Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Enflasyon bu ay yüzde 40'lı rakamlara inecek

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, enflasyonun bu ay yüzde 40'lı rakamlara ineceğini belirterek, “Bu seneyi yüzde 41.5 ile bitireceğimizi düşünüyoruz. Enflasyon hedeflerimizin gerçekçi olduğuna ve bunları tutturabileceğimize inanıyoruz” dedi. Şimşek, Türkiye’de dezenflasyon süreci ile refahı kalıcı olarak artırmak istediklerini de kaydederek, "Enflasyonla büyüme arasında kısa dönemde etkileşim var ama orta ve uzun vadede enflasyonun tek haneye inmesi Türkiye’nin büyümesini hızlandıracak” ifadesini kullandı.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul'da düzenlenen Global Liderler Zirvesi'ne konuşma gerçekleştirdi.

Bakan Şimşek’in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

* Gelecek sene yüzde 2 civarı bir cari açık öngörümüz var, sonraki senelerde ise yüzde 1,5-2 arası bir cari açık hedefliyoruz. Şimdi cari açığın yüzde 2-2,5 olması demek; Türkiye'nin dış borcunun milli gelire oranı artık düşüyor demektir. İkinci olarak da rezerv birikimine imkan sağlıyor. Çünkü hedeflerimizden bir tanesi de Türkiye'nin rezerv yeterliliğini artırmak, böylece Türkiye'nin dış kırılganlıklarını azaltmak. Tabii bu politikaların bir sonucu olarak da büyümede geçici bir yavaşlama olacak ama daha dengeli, daha sürdürülebilir, yüksek büyümeye geçiş yapacağız.

* Cari açıktaki iyileşme çok ciddi bir şekilde sağlanmış durumda. Geçen sene mayısta, bu programın hemen arifesinde cari açığımız 57 milyar dolar civarıydı, bugün cari açığımız 20 milyar doların altına düşmüş durumda, programın başarısı burada çok net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Büyüme mesajı

* Gelecek sene yüzde 2 civarı bir cari açık öngörümüz var, sonraki senelerde ise yüzde 1,5-2 arası bir cari açık hedefliyoruz. Şimdi cari açığın yüzde 2-2,5 olması demek; Türkiye'nin dış borcunun milli gelire oranı artık düşüyor demektir. İkinci olarak da rezerv birikimine imkan sağlıyor. Çünkü hedeflerimizden bir tanesi de Türkiye'nin rezerv yeterliliğini artırmak, böylece Türkiye'nin dış kırılganlıklarını azaltmak. Tabii bu politikaların bir sonucu olarak da büyümede geçici bir yavaşlama olacak ama daha dengeli, daha sürdürülebilir, yüksek büyümeye geçiş yapacağız.

*Sürdürülebilir büyüme için yapısal dönüşümleri gerçekleştirmek kritik. OVP’nin en önemli önceliği enflasyon; bu seneyi yüzde 41.5 ile bitireceğimizi düşünüyoruz. Enflasyon hedeflerimizin gerçekçi olduğuna ve bunları tutturabileceğimize inanıyoruz.

Bütçe açığı ve dezenflasyon için gelecek sene çok kritik. Türkiye’de dezenflasyon süreci ile refahı kalıcı olarak artırmak istiyoruz. Enflasyonla büyüme arasında kısa dönemde etkileşim var ama orta ve uzun vadede enflasyonun tek haneye inmesi Türkiye’nin büyümesini hızlandıracak.

“Ekonomik programı başaracağız”

* Bizim için en önemli hedeflerden bir tanesi bütçe açığını kalıcı bir şekilde yüzde 3 ve altına çekmektir. Bu sene bütçe açığı geçen seneye göre biraz daha düşük olacak, yüzde 4,9 ama gelecek sene 3,1'lik bir bütçe açığını hedefliyoruz. Bütçe açığını düşürme hedefimizin esas itibarıyla gayesi, TCMB'ye enflasyonu tek haneye düşürmekte yardımcı olmaktır, güçlü destek vermek

* Swap hariç net rezervlerinizdeki artış oldukça dramatik, son bir yılda 78 milyar dolar artış oldu. Bu rezerv artışının nedeni güven. Biz bu ekonomik programı başaracağız; önümüzde iki yıllık süreç var. Krediler üzerinden aşırı ısınma söz konusuydu, şimdi orada bir durulma oluyor.

*Türkiye artık dış finansmana daha ucuza ve daha uzun vadeli erişebiliyor, amacımız da bu. Bu geçiş döneminde sıkıntılar olacak ama bunları normal görmek lazım. Bu ay enflasyon 40’lı rakamlara inecek. Önümüzdeki günlerde Yüce Meclisimizin desteği ile reformları hızlandıracağız.

KKM'de gelinen nokta

* Uyguladığımız program sayesinde KKM'yi bu süreçte yaklaşık 96 milyar doların üzerinde azalttık ve şu anda 48 milyar doların altına düşmüş durumda. Bizim hedefimiz piyasayı bozmadan önümüzdeki aylarda KKM'den çıkış çünkü bu bizim için bir risk faktörü, oradan çıkışı tamamlamak istiyoruz. Yine KKM'nin toplam mevduat içerisindeki payı yüzde 26'nın üzerinden yüzde 10'un altına düşmüş durumda. TL mevduatın toplam mevduat içerisindeki payı da yüzde 52'nin üzerine çıkmış durumda. Geçen sene yüzde 32 seviyesine kadar düşmüştü. Dolayısıyla bütün bu göstergeler şunu gösteriyor, programımız çalışıyor, programımıza güven pekişiyor ve biz bunu başaracağız çünkü bu program, güçlü bir program, iç tutarlığı olan bir program ve nihai hedeflerimize de ulaşmada tabii ki önemli mesafe katettik ama daha önümüze 2 yıllık bir süreç var.

'Sıkıntılar, yan etkiler var ama bunlar geçicidir'

* Türkiye hem dış finansmana erişiyor, daha ucuza erişiyor hem de daha uzun vadeli erişiyor. Zaten bu programın amacı da reel sektörümüzün, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılaması için daha ucuza, daha makul maliyetlerle ve daha uzun vadeli finansmana erişiminin önünü açmaktır. Evet, bu geçiş döneminde tabii ki birtakım sıkıntılar, yan etkiler var ama bunlar geçicidir. Dolayısıyla bütün bunlar aslında bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor