Helvacı olacaksak bile çok uluslu şirket olmak zorundayız

İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Türkiye cari açığının yapısal bir mesele olduğuna işaret ederek, "Sürekli tansiyon ölçer gibi cari açığı da ölçmek zorundayız. Cari açıkta ipler ithalat ve ihracatçıların değil, ülkeyi yönetenlerin elinde" dedi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) yeni Başkanı Ömer Cihad Vardan'ı ziyaret eden Satıcı, "Tüm dünyayı tek bir pazar olarak görmek zorundayız. Üretimin tüm faktörleri açısından da birebir geçerli. Rekabetçi olmazsanız, kendi fabrikamızın olduğu mahallede dahi iş yapma şansımız yok. Dünyada iş yapamazsak, Kağıthane'de dahi satamayız. Bunun yolu komplo teorileri kurmaktan değil, ekonomik olarak güçlü, siyasi olarak saygın ve kültürel yaygınlıktan geçiyor. Helvacı olacaksak da çok uluslu helvacı olacağız. Çok uluslu şirketler olmak zorundayız. Bunu becerirsek bölgede bir güç haline gelebiliriz. Bizi hiçbir şey yıkamaz" dedi. Artan enerji fiyatlarına da değinen Satıcı, "Türkiye'de enerji çok pahalı. Uzun yıllar da böyle kalacak gibi gözüküyor. Enerji maliyetleri, Türkiye'nin kötü yönetildiğinin en büyük kanıtı. Enerji maliyetlerinden sadece dert yanmak değil, çözüm yolunda kamuoyu oluşturmak zorundayız. Geçen yıl 170 milyar dolarlık ithalatın 36 milyar doları petrol ve doğalgazdan geldi" şeklinde konuştu. İhracat doğru yere koşuyor Türkiye'nin potansiyeli çerçevesinde ithalat ve ihracatın doğru yerde koştuğunu belirten Satıcı, döviz kuruna da değindi. Satıcı, "Yöneticilerin vermiş olduğu yanlış mesajlar ve kararlar sonucu günübirlik zararlar etmek istemiyoruz. Kur, ihracatı etkileyen bir şey ama artık direkt korelasyonu (etkisi) kalmadı. Neticede ihraç ederken ithal ediyoruz. Enerji konusunda hızla yatırımlar yapılmasını istemeliyiz. Özelleştirme konusunda güçlü lobiler oluşturmalıyız. Türkiye'nin en az 5 tane Petkim'e ihtiyacı var. Türkiye'nin cari açığını büyük yatırımlar dediğimiz greenfield yatırımlarla kapatabiliriz. Türkiye'nin önü açık, imkanları kuvvetli" diye konuştu. Konuşma sonrasında katılımcıların sorularını da yanıtlayan Satıcı, yılın son çeyreğinde bulutların tamamının kalkacağını, piyasaların tekrar bir büyüme trendine gireceğini öngördüklerini söyledi. Cari açıkta ipler hükümette Satıcı, özel sektör borçlarının artması ve Merkez Bankası'nın faiz artırımına ilişkin bir soru üzerine de, "Özel sektörün borç stokunun artması kötü bir şey değil. Bundan dolayı hiç kimse üzülmesin. Keşke bu stoku, 154 milyar dolar değil, 554 milyar dolar yapsak. Özel sektör, aldığı bu parayı işletmesine, yeni yatırımlara koyuyor. Yüksek faiz de, sermayenin üretime doğru gitmemesine sebep oluyor. Cari açık konjonktürel bir sorun değil, yapısal bir mesele. Sürekli tansiyonumuzu ölçer gibi bu ülkenin cari açığını ölçmek zorundayız. Cari açıkta ipler, ihracatçının, ithalatçının elinde değil, ülkeyi yönetenlerin elinde" dedi. MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan da yaklaşık 1,5 yıldır dünya ekonomisinin küresel tehditler ve finansal krizlerle sarsıldığı bir ortamda Türkiye ekonomisinin şu an hâlâ krize girmemek için adeta direndiğini gördüklerini, dış kaynaklı finansal sorunlara ilaveten içeride ciddi siyasal sorunların yaşandığını, bunlara rağmen Türk ekonomisinin, yolundan dönmemek ve büyümeye devam etmek için mücadele verdiğini söyledi.