Gıdamızın kaynağı olan toprağı bilimle desteklemeliyiz

OECD ve FAO tarafından yayımlanan Tarımsal Görünüm Raporu’na göre dünya nüfusunun 2050 yılında 9.1 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Gelecek 10 yılda ise nüfus artışına bağlı olarak gıda tüketimi yüzde 1,4 oranında yükselecek. Tarımın geleceği ve tarımda bilimin önemi, 18 Mayıs’a kadar HEKTAŞ 2’inci Uluslararası Moleküler Bitki Koruma Kongresi’nde konuşulacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başak Nur GÖKÇAM

HEKTAŞ, Bursa-Orhangazi’deki Tarımsal İnovasyon, Eğitim ve Deneyim Merkezi F.A.R.M.’da, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi’nin iş birliğiyle 2’inci Uluslararası Moleküler Bitki Koruma Kongresi düzenledi. Kongrede, 81 bilim insanı, dünya tarımının geleceği, sürdürülebilirlik ve yeni tarım uygulamalarını ele aldı.

Dünya nüfusunun artmasıyla gıda ihtiyacının da yükseleceğinin konuşulduğu kongrede, tarım stratejilerinin geliştirilmesi için bilimden destek alınması gerektiğine vurgu yapıldı. Kongrenin açılışında konuşan OYAK Tarım Hayvancılık Grup Başkanı ve Hektaş Genel Müdürü M. Levent Ortakçıer, “Türk tarımını geliştirmek ve küresel tarım sektörüne örnek olacak bir seviyeye ulaştırmak için çalışıyoruz.

Bugün HEKTAŞ olarak ana felsefemiz çiftçimize doğru ürünü doğru uygulamayla anlatmak. O yüzden çiftçimize rekolte yerine, eldeki yapının nasıl korunacağını anlatmak gerekiyor” dedi.

Gelecekte bizi ne bekliyor

OECD ve FAO’nun yayımladığı son Tarımsal Görünüm Raporu’na göre, gelecek 10 yılda nüfus artışına bağlı olarak gıda tüketiminin yüzde 1,4 yükseleceğini, buna karşılık gıda üretiminin yüzde 1.1 seviyelerinde olacağının öngörüldüğünü belirten M. Levent Ortakçıer, “Dünya nüfusunun 2050’de 9.1 milyara ulaşması bekleniyor.

Etkin tedbirler alınmazsa dünyada gıda üretimi ile tüketimi arasındaki fark insanlık aleyhine büyüyecektir. Dünyada 13 milyar hektar arazi var. Bunun 5 milyarı tarım yapılabilir nitelikte. Ama sadece 1.5 milyar hektarında tarım yapılabiliyor, 3.5 milyar hektar arazide tarım yapılamıyor. 1.5 milyar alanda yapılan tarım da günden güne azalıyor. Nüfus 3 milyarken de 1.5 milyar hektar tarım yapılabilir arazi vardı. Ve bu alan giderek azalıyor” diye konuştu.

Önümüzdeki yıllarda tarımsal üretim yapılan alanların 1.3 milyar hektara düşeceğinin öngörüldüğünü söyleyen Ortakçıer şöyle devam etti: “Bu durumda dünya nüfusu 10 milyara çıktığında bizi ne bekliyor? Hepimiz buna odaklanmalıyız, bu yönde bilimsel ve sürdürülebilir çözümler geliştirmeliyiz. Doğayı koruyabilmek için sürdürülebilir projeler şart. Toprakların vasfını korumalıyız. Biyolojik çalışmalara ağırlık vermeliyiz. Bu kongrenin sonuçlarını tüm paydaşlarımızla paylaşacağız.

Sürdürülebilir verimlilik için çalışıyoruz

HEKTAŞ Genel Müdürü Hakkı Zafer Terzioğlu ise “HEKTAŞ olarak tarımda sürdürülebilir verimliliği sağlayacak öncü çalışmalara imza atıyoruz. Yarının dünyasında sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması adına üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmek için çalışacağız” dedi.

"HEKTAŞ Tarım 5.0’a yön veriyor”

OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, "Son yedi yılda geliştirdiğimiz yaklaşım ve bu doğrultudaki stratejik hamlelerimizle ‘Tarım 4.0’ dönüşümüne imza atan HEKTAŞ, bugün ulaştığı noktada ‘Tarım 5.0’a yön veriyor. Tarımın geleceği yalnız tarlalarda değil Ar-Ge merkezlerinde teknoloji ve bilimle belirleniyor. HEKTAŞ ile sadece bugünün değil geleceğin projelerini ve çiftçilerini de hazırlıyoruz” diye konuştu.

Tarım bu topraklarda başladı

Tarım yazarımız Mine Ataman, 2006 yılı Nobel Tıp ödüllü Amerikalı Biyoloji Profesörü Craig Mello ile kongrede bir araya geldi. Ataman ile konuşmasında tarım ve gıdanın geleceğinde biyoteknoloji ile genetiğe dikkat çeken Mello, “Bildiğiniz gibi insanlar binlerce yıldır ekin yetiştiriyor, bitkileri kültüre ediyor. Ve aslında her şey burada başladı; insanların tarıma ilk başladığı yer olan Türkiye ve Asya'da.

Şimdi biyoteknoloji sayesinde daha iyi ve değişen iklime dayanabilen mahsuller yaratmak için daha hızlı ilerleme kaydedebiliyoruz. Tarımsal uygulamalarımızı insanlar için daha güvenli ve sağlıklı, daha üretken ve çevreye daha az zarar veren bir hale getirmek için çok heyecan verici bir fırsatlar var, birçok bilim insanı çalışıyor, bilgiler birikiyor” dedi.