2008'de de devam edeceğini kaydetti. Gıda fiyatlarındaki artışın nedenini sadece küresel ısınma ve kuraklığa bağlamanın doğru olmadığını da savunan Kopuz, şunları söyledi: "Çin ve Hindistan gibi nüfus yoğunluğu büyük ülkelerin artan gelirlerine paralel olarak, gıda taleplerinin de artması fiyatların artmasına neden oluyor. Bazı tarım ürünlerinin biyoyakıt olarak kullanılması da bu artışı tetikliyor. Dünyada emlak piyasasında yaşanan kriz dolayısıyla sermaye sahiplerinin tarım ürünlerine yatırım yapmaları da bu artışın nedenleri arasında gösterilebilir." Tarımsal hamle için miras hukuku değişmeli Türkiye'de miras hukuku yüzünden bölünen arazilerin Türk tarımının verimini düşürdüğüne değinen Şemsi Kopuz, Türkiye'nin tarımsal sanayi hamlesi başlatamamasının en önemli nedenini, tarım alanlarının parçalanmasına bağladı. Kopuz, "Çünkü durum böyle olunca traktörü tarlaya sokmaya değmiyor. Bir an önce miras hukukumuz değiştirilerek arazilerin parçalanması önlenmeli ve arazilerin belli büyüklüğe ulaşması için gereken tedbirler alınmalı" dedi. Tarım ürünlerinde bir yıllık kayıp 5 milyar dolar Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Başkanı Necdet Buzbaş da gıda fiyatlarındaki artışın 2008 sezonunda da devam edeceğini düşünüyor. Dünya genelinde yaşanan kuraklık ile biyodizel üretiminin hammadde fiyatlarını artırdığını söyleyen Buzbaş, Türkiye'nin geçen yıldan bu yana tarım ürünleri alanındaki kaybının 5 milyar dolar civarında olduğunu belirtti. Hazirana kadar oluşacak yağış durumunun gıda fiyatlarını belirleyeceğini bildiren Buzbaş, 2008 yılı sezonunda zam beklenen ürünler arasında tahıl, buğday ve mısır gibi tarım ürünleri olabileceğini kaydetti. Çin ve Hindistan gibi nüfus yoğunluğu büyük ülkelerin artan gelirlerine paralel olarak, ABD'de mısırın ethanol için kullanılmasının da gıda kıtlığı sorununu tetiklediğini belirten Buzbaş, "Gelişen ülkelerin artan gelirleri gıda taleplerini artırdı. Bu da gıda fiyatlarına yansıdı. Türkiye'deki enflasyon rakamlarının hedeflenenin üzerinde seyretmesinin en temel sebeplerinden biri de gıda fiyatlarındaki artış" dedi. Buğday ve mısırda zam bekleniyor Türkiye'deki enflasyon rakamlarının hedeflenenin üzerinde seyretmesinin en temel sebeplerinden biri olan gıda fiyatlarındaki artışın başlıca nedenleri: - Küresel ısınma ve kuraklık - Çin ve Hindistan gibi nüfus yoğunluğu büyük ülkelerin artan gelirlerine paralel olarak, gıda taleplerinin de artması - Bazı tarım ürünlerinin biyoyakıt olarak da kullanılması - Dünyada emlak piyasasında yaşanan kriz dolayısıyla sermaye sahiplerinin tarım ürünlerine yatırım yapmaları SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan: Kuraklık; buğday, kakao ve şekeri vuracak Türkiye, Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Erdal Bahçıvan, gıdayı ciddi derecede etkileyen genel durgunluğun 2008 yılında da devam edeceğini söyledi. Geçen yıl kuraklıktan en fazla etkilenen ürünlerin süt ve süt ürünleri olduğuna da dikkat çeken Bahçıvan, 2007 yılındaki kuraklık etkisinin gıda fiyatlarını büyük oranda etkilediğini söyledi. Bahçıvan, "Bu etki 2008 yılında buğday, kakao ve şeker gibi ürünlerde kendini hissettirecektir. Tarım ürünlerinden kaynaklanan ve halkın hayatına giren bu enflasyon bu yıl da devam edecektir" diye konuştu. Bahçıvan, 2007 yılında yaşanan kuraklığın tüm dünyada tarım ürünlerinde ciddi bir fiyat baskısı oluşturduğunu belirterek, "Dünyada refah seviyesinin yükselmesi kaliteli gıda taleplerinin artmasına neden oluyor. Bu da gıda fiyatlarının artırıyor. Ayrıca tarım ürünlerinin biyoyakıt olarak kullanılması bu artışa neden oluyor. Dünya genelinde sermaye sahiplerinin tarım ürünlerine yatırım yapmaları bu artışı hızlandırıyor" diye konuştu. PAKDER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tevfik Dinçer: Pirinç, Ramazan'da çok pahalı olacak ya da hiç bulunmayacak Pirinç fiyatları ile ilgili bilgi veren PAKDER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tevfik Dinçer, Ramazan ayında piyasada hiç pirinç bulunamayacağını ya da çok pahalı olacağını belirterek, bu alandaki tehlikeye dikkat çekti. Dinçer, şöyle devam etti: "Bu noktaya gelineceğini derneğimiz ilgili otoritelere yazdığı yazılar ile sürekli bildirmiştir. Ancak Tarım Bakanlığı ve İthalat Genel Müdürlüğü, bu konuda bir hareket yapmamıştır ve Türk halkı tonu bin 500 dolara hatta bazı çeşitlerde 2 bin 500 dolara ulaşan fiyatlarda pirinç yemek zorunda bırakılmıştır. Stoklarda pirinç bulunmamaktadır. Acilen pirinç tarife kontenjanının dağıtılması ve ithalat vergilerinin sıfırlanması gerekmektedir." TMSD Başkanı Murat Bozkurt: Buğday fiyatındaki artış makarnaya yüzde 30 yansıdı Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Başkanı Murat Bozkurt, buğday fiyatlarında yüzde 90'a varan fiyat artışının makarna sektörünü olumsuz etkilediğini belirterek, bu artışın makarna fiyatlarına yüzde 25-30 civarında yansıdığını söyledi. Buğday fiyatlarının, kuraklık ve spekülasyonlar nedeniyle artmasından yakınan Bozkurt, "Makarnadaki buğday kullanma maliyeti yüzde 70 oranında olurken bu oran ekmekte yaklaşık yüzde 35 civarında kullanılıyor. Buğdayı en çok biz kullanıyoruz. Ama zamı ekmek alıyor" dedi. Makarna sektörünün kurulu kapasitesinin 1 milyon 100 bin ton civarında olduğuna da dikkat çeken Bozkurt, gelecekte makarna sektörünün büyüyen bir pazar olacağının altını çizerek, şunları söyledi: "Bugün itibariyle 1 milyar dolarlık bir sektör haline geldik. 300 milyon dolarlık makarna ihracatımız var. 2007 yılında 177 bin ton olan ihracat miktarını 2008'de 200 bin tona çıkarma hedefindeyiz." BYSD Başkanı Ahmet Edip Uğur: Fiyat artışlarından etkilendik, tedbirliyiz Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Başkanı Ahmet Edip Uğur, küresel ısınma ve kuraklık nedeniyle dünya yağlı tohum ve ham yağ fiyatlarının son iki ayda yüzde 30 dolayında, son bir yılda da (aynı aya göre) yüzde 100'lere varan oranlarda arttığını kaydederek, "2007 yılı Ocak ayında 600 dolar olan ayçiçek tohumunu 2008 Ocak ayında 900 dolar, 650 dolar olan ham ayçiçek yağını da bin 750 dolara yükseldi. Yağ temini konusunda piyasada sıkıntı yaşanmayacak. Şu anda yağ sanayicimizin stokları dolu. Gerekli tedbirleri önceden aldık. Yine de bu fiyat artışları sektörü etkiliyor" dedi. Türkiye'de bitkisel yağ tüketiminin 1.5 milyon ton olduğu ve bu tüketimin yüzde 75'inin ithalat yoluyla karşılandığına dikkat çeken Uğur, şunları söyledi: "Yağlı tohum üretimi 2 milyon 200 bin ton seviyelerinde. Türkiye yıllık kişi başı tüketimde de dünya oratlamasına göre geride kalıyor. Bitkisel yağ tüketimi ABD'de 45, Avrupa'da 30, Türkiye'de ise 21 kilogram civarında. Ülkemiz yağlı tohum üretiminin artmasını ve sektörün hammadde yönünden dışa bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyoruz." Reis Gıda'nın sahibi Mehmet Reis: Pirinçteki yüzde 100'lük fiyat artışına seyirci kalmayalım Kuraklık tüm hububat ürünlerinde olduğu gibi pirinci de vurdu. Tarım ürünlerinde olduğu gibi pirinçte de önlem alınmazsa fiyat artışlarının devam edeceğine işaret eden Reis Gıda'nın sahibi Mehmet Reis, Türkiye'de kuraklığın pirinci olumsuz etkilediğini söyledi. Reis, pirinçte ton başına bin dolarlık bir fiyat artışı ile yüzde 100 zam yapıldığının altını çizerek, "Bu zamları belirli firmalar paslaşa paslaşa yapıyorlar. Örneğin fiyat artışlarına start verildiği anda 150 bin ton civarında stokta pirinç vardı. Bir ay içerisinde ton başına bin dolarlık bir fiyat artışının yaşanması 150 milyon dolarlık bir kayba neden oldu. Bu duruma seyirci kalmayalım" diye konuştu. Keyveni Catering Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Çelik: Gıda zamları, hazır yemek sektörünü vurdu Keyveni Catering Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Hazır Yemekçiler Meslek Komitesi Üyesi Sadık Çelik, son günlerde gündemin tartışılan konularından biri olan gıda zamlarının hazır yemek sektörünü baltaladığını söyledi. Sektörün sıkıntıya düşmesinin en büyük nedenini enflasyon oranlarının düşük gösterilmesine bağlayan Çelik, "Enflasyon oranları yüzde 10'un çok üzerinde bir artışla gerçekleşti. Dolayısı ile hazır yemek sektöründe birçok küçük firma sıkıntıya girdi, çalışanlarının maaşlarını ödeyememe noktasına gelen firmalardan bazıları kapanma yoluna gitti. Sektörün en güçlü firmaları bile yatırım yapamaz halde. Buna bir çare bulunması şart oldu' dedi. Gıda fiyatlarının yükselmesinin nedenlerini 2001'den bu yana sürdürülen, IMF'nin dayattığı yanlış tarım politikaları olarak değerlendiren Çelik, şöyle konuştu: "Tarımda desteklerin kaldırılması, miras hukuku nedeniyle bölünen topraklar, petrol fiyatlarının artması, tarım arazilerinin biodizel üretimine daha fazla ayrılması, spekülatörlerin tahıl ve gıda fiyatlarında artış öngörmesiyle büyük alıcıların bunları stoklaması gıda fiyatlarını yükseltti. Kimse kuraklığı bahane etmemelidir." Mart ayında en yüksek artış gösteren gıda maddeleri ve değişim oranı Limon 15,27 Çarliston biber 13,60 Portakal 12,54 Mercimek 9,47 Kuru fasulye 7,89 Bal 7,74 Bulgur 6,59 Toz şeker 5,16 Şehriye 5,01 Ekmek 4,69 Rakı 4,60 Mısırözü yağı 4,37 Margarin 3,45 Koyun eti 2,96 Sucuk 1,54 Kaynak: TÜİK Pirinçte tehlike çanları Pirinç fiyatları giderek artıyor. Yerli ve ithal pirinç satıcılarının pirinç fiyatlarını gün aşırı zamlandırarak açıkladıklarını dile getiren Reis Gıda'nın sahibi Mehmet Reis, "Pirinçte yüzde 100 zam yapanlar zam yapmaya doymuyorlar" dedi. Reis, zamlarla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "İthal ve yerli toptan pirinç ticareti yapanlar uluslararası fiyat hareketleri ile yapmış oldukları zamları ilişkilendirdiklerini ifade etseler de bu gerçek değildir. Uluslararası piyasalarda fiyat artış yüzdesi ile ülkemizdeki fiyat artışı kıyaslanmaz. Çeltik üreticisinin elinde çeltik kalmamıştır. Belirli firmaların eline geçmiştir. İthal edilen pirinçler satış fiyatlarının yarısına mal edilmiştir. Pirinç fiyatlarının artışı TMO'da isimleri belli olan firmaların 36 bin ton çeltiği bugün satışı yapılan fiyatın yarı fiyatı ile aldıktan hemen sonra başlamıştır. Bu da düşündürücüdür. Fiyat artışlarına start verildiği anda 150 bin ton stokta pirinç vardı. Bir ay içerisinde ton başına bin dolarlık bir fiyat artışı oldu. 150 milyon dolar vatandaşın cebinden belirli isimler tarafından göz göre göre alınıyor. Önlem alınmazsa bu rakam daha da artacaktır. Oyun kurucular ve oyuncular sahanın içerisinde paslaşmaya devam ediyor. Seyirci kalmayalım lütfen duyarlı ve tepkili olalım." PAKDER: Pirinç, Ramazan'da çok pahalı olacak ya da hiç bulunmayacak Pirinç fiyatları ile ilgili bilgi veren Tarım Ürünleri Hububat Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği (PAKDER) Genel Sekreteri Melahat Özkan, ramazan ayında piyasada hiç pirinç bulunamayacağını ya da çok pahalı olacağını belirterek, bu alandaki tehlikeye dikkat çekti. Özkan, şöyle devam etti: "Bu noktaya gelineceğini derneğimiz ilgili otoritelere yazdığı yazılar ile sürekli bildirmiştir. Ancak Tarım Bakanlığı ve İthalat Genel Müdürlüğü, bu konuda bir hareket yapmamıştır ve Türk halkı tonu bin 500 dolara hatta bazı çeşitlerde 2 bin 500 dolara ulaşan fiyatlarda pirinç yemek zorunda bırakılmıştır. Stoklarda pirinç bulunmamaktadır. Acilen pirinç tarife kontenjanının dağıtılması ve ithalat vergilerinin sıfırlanması gerekmektedir. Acil önlem alınmaz ise Ramazan ayında pirinç piyasada ya çok pahalı olacak ya da hiç bulunmayacaktır." Pirinçte fiyat artışı (2008) 7 Mart 7 Nisan Artış oranı (YTL/Kg) (YTL/Kg) (%) Yerli baldo pirinç 2,20 4,00 81 Osmancık pirinç 1,50 3,00 100 Mısır pirinci 1,00 2,00 100 7 Mart 7 Nisan Artış oranı (USD/Ton) (USD/Ton) (%) İthal baldo pirinç 1.500 2.800 86 Amerikan pirinci 1.200 1.800 50