İNTES'in tek elektrikçi üyesi Güngör Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güngör: Göngür Elektrik, 75 trafoya "Türk malı" imzasını attı, 7 tane yolda

İNTES'in tek elektrikçi üyesi Güngör Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güngör: Göngür Elektrik, 75 trafoya "Türk malı" imzasını attı, 7 tane yolda

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye'de kurulu 533 trafo merkezinden 75'inin altına "Türk malı" imzası atan Güngör Elektrik, 1989 yılında Elektrik Mühendisi Mustafa Güngör tarafından kurulmuş. Gazi Üniversitesi'nde lisansını tamamlayan Elektrik Mühendisi Mustafa Güngör, daha sonra İTÜ mezunu Elektrik Mühendisi Hamdi Aydınlı ve Elektrik Teknisyeni Fatih Çerçil'le bir araya gelip iş hacmini artırınca, 100 milyon Türk Lirası sermayeli şirket, 6 milyon YTL sermayeli bir şirket haline gelmiş. Geçtiğimiz yıl 40 milyon Euro ciro yapan, bu yıl sadece devam eden işlerle hesaplandığında 50 milyon Euro ciro bekleyen şirket şu ana kadar devam eden önemli işler haricinde 250 milyon dolarlık iş bitirmiş. Uluslararası yabancı şirketlerin yanı sıra Türk sermayeli 5 şirketin hizmet verdiği sektörde Güngör Elektrik'in pazar payı yüzde 15'lerde. Şirket bu pazar payı ile Türk şirketler arasında sektörün lideri. Türkiye'de enerji politikaları ve sektöre yansımalarını değerlendirirken, şirketinin yaptığı ve yapacağı çalışmalar hakkında da bilgiler veren İNTES'in tek elektrikçi üyesi Güngör Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güngör'ün söylediğine göre; Türkiye'de şu anda üretim ile tüketim bıçak sırtında gidiyor. Bugün 189 milyar kilovatsaat elektrik üreten Türkiye'de 2023 yılında bu rakam yüzde 7 artışla 500 milyar kilovatsaat'e çıkacak. 40 bin megavatlık kurulu kapasite ile 189 milyar kilovatsaat elektrik üreten Türkiye, 500 milyar kilovatsaatlik üretimini ancak 100 bin megavatlık kurulu güç ile sağlayabilecek. Yani mevcut kapasiteye 60 bin megavat ilave gerekecek. Bu üretim kapasitesi yeni iletim hatları ve trafo merkezleri yatırımlarının önünü açacak. Güngör, trafo merkezi sayısının 800'e çıkabileceğini, yapım hatlarıyla birlikte, 15 yıl içinde iletim sistemine 20 milyar dolarlık yatırım yapılacağını belirtti. Tamamlanan ve devam eden projelerini anlatan Güngör, şirketin pazar payının artmasında yabancıların risk almak istememesinin etkisinin olduğu mesajını veriyor. Güngör, "Kamu İhale Kanunu'na göre son yıllarda yapılan ihaleler YTL bazında oluyor. 2 yıldan bu yana yabancılar YTL bazlı ihalelere girerken çekingen davranıyorlar. Çünkü YTL bazlı ihalelerde teklife koydukları riskler nedeniyle fiyatları yüksek kalıyor. Bizimle o anlamda rekabet edemez hale geldiler. Bizim pazar payımız biraz da bu sebeple arttı" diyor. Tüketim artınca trafo sayısı 800'e çıkacak Türkiye'de şu anda elektrik üretim kapasitesi 41 bin megavat. Bu kurulu güç ile 189 milyar kilovatsaat elektrik üretiliyor. Tüketim de aynı oranda gerçekleşiyor. Yani üretim ile tüketim bıçak sırtında gidiyor. 2023 vizyonuna bakarsak, yıllık yüzde 7 artışla, talebin 500 milyar kilovatsaat'e çıkması bekleniyor. 40 bin megavatlık kurulu güç ile 189 milyar kilovatsaat elektrik üretiyorsak, 500 milyar kilovatsaatlik üretimi ancak 100 bin megavatlık kapasite ile gerçekleştirebiliriz. Dolayısıyla ilave 60 bin megavat ilave kapasite yatırımı gerek. Üretim kapasitesinin artması iletimi ve trafo merkezlerini de etkileyecek. Üretimdeki ve tüketimdeki artışa paralel olarak iletim sistemi, enerji nakil hattı ve trafo merkezi artacak. Trafo merkezi sayısı 700-800'e çıkacak. Yatırımlar nedeniyle sektörde pazarın geleceği iyi durumda Üretim ve tüketim artış oranları dikkate alındığında yeni trafo merkezleri için 10 milyar dolarlık yatırım gerekecek. Buna yapım hatlarını da eklerseniz rakam 20 milyar doları bulacak. 15 yıl içinde iletim sistemine 20 milyar dolarlık yatırım yapmak gerekeceği için bu sektörde pazarın geleceği iyi durumda. Arazi pahalıysa trafo merkezi küçülüyor İstanbul, İzmir ve Antalya gibi arazilerin pahalı olduğu yerlerde, 10 dönümlük araziler üzerinde, büyük trafo merkezi yapmak maliyeti artırıyor. Şehir içinde arazi pahalılaştıkça 2-3 dönümlük yerlere trafo yapılması tercih ediliyor. Burada teknoloji devreye giriyor. Bunlardan İstanbul ve İzmir'de birkaç tane, Ankara'da ve Antalya'da birer tane var. Metropollerde küçük trafolar önemli oluyor. Ancak Anadolu şehirlerinde, arsa fazla olduğu ve maliyetleri düşük olduğu için buna gerek olmuyor. Yabancılar YTL bazlı ihalelerde risk almıyor, bu avantaj sağladı Türkiye'de kayıp-kaçak oranının en çok olduğu bölüm dağıtımdır. İletimde kayıp yüzde 4'ün altındadır. Bu rakam uluslararası standartta. Dağıtımda ise kayıp-kaçak oranları ortalaması yüzde 18-20'leri buluyor. Doğuda bazı yerlerde yüzde 70 kayıp-kaçak oranı olan yerler var. Biz dağıtım da yapıyoruz. İletimdeki pazar payımız düştüğü zaman dağıtıma geçiyoruz. Sektörde büyük yabancı gruplar ile rekabet ettiğimiz zamanlar oluyor. Avantaj bakımından bakarsanız, onlar aslında çok avantajlı değil. Kamu İhale Kanunu'na göre son yıllarda yapılan ihaleler YTL bazında oluyor. 2 yıldan bu yana yabancılar YTL bazlı ihalelere girerken çekingen davranıyorlar. Çünkü YTL bazlı ihalelerde teklife koydukları riskler nedeniyle fiyatları yüksek kalıyor. Bizimle o anlamda rekabet edemez hale geldiler. Bizim pazar payımız biraz da bu sebeple arttı. Rüzgar, ülkenin elektrik sorununu tam olarak çözmez Şu anda rüzgara başvuru yapmadık ama küçük bir rüzgar santralı olursa düşünebiliriz. Rüzgar santralı için çok yüksek miktarda başvuru yapıldı. Oradan bir şey çıkacağını düşünmüyorum. Türkiye'de o kadar rüzgar kapasitesi yok. Ayrıca bana göre rüzgar enerjisi ülkenin elektrik problemini tam anlamıyla çözemez. Rüzgar santralı asla ilave bir kapasite değildir. Her 1 megavat rüzgar santralı yerine bir o kadar diğer enerji kaynaklarının kullanıldığı santral kurmak gerek. Yani rüzgar esmediği zaman onu karşılayacak bir şeyin olması gerekir. Rüzgar düzenli esmez. Her 1 megavat rüzgar santralı yerine yedek güç bulundurmak, rüzgar esmediği zamanlarda bu yedek gücü devreye sokmak gerekir. Ancak kullanılan kaynak olarak bakıldığında rüzgar hem ekonomik hem de temiz bir enerji. Türkiye'de üretilen elektriğin yüzde 55'i doğalgaz kaynaklı. Bu rakamı yüzde 20'ye oturtmak gerek. Yüzde 20'şer de nükleer, fosil, hidrolik ve biodizel, rüzgar, jeotermal gibi diğer kaynaklarla üretim yapılmalıdır. Yani arz güvenliğini tutturmak için enerji politikanızı 5 ayak üzerine oturtmalısınız. Bu kadar bire bir yaklaşılır mı, derseniz yaklaşan ülkeler var. Optimum bir hedef gibi görünüyor. Elektrikte kamu, özel sektörü fonluyor 20-25 centler civarında alım garantisi verilirse küçük santraller ekonomik olabilir. Türkiye'de yeni bir sistem başladı. Elektrikte dengeleme ve uzlaştırma sistemine geçildi. Sistem özel sektöre yaradı. Burada özel sektörün elindeki santrallardan alınan elektriğin fiyatı 12 cent civarında. Devlet elektriği 10 centten satıyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Kamu özel sektörü fonluyor. Kamu seçim öncesinde elektriğe zam yapmama politikasıyla KİT'lere ciddi zararlar yazdı. Bu zararlar KİT'ler arasında gidip geliyor. EÜAŞ BOTAŞ'a borçlu, BOTAŞ Hazine'ye borçlu, TEDAŞ EÜAŞ'a borçlu. Pahalı üretip ucuz satmaktan dolayı oluşan açık kamu KİT'leri arasında kaldı. İşletme ve tesis grupları dahil 178 kişiye istihdam İşletme ve tesis grupları dahil 178 kişiye istihdam sağlıyoruz. Bunların önemli bölümü teknisyendir. 15-16 tanesi mühendistir. Tesis işinde taşeron kullanıyoruz. Bu istihdam rakamına kullandığımız taşeronlarda çalışanlar dahil değildir. Enerji mühendisliği konusunda Türkiye'yi ciddi bir sıkıntı bekliyor. Bir ara Türkiye'de moda vardı. Bu moda bilgisayar ve endüstri gibi zayıf akıma dayalı mühendisliklerdi. Bu dönemde güç mühendisi yetişmedi. Bizim jenerasyon yaşlanıp, sektörden çekilirse, arada 5-10 yıllık boşluk olacak. Dolayısıyla o boşlukta yetişmiş mühendis bulmak zor olacak. Türkiye'de her zaman teknisyen ve tekniker kadrosunun da olması gerekiyor. Bunun için meslek okulları çok önemlidir. Şirket olarak bizim işletme personelimizde hiçbir elektrik kazamız yok. İşletmede inşaat süresinde ne kadar kaza olabiliyorsa o kadar inşaatta kaza olmuştur. 46.3 milyon YTL'lik işe devam ediyoruz Şirket halen toplam 46.3 milyon YTL'lik işe devam ediyor. Bunlar arasında Bosphorus Nickel Madencilik'in iletim tesisi, Konya Trafo Merkezi; Alaşehir, Tire, Kuşadası trafo merkezlerinde orta gerilim şönt kapasitör bankları yapım işi; Iğdır Trafo Merkezi yapım işi; Muş Trafo Merkezi yapım işi; Antalya Lara Trafo Merkezi yapım işi; Batman ve Kızıltepe Trafo Merkezi yapım işi; Altıntaş, Simav, Kırka, Emirdağ, Bilorsa Trafo Merkezleri ile Akçalar, Bandırma III, Erdek, Göbel Trafo Merkezleri ve Viking, Hilal, Güzelyalı, Karşıyaka trafo merkezlerinin işletilmesi gibi işler bulunuyor. Bosphorus iletim tesisleri bu yıl eylül ayında, Kuşadası, Alaşehir trafo merkezleri ve Konya Trafo Merkezi yapım işi nisan ayında, Iğdır ve Muş Trafo Merkezi ekim ayında, Antalya Lara Trafo Merkezi de aralık ayında tamamlanacak. Geri kalan işler de 2009-2010 yıllarında bitecek. 250 milyon dolarlık iş bitirdik ciroda hedefimiz 50 milyon dolar 4 Ocak 1989 yılında şirketi kurduk. Geçen sürede Türkiye'de ve sektörde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ayakta kalmayı başardık. Gelişmemizi giderek artan bir ivme ile istikrar içinde sürdürüyoruz. Şu ana kadar 250 milyon dolarlık iş bitirdik. Şirket kurulduğu dönemlerde ciromuz 1 milyon dolarlar civarındaydı. Şu anda yıllık ciromuzu 40 milyon dolara çıkardık. Türkiye zaman zaman kriz ortamına girip, çıkıyor. Biz de bundan kimi zaman etkilendik. Ama bu yıl ciro hedefimizi 50 milyon dolar olarak belirledik. Devam eden işlerimiz bu hedefe gerçekleştireceğimizi, hatta daha da artacağını gösteriyor. Türkiye'de 533 trafo merkezi var, 75 tanesini biz yaptık Türkiye'de enerji üretilir, iletilir ve dağıtılır. Üç aşamadan geçen elektrik konutta ya da sanayide kullanıma hazır hale gelir. Enerjiyi bildiğiniz gibi üreten iki ayrı kesim var. Bunlardan birisi kamunun elindeki Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ). Diğeri de özel şirketlerin sahip olduğu üretim şirketleri. Hidrolik, kömür, gaz gibi çeşitli kaynaklar kullanılarak santrallarda elektriğe dönüşen enerjinin iletilmesi ve dağıtılması gerek. Bizim işimiz de iletim hatları ve trafolar. Türkiye'de elektrik iletimi 154-180 kilovat, Avrupa'da ise bu rakam 500 kilovat. Enerji nakil hatları yapıldıktan sonra trafo merkezleri ile şehir içi ve sanayiye elektrik dağıtımı oluyor. Bizim şirketimizin amiral gemisi trafo merkezlerinin tesisi ve işletilmesini yapmak. Türkiye'de 533 trafo merkezi var. Bunun 75 tanesini biz yaptık. Trafo yapan 4-5 firmadan biriyiz pazar payımız yüzde 15'i buldu Türkiye'de bu işi yapan öz kaynak sermayeli 4-5 firma var. Yerli sermaye şirketleri olarak bir elin parmakları kadarız. Sürekli bu işi yapan Türk firmasının sayısı da 4-5'i geçmez. Bizim pazardaki payımız yüzde 15'leri buldu. Şu anda Kızıltepe, Batman, Antalya, Aliağa, Bandırma ve Adana'da devam eden trafo merkezi projelerimiz var. Bunların bazıları yeni yapılacak, bazıları ise mevcut trafo merkezlerinin kapasitesinin artırılması şeklinde olacak. Türkiye'de köyden kente göç var. Göç alan yerlerin enerji talebi artıyor. Enerji talebi artan yerlere de trafo merkezi yapılması gerekiyor. Ya da yeni bir sanayi bölgesi kurduğunuz zaman orada trafo merkezine ihtiyaç duyuluyor. Üretimde hedefimiz 20 megavatlık kurulu güç Biz yavaş yavaş elektrik üretim sektörüne de el attık. 2003 yılında, elektrik enerjisi mevzuatına uygun olarak, elektrik üretim tesisleri kurulması, işletmeye alınması, inşa halindeki elektrik üretim tesislerinin tamamlanması, işletmedeki elektrik üretim tesislerinin devir alınması ve/veya kiralanması, elektrik enerjisi üretimi, üretilen elektrik enerjisinin ve/veya kapasitesinin müşterilere satışı amacını gerçekleştirmek üzere Güngör enerjiyi kurduk. Şu anda Giresun'da 3 megavatlık bir santrala başladık. 3-4 megavatla birkaç santral daha yapıp, toplam 15-20 megavatlık bir kurulu güç ve yıllık 50 milyon kilovatsaat saat enerji üretme hedefimiz var. 1 santralın lisansını aldık. 2 santralın lisansını da bekliyoruz. Yurtdışından davet alıyoruz ama dünyada malzeme sıkıntısı var Enerjide arz güvenliğini düşünürseniz, Türkiye üretime yatırım yapmak zorunda. Bu üretimin iletimle de bağlantılı olması gerekiyor. Üretimin artmasının getirdiği zorunluluk ile iletimin de planlanması lazım. Bizim şu anda kurduğumuz organizasyonla, önümüzdeki 3-5 yıl içinde ancak iç talebe karşılık verebileceğimizi düşünüyorum. Şu anda Avrupa'da ve Körfez ülkelerinde ciddi yatırımlar yapıldığı için dünyada malzeme sıkıntısı yaşanıyor. Dışarıdan davet alıyoruz ama bu şartlarda Türkiye'deki işlere zor yetişirken, o ülkelerde yatırım yapmayı akılcı bulmuyoruz. 31 dağıtım tesisi ve 30 iletim hattı Şirket bugüne kadar 31 dağıtım tesisinin şebekesini tamamladı. Toplam 139 milyon YTL'lik işe imza attı. 30 iletim hattı yatırımının toplamı 140.5 milyon YTL oldu. Manisa, Balıkesir ve Bursa'da 849 milyar YTL'lik aydınlatma ve elektrik tesisi yatırımı yapan şirket, endüstriyel ve turizm tesislerinin de işini yaptı. Bu iki alanda yapılan aydınlatma işlerinin tutarı da 4 milyon YTL'yi geçti.