Günümüzün en kârlı sektörünün alternatifi var mı?
Günümüzün en kârlı sektörünün alternatifi var mı?
Yaşamın çok basit ve temel bir kuralı var; bütün canlılar doğar, büyür ve ölür. Böyle baktığınızda, iş dünyasındaki, dahası dünyadaki bu hız, telaş, panik, koşuşturma çok da anlamlı değilmiş gibi geliyor zaman zaman. Bir tarafı ile de, sadece yaşamak, soluk alıp vermek olarak tanımlayamayız yaşamı. Yaşamın istendiği yönde gelişebilmesinin, yaşam biçiminiz, yaşam kaliteniz, geleceğinize duyduğunuz güven gibi olmazsa olmazları var. Yaşam kalitesi ve standartları konusunda en önemli alanlardan biri de sağlık ve sağlıklı bir yaşam sürebilmenin koşulları elbette. Gerek teknolojik gelişmeler, gerekse bilinç düzeyinin yükselmesi nedeniyle düne göre daha sağlıklı bir yaşantımız var. Ortalama yaşam süresi ve sağlık sorunlarının çözümü bağlamında iyiye doğru yol aldığımızdan söz edilebilir. Öte yandan; ilaç sanayii ve tıptaki bunca gelişmeye karşın çözülemeyen sağlık sorunları olduğu da bir gerçek. Bu da bir başka tartışmayı getiriyor beraberinde. Tıbbın çözemediği alanlarda doğal yaşam kavramı ve buna dayalı olarak geliştirilen tedavi ve şifa teknikleri kullanılmalı mı? Başlangıçta tepkisel yaklaşılan ve şiddetle reddedilen hatta göz ardı edilen bu bilgiler, zamanla kabul görmeye ve daha tarafsız bir bakış açısı ile değerlendirilmeye başlandı. Özellikle tümüyle kabul edilmesinden daha öte, bu yöntem ve bilgiler bütünü, tıp yöntemleri ve ilaçların çözüme ulaşamadığı konularda dikkate alındığı için "alternatif tıp" veya "tamamlayıcı tıp" şeklinde tanımlanmakta. Spiritüel, metafizik veya dini, test edilmemiş pratikler ve modern tıp öncesi kullanılan gelenekler tedavi yaklaşımlarının bir parçası olabilmekte. Kime göre alternatif? Kaynağı ve geçmişi Hindistan, Tibet, Çin uygarlıklarına dayanan tedavi ve şifa teknikleri, modern tıbbın gelişimi ile birlikte gücünü ve etkinliğini zaman içinde yitirdi. Gerek bu yöntemin ölçülebilir olmayışı, gerekse yeni teknoloji ve bilgi ile desteklenen tıp ve ilaç sanayiinin gelişimi, modern tıp yöntemlerine ve araçlarına yöneltti insanları. Doğu toplumlarında etkinliğini her dönemde koruyan yöntem, iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişime dayalı olarak Batı toplumlarınca keşfedildi. Önceleri tıp uzmanları ve bilim adamları tarafından tartışılmaksızın reddedildi. Hiçbir bilimsel temele dayanmadığı, insan sağlığı için değil yarar, aksine zarar anlamına geldiği uzunca bir süre söylene geldi. Bununla birlikte; modern tıp yöntemleri ile bir türlü çözüm bulunamayan bazı durumlarda gerek tek başına, gerekse modern tıp araç ve yöntemlerine destek olarak kullanılması ile ortaya çıkan sonuçların olumlu sinyaller vermesi; en eski şifa tekniklerinin üzerinde daha çok düşünülmesini, konuşulmasını, tartışılmasını getirdi. Böylece tümü ile reddedilmekte olan tedavi ve iyileştirme yöntemleri, modern tıbbın çözemediği bazı problemlere çözüm ürettiği veya onunla birlikte kullanıldığı için "alternatif tıp", "tamamlayıcı tıp" benzeri tanımlarla kabul görmeye, araştırılmaya ve kullanılmaya başlandı. Ancak; burada kullanılan "alternatif tıp" tanımlaması, doğal olarak modern tıp uzmanları ve bilim adamlarına ait bir açıklama. Bunun ötesinde; birbirinden farklı iki temele dayanan bu yöntemleri; "modern tıp" ve "geleneksel tıp" şeklinde konumlandırmak daha doğru bir yaklaşım belki. Aslında Batı tıbbında da Doğu tıbbında da her şey enerji alışverişine dayanıyor. Bu ister beslenmeyle, ister kimyasal, ister bitkisel ilaçlarla, ister başkasının enerjisini, ister kişinin kendi enerjisini kullanarak yapılabilir. Bir de insanın içinde olan, Japonlar'ın Ki, Çinliler'in Çi, Yunanlılar'ın Prevma, Polonyalılar'ın Mana, İbraniler'in Ruah, Sanskritçe'de de Prana denilen 'esrarengiz' yaşam enerjisi var. Dünyada geleneksel ve alternatif tıp Transparency International'ın yıllık raporunda, geçen yıl dünyada sağlık hizmetleri için harcanan toplam para miktarı 3,7 trilyon dolar olarak açıklandı. Bu kaynağın büyük kısmı, hükümetler tarafından finanse ediliyor. Devasa sermayenin döndüğü sağlıkta orta ve yoksul halk kesimleri yeterince hizmet alamıyor. Sağlığa önem veren ülkelerin başında ABD geliyor. ABD'nin toplam sağlık harcamaları 1.8 trilyon dolar. Avrupa Birliği ülkelerinde toplam sağlık bütçesi 1 trilyon doların altında seyrediyor. 1948 yılında toplam 500 bin dolar gibi küçük bir bütçe ile kalp hastalıklarına karşı mücadele başlatan ABD bugün kalp hastası bir kişinin yıllık maliyetini 15 bin dolara çıkardı. Sadece kalp damar hastalıkları için ABD'nin bütçeden ayırdığı kaynak yıllık 200 milyar dolar. Alternatif tıp pratikleri ve ürünleri AB ülkeleri vatandaşları tarafından yaygın şekilde kullanılıyor. Alternatif tıbbın kabullenilmesi arttıkça, Avrupa Parlamentosu'nda yapılan konuşmalar, AB kurumlarıyla istişareler ve danışma panelleri gibi AB aktivitelerinde de artış görülüyor. MÖ 2600 yıllarında yazılan Çin'in ilk tıbbi kaynak kitabı Nai-Ching'in yazarı Huang Dee'nin dediği gibi; iyi tıp adamı hastalıklar ortaya çıkmadan önce önlem alır. Vasat tıp adamı, hastalığın ilk belirtisi çıkar çıkmaz önlem alır. Kötüsü ise tüm, belirtiler ortaya çıktıktan sonra girişimde bulunur. İngiltere de bu anlayıştan hareketle olsa gerek; son yıllarda sağlık sisteminde hastalıkları önleyerek sağlığı koruyan anlayışı yapılandırıyor. Kötü alışkanlıkları azaltan ve hastaların hayat tarzını değiştirmeye yönelen İngiltere, 'ne kadar hastalık o kadar kazanç' yerine, binlerce yıl önce uygulanan Uzakdoğu'nun 'ne kadar sağlık o kadar kazanç' anlayışını sağlık sistemine yerleştiriyor. Milyonlarca İngiliz, yılda 130 milyon pound'u tamamlayıcı tedaviler için harcıyor ve önümüzdeki dört yılda bu rakamın 200 milyon pound'u geçeceği öngörülüyor. Bu tedavilerin içinde, aromaterapi, refleksoloji, masaj, nutrisyon, shiatzu, reiki, naturopati, yoga, homeopati gibi çok çeşitli alanlar yer alıyor. İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre, İngilizler'in yüzde 68'i tamamlayıcı tıbbın geleneksel tıp kadar geçerli olduğuna inanıyor. Ancak, hem ürünlerin, hem de tedavilerin ve pratisyenlerin denetimi açısından sıkıntılar var. Doğal Sağlık Hizmetleri Konseyi altında denetleme problemlerine çözüm bulmaya çalışıyorlar. Diğer taraftan; aromaterapi, homeopati ve diğer tamamlayıcı terapiler konusunda ilk defa İngiltere'de hükümet tarafından kanun düzenlenmesi ve bu kanun altında kontrol edilmesi planlanıyor. Galler Prensi tarafından desteklenen yeni Doğal Sağlık Konseyi, terapistlerin standartlara uygun olmasını ve yetersiz pratisyenlerin elenmesini sağlayacak. Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün (National Institute of Health) Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Ulusal Merkezi'nin (National Center for Complementary and Alternative Medicine) Mayıs 2004'te gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, 2002'de Amerikalılar'ın yüzde 36'sı son 12 ay içinde, yüzde 50'si ise yaşamı boyunca bir çeşit alternatif tedavi uygulamış. Alternatif tedaviye yönelen hastaların yüzde 25'i doktor tavsiyesi üzerine alternatif tıbba başvurmuş. 1998'te BBC tarafından yürütülmüş bir telefon araştırmasına göre, 1209 yetişkinin yüzde 20'si son 12 ay içinde İngiltere'de alternatif tıptan yararlanmış. 1998 ve 2002 verilerini karşılaştırdığımızda, alternatif tıbba ilginin arttığı gözlenebilir. Alternatif tıp pazarı genişliyor Alternatif tıp pazarını beş ana segmentte toplamak mümkün: 1. Alternatif medikal sistemler, 2. Akıl-beden teknikleri, 3. Biyolojik terapiler, 4. Vücut bazlı terapiler, 5. Enerji terapileri. Bu yönde yapılan araştırmalar gösteriyor ki; alternatif pazarın büyüklüğü yılda 50 milyar doları aşmış durumda. 20 milyar dolar kadarının, bireylerin kendi ödediği, sigorta tarafından karşılanmayan miktar olduğu tahmin ediliyor. Alternatif tıpta öncü pazarlara baktığımızda ise öncelikle üç bölge göze çarpıyor: - Amerika - Çin - Avrupa Birliği Alternatif tıp ve Türkiye İnsan sağlığı, yaşam kalitesi açısından en önemli göstergelerden biri tartışmasız. Sağlıklı bir yaşam standardının varlığı ve ortalama yaşam süresinin uzunluğu; ülkelerin gelişmişlik ölçümlerinde önemli bir yer tutuyor. Bu bağlamda, modern tıp yöntem ve araçlarının yanında alternatif tıbbın olanakları da gerek AB ülkeleri, gerekse ABD toplumlarında her geçen gün kullanılır oluyor. Kamu denetim ve kontrolü altında insanların hizmetine sunulan alternatif tıp olanakları, kişilerin yasal olmayan ve denetimsiz arayışlara gitmelerini doğal olarak engelliyor. Alternatif tıp yöntemlerinden bazıları; � Akupunktur, � Osteopati (manipülasyonlara dayanan tedavi sistemi), � Naturopati (iyileşmenin vücutta var olan tabii iyileştirici kuvvetlerin etkisine bağlı olduğu prensibine dayanan tedavi metodu) . Homeopati (sağlıklı bir kişide hastalığı yaratacak maddelerden az dozlarda vererek sağlıksız bir kişide o hastalığı tedavi etme yöntemi), . Kiropraktik (omurgaya masaj yapılarak sinir baskısından ileri gelen rahatsızlıkların giderilmesi), . Nöral terapi (ağrı tedavisinde, kronik spazmodik ağrıları ortadan kaldırmak için, organdan uzak bir bölgeye prokainin lokal olarak enjekte edilmesi) olarak sıralanabilir. İnsanın sağlık sorunlarından kurtulabilmek için her yolu denemeye olan eğilimi, çaresizlik ve çözümsüzlük psikolojisi, kontrol edilmeyen ve denetlenmeyen yöntemlere kaymalara yol açabiliyor zaman zaman. Bu açıdan insanlık kadar eski diyebileceğimiz bu tedavi ve şifa tekniklerini tümden yok saymak yerine, ondan yararlanmanın yollarını aramak, modern tıbba destek sağlar duruma gelmesini sağlamak, dahası yasaklı olmaktan çıkararak denetlenebilir kılmak; gerek insan sağlığı, gerekse yanlış uygulamaların önlenmesi anlamına gelebilir. Ülkemizde henüz bu konuda etkin bir çalışma veya araştırma yapıldığından söz etmek güç. Oysa sağlık sorunlarına çözüm bulamayan bireyler, Hindistan'a kadar giderek çözüm aramaya, "bir umut" diye bir bilinmezliğe sürüklenmeye terk edilmemeli. Kökleri tarih kadar derine dayanan bu yöntem ve bilgi bütününün değerlendirilmesine, gerçek anlamda kullanılabilir olan parçalarının hayata geçirilmesine, birbirinin rakibi iki tıp sektörü yaratmak yerine, birbirine destek sağlayan bir yapılanma oluşturmaya gereksinim bulunmakta. Türkiye'de sağlığa ayrılan yüzde 5'lik bütçenin yüzde 80'i ilaca gidiyor. Geriye kalan kaynakla sağlık hizmeti yürütülmeye çalışılıyor. Türkiye, son dört yılda sağlık harcamalarında yarı yarıya artışlar olmasına karşılık Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en az sağlık harcamasıyla Meksika'dan sonra ikinci sırada bulunuyor. Alternatif tedavi yöntemlerinin çoğu, sağlık sigortası kapsamında değerlendirilmiyor. Bu da, ülkemizde bu sektörün gelişimini yavaşlatan etkenlerden biri. Modern tıp harcamalarımız bile dünya ortalamasının böylesine gerisindeyken, Uzakdoğu temelli alternatif tıp yöntemlerini kullanmak, belli bir gelir grubunun üzerindeki vatandaşlarımız dışında zor görünüyor. Ama neyse ki, bizim de atalarımızdan miras şifalı otlarımız var. Sonuçta, her ne kadar unutulmaya yüz tutmuşsa ve sektör halini alamamışsa da, bizim de bildiğimiz ve uyguladığımız alternatif tedavi yöntemlerimiz mevcut. Bütün bunların bize anlattığı ve düşündürmesi gereken; hiçbir şey alternatifsiz değildir yaşamda. AB'de alternatif tıp alanında yüksek öğrenim-2005 Ülkeler ve resmen tanınmış Alternatif tıp alanı alternatif tıp üniversiteleri Finlandiya(1), Belçika(1), İngiltere(1), İtalya(1) Osteopati İngiltere(1), Fransa(1), Danimarka(1) Kiropraktik İtalya(3) Homeopati Polonya(1), Macaristan(1) Akupunktur İtalya(1), İngiltere(1), Almanya(1), Portekiz(1), Macaristan(1) Geleneksel Çin tıbbı Kaynak: Dünya Yüksek Öğrenim Veritabanı Alternatif tıpta lider kuruluşlar � Shanghai Honghao Chemicals (Çin): 2000'de kurulan Shanghai Honghao Chemicals, sağlık, ilaç, alternatif tıpta ve kozmetikte kullanılan doğal bitki özleri üreten AR-GE'ye yoğunlaşan bir şirket. � Shangdong Medicines&Health Products (Çin): Shangdong Medicines&Health Products (SDMEHECO) 50 yıllık geçmişiyle, 100 ülkeyle iş ilişkisinde faaliyet gösteren Çin'in ilk 500 lider şirketi arasında anılan ulusal bir ithalat-ihracat şirketi. SDMEHECO Çin patentli ilaçlar, Çin tıbbında kullanılan geleneksel otlar, medikal cihazlar, kimyasal ham maddeler gibi geniş bir üretim ağına sahip. Birçok ürün tüm dünyada yaygın kullanılan ürünlerden. � Anpas Corporation (Amerika) � Scientific Research Institute (Almanya) � Vasu Healthcare (Hindistan) � Trygve Enterprise (Amerika): 2002 yılında kurulmuş olan Kaliforniya merkezli bu şirket alternatif tıp üzerine ürünlerin distribütörlüğünü yapıyor. � Hishimo Pharmaceuticals (Hindistan)