”Gündemimizde Türkiye'nin nasıl büyüyeceği var”
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Dinçer, "Bizim gündemimizde farklı bir konu var. O da Türkiye'nin büyümesini nasıl sağlayabiliriz" dedi
İSTANBUL - Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, "Bizim gündemimizde farklı bir konu var. O da Türkiye'nin büyümesini nasıl sağlayabiliriz" dedi.
International Herald Tribune'de (IHT) yayınlanan Suzan Sabancı Dinçer haberiyle ilgili olarak yapılan açıklamada, bir aile şirketi olan Sabancı Holding'in, Akbank'ın hisselerinin yaklaşık yüzde 44'üne sahip olduğu, aile üyelerinin de yüzde 7 hissesinin bulunduğu hatırlatıldı.
Haberde, Bankanın başarısının sırrının, bir bakıma Sabancı Holding ile ilişkilerinde kurumsal bir mesafenin korunmasından kaynaklandığını dile getiren Dinçer, "Bütçemizi onlara sunuyoruz, ancak aramızda profesyonel bir Çin Seddi var" ifadelerini kullandı.
Geleneksel bankacılığın, Akbank'ın güçlü tarafı olduğunu vurgulayan Dinçer, şunları kaydetti:
"Türev ürünlerimiz yok, bilançomuzda görülen neyse o. Akbank'ın sahip olduğu ve gelişmiş ülkelerdeki pek çok bankanın iki katından fazla olan yüzde 17,6'lık sermaye yeterlik rasyosu da bu yaklaşımın bir parçası. Açıkçası bunun altında kısmen, Türkiye'yi 2001-2002 yıllarında sarsan krizin ardından oluşturulan bankacılık sektöründeki sıkı düzenleme ve denetim sistemi de yatıyor.
2007 yılının başlarında Citigroup, 3,1 milyar dolar karşılığında, bankanın yüzde 20 hissesini aldı. Birçok iştirakini ve yatırımını satmaya niyetlenen Amerikan bankası, Akbank'ı uzun vadeli ve stratejik bir yatırım olarak gördü. Bu stratejik ortaklık, Uluslar arası bankacılık piyasasının ne kadar sıkıntılı olduğunun emarelerini 2008'in ilk döneminde görmemizi sağladı ve böylelikle Akbank'ın dış piyasalara açılımında çok daha dikkatli davrandık."
Dinçer, hızlı büyüme yılları sırasında yabancı bankaların Türk bankacılık sektörüne girişlerine rağmen, Türk bankalarının genellikle pazar paylarını koruduklarını belirterek, üç kamu bankası dahil olmak üzere en büyük yedi bankanın toplam pazar payının yaklaşık yüzde 80 olduğunu kaydetti.
Türkiye ile diğer gelişmekte olan piyasa ekonomileri arasındaki temel farkın Türkiye'de bankacılık sektöründe sorun yaşanmaması olduğunu anlatan Dinçer, "Bizim gündemimizde farklı bir konu var. O da Türkiye'nin büyümesini nasıl sağlayabiliriz" ifadelerini kullandı.