”IMF Türkiye için bir sigorta”

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Dinçer, Kadir Has Üniversitesinde "Global Mali Kriz: Etkileri ve Türkiye Yansımaları" konulu bir konferans verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, IMF'nin Türkiye için bir sigorta olduğunu belirterek, "Bizim görüşümüz, iyi bir pazarlık varsa, orada da kaynak varsa, kaynağı bir an evvel alıp cebimize koymaktır" şeklinde konuştu.

Dinçer, Kadir Has Üniversitesinde "Global Mali Kriz: Etkileri ve Türkiye Yansımaları" konulu bir konferans verdi.

Global kriz sonucunda bankacılıktaki kayıpların 600 milyar doları aştığını ve IMF beklentisinin bu rakamın 1,4 trilyon doları bulacağı yönünde olduğunu ifade eden Dinçer, krizin çözümü için çeşitli paketlerin devreye sokulduğunu hatırlattı.

Dinçer, alınan bazı kararların şu an itibariyle paniği önleyerek finansal çöküşü durdurduğunu ancak ekonomideki sorunların devam ettiğini belirterek, bankaların hala sermaye ihtiyacı bulunduğunu, kredi verme iştahlarının düşük olduğunu ve öngörülen ekonomik durgunluğun bu iştahı daha da kapattığını aktardı.

Türkiye'nin bu finansal çalkantıdan şimdiye kadar göreceli olarak daha az etkilendiğine işaret eden Dinçer, bunda kuvvetli bankacılık sektörü ve gerçekleştirilmiş ekonomik reformların rol oynadığını kaydetti.

Dinçer, Türkiye'de faaliyet gösteren tüm bankaların sermaye yeterlilik oranının yüzde 16 civarında olduğunu, bilançolarının yüzde 65'inin mevduattan oluştuğunu ve Türk bankacılık sisteminin bu anlamda klasik bankacılık yapmasının, bugünkü kuvvetli konumuna sahip olmasına imkan tanıdığını anlattı.

Türkiye'deki bankaların likidite sorunu bulunmadığını ve türev ürünlerle ilgili yatırımları olmadığını ifade eden Dinçer, "Bu global krize, bu maratona kuvvetli girdik. Türkiye tabii ki bazı sorunlarla karşılaşacaktır ama bu sorunlarla karşılaşırken kuvvetli ve savaşacak bir yapısı vardır" dedi.

"Küçük resimde boğulmayalım"

Türkiye'de ise yabancı yatırım çekilmesi için mali disiplinin sürdürülmesinin ve genç nüfus dolayısıyla eğitim reformunun büyük önem taşıdığını kaydeden Dinçer, işçi çalıştırma ve vergi yükleri anlamında cezbedici olunması gerektiğini belirtti.

Dinçer, büyümedeki yavaşlama nedeniyle vergi gelirlerinde yaşanacak azalmanın engellenmesi için kayıt dışı ekonominin kayıt içine alınmasının şart olduğunu vurguladı. IMF anlaşması konusunda ise Dinçer, şöyle konuştu:

"Reel sektördeki büyümede daralma olacağı ve yurt dışından kaynak gelişlerinde bir nebze azalma olacağı için, bu tip sigorta diyebileceğimiz destekleri almakta yarar görüyoruz. IMF bizim için bir sigortadır, bir destektir. Reel sektöre ve ekonominin büyümesine, çarkların dönmesine yardımcı olacak bir anlaşma olması gerekir. Sanıyorum resmi merciler de bunu çok iyi bildikleri için belki bunun pazarlığını yapıyorlar. Bizim görüşümüz, iyi bir pazarlık varsa, orada da kaynak varsa, kaynağı bir an evvel alıp cebimize koymaktır."

Dinçer, kriz sonunda Türkiye'nin avantajlı ve cezbedici bir gelişmekte olan ülke olarak ortaya çıkabileceğini, bunun için hep birlikte çalışmaya devam edilmesi ve "küçük resimde boğulmayıp büyük resme bakılması" gerektiğini söyledi.