İlk 6 ayda ihracatta en çok dolar ve euro kullanıldı

2012 yılının ilk 6 aylık döneminde ihracatın yüzde 46'sı dolar, yüzde 48'i euro cinsinden, yüzde 2,8'i de TL cinsinden yapıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA  - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bu yılın ilk 6 ayında ihracatın yüzde 46'sının dolar, yüzde 48'inin euro, yüzde 2,8'inin de TL cinsinden yapıldığını bildirdi.

Çağlayan, "Döviz Türlerine Göre Dış Ticaret Çalışması"na ilişkin yaptığı açıklamada, TL bazında dış ticaret işlemlerinin arttığını ve bu artışın gerçekleşmesinde Türkiye ekonomisindeki istikrarın ve TL'nin güven vermesinin etkili olduğunu ifade etti.

Ülkelerin dış ticaret işlemlerinde tercih ettiği dövizler üzerinde bazı unsurların etkili olduğuna işaret ederek, "Yapılan akademik çalışmalarda dış ticaret işlemlerinde endüstrinin özellikleri, bölgesel ticaret yapıları, uluslararası nitelikte geçerli para birimi olması, makroekonomik istikrar ve likidite tercihleri gibi farklı unsurların seçilen döviz üzerinde etkili olduğu görülmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin, 2023 vizyonunda ilk 10 ekonomiden biri olma hedefi ile birlikte bölgesindeki dış ticaret işlemlerinde TL'nin de tercih edilecek bir para birimi olacağını belirten Çağlayan, geçen yıl ihracatta 186, ithalatta 127 ülke ve bölgeye, 2012'nin ilk yarısında da ihracatta 181, ithalatta 181 ülke ve bölgeye Türk Lirası ile işlem yapıldığını vurguladı.

Yılın ilk ayında ihracatın yüzde 46'sının dolar, yüzde 48'inin euro cinsinden, yüzde 2,8'inin de TL cinsinden yapıldığını bildiren Çağlayan, "2012 yılı ilk yarısında euro Bölgesi'nde yer almamasına karşın, euro bazında ihracatta yüzde 89 kullanım oranıyla Arjantin, yüzde 54 ile Cezayir dikkat çekmektedir" ifadesini kullandı.

Bakan Çağlayan, 2012 yılının ilk 6 ayında 18 para birimi ile ihracat, 19 para birimi ile ithalat yapıldığını ve toplamda dış ticaretin 21 para birimi üzerinden gerçekleştiğini belirterek, 2012 yılında az da olsa Güney Afrika Randı üzerinden de ihracat gerçekleştirildiğini, BAE Drahmisi, Bulgar Levası ile yalnızca ihracat, İran Riyali, Kuveyt Dinarı, Romen Leyi ile de yalnızca ithalat yapıldığını kaydetti.
2011 yılında bulunmamasına karşın 2012 yılının ilk yarısında, Aruba, Burma, Cocos Adaları, Ekvator, Eritre, Kribati, Maldivler, Nikaragua, San Marino, Seyşeller gibi ülkelere/bölgelere Türk Lirası ile ihracat yapıldığını belirten Çağlayan, "Buna karşın 2011'de bulunmamasına karşın 2012 yılının ilk yarısında Katar, Christmas Adaları, Bahreyn, Sudan, Libya, Etiyopya, Senegal, Umman, Lübnan, Sierra Leone gibi ülkelerden Türk Lirası ile ithalat yapılmıştır" dedi.

2011 yılı verileri

Geçen yıl ihracatın yüzde 46'sının dolar, yüzde 48'inin de euro cinsinden yapıldığını belirten Çağlayan, döviz bazında ihracat ve ithalat karşılaştırıldığında, Dolar, euro, Türk Lirası, İsviçre Frangı ve Japon Yeni bazında yapılan işlemlerde dış ticaret açığı, İngiliz Sterlini, İsveç Kronu, Rus Rublesi, Polonya Zlotisi, Danimarka Kronu ile yapılan işlemlerde dış ticaret fazlası verildiğini kaydetti.
euro cinsinden ihracatın büyük ölçüde Avrupa bölgesindeki ülkelere olduğu görülmekle birlikte bazı ülkelere yapılan ihracatta euronun ağırlığı bulunduğunu belirten Çağlayan, "2011 yılı genelinde euro cinsinden ihracata bakıldığında Avrupa bölgesinde yer alan ülkelere yapılan ihracatın dışında çarpıcı olarak; Arjantin yüzde 77,4, Cezayir yüzde 54,7, İran ile yüzde 49,9 oranında euro bazında ihracatımız vardır" dedi.

2011 yılında ihracatın dolar ve euro ağırlıklı, ithalatın ise büyük ölçüde dolar bazında yapıldığına işaret eden Çağlayan, açıklamasında şu bilgilere yer verdi: "2011 yılında TL ile ihracat 5,8 milyar TL, diğer ifadeyle 3,4 milyar dolar. TL ile ithalat ise 12,4 milyar TL, diğer ifade ile 7,6 milyar dolar, TL'nin ihracat içindeki payı yüzde 2,5, ithalat içindeki payı yüzde 3,1 oldu. TL ile ihracat 2002 yılına göre 339 milyon dolardan 3,4 milyar dolara yükselerek 10 kat arttı. TL ile ithalat ise 2002 yılında sadece 177 milyon dolardan 2011'de 7,6 milyar dolara yükselerek 43 kat arttı."

Çağlayan, Çin'e 2010 yılında yaklaşık 11 milyon dolarlık ihracatın TL ile yapıldığını anımsatarak, bu rakamın yüzde 172 artışla yaklaşık (19 milyon dolar) 29,8 milyon dolara yükseldiğini bildirdi. Çağlayan, bu yılın ilk 6 ayında Çin'e TL ile ihracatın 13,7 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirtti.

2011 yılında ihracatta TL kullanımı en yüksek ülkeleri, 623 milyon dolar ile Irak, 598 milyon dolar ile KKTC, 565 milyon dolar ile İran ve 292 milyon dolar ile Almanya şeklinde sıralayan Çağlayan, aynı yıl ithalatta TL kullanımı en yüksek ülkelerin ise 1,1 milyar dolar ile Almanya, 835 milyon dolar ile Fransa, 553 milyon dolar ile ABD, 527 milyon dolar ile Çin, 469 milyon dolar ile İspanya ve 421 milyon dolar ile İrlanda'nın geldiğini ifade etti.

İthalatta kullanılan para birimleri

İthalatta kullanılan para birimleri hakkında da bilgi veren Çağlayan, geçen yıl ithalatın yüzde 62'4'ünün dolar, yüzde 32,7'sinin euro ve yüzde 3,1'inin de TL cinsinden yapıldığını kaydetti. Çağlayan, ithalatta dolar cinsinden yapılan işlemlerin önemli bir paya sahip olduğuna dikkati çekerek, "Özellikle petrol ürünleri ithal ettiğimiz ülkelerle yapılan işlemler uluslararası fiyatların dolar üzerinden yapılmasından dolayı dolar ile yapılmıştır" dedi.

Geçen yıl 127 ülke/gümrük bölgesinden TL ile ithalat yapıldığını belirten Çağlayan, TL cinsinden ithalata bakıldığında ise ithalatın az olduğu ülkelerin haricinde İrlanda, Fransa, Almanya, İsviçre, İsveç ve Danimarka'dan yapılan işlemlerin dikkat çektiğini ifade etti.
Ürün grubu bazında geçen yıl ithalata bakıldığında ise 4,7 milyar dolarlık eczacılık ürünlerinin 2,2 milyar dolarlık yani yüzde 46,5'lik kısmının TL cinsinden ithal edildiğini kaydeden Çağlayan, şu değerlendirmede bulundu: "Toplam ithalatı 1,1 milyar dolar olan parfümeri ve kozmetiklerin yüzde 29'u da TL cinsinden ithal edilmiştir. Özellikle eczacılık ürünleri ve parfümeri ürünlerinin ithalatında TL'nin daha yaygın kullanıldığı görülmektedir. Hükümetimizin sağladığı istikrar ve güven ortamı, Türk Lirası'nın ihracatımızda özellikle de ithalatımızda daha fazla tercih edilmesini sağlarken, Türk Lirası'nın uluslararası arenada daha fazla itibar kazanmasını sağlamaktır.
Başbakanımız başta olmak üzere ilgili tüm bakanlarımız gerçekleştirdiği temaslarda dış ticarette sadece dolar veya euroya bağlı kalmak yerine ülkeler arasında yerel paralarla ticaretin hayata geçirilmesinin önemini vurgulamaktadırlar. Bu görüşmelerimizin sonuçlarını dış ticaret işlemlerinde Türk Lirası kullanımının artmasında görmekteyiz.

Türk Lirası'nın dış ticaret işlemlerinde kullanımının giderek artması dünyadaki tanınırlığını perçinleyecek ve Türk Lirası'nın yeni simgesine algıyı daha da artıracaktır. Ekonomi Bakanlığımızın, reel ekonomiye yönelik uyguladığı politikalar ve bundan sonra hayata geçireceği stratejik adımlar, Türkiye'nin 'güven ve istikrar' merkezi olma konumunu daha da güçlendirecek, Türk Lirası'nın gücüne daha fazla güç katacaktır."