İş dünyası ekonomide 'acil yapısal reform' istedi

TÜİK tarafından açıklanan 3. çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren iş dünyası temsilcileri, acil olarak yapısal reform yapılmasını istediler.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR/BURSA/GAZİANTEP - Türkiye ekonomisinin 3. çeyrekte yüzde 1.6 büyümesini değerlendiren iş dünyası, ekonomide günü kurtaran hamleler yerine, daha köklü ekonomik kalkınma planlamaları ve yapısal reform beklediklerini ifade ettiler.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye'nin 2017 yılında yüzde 7.4'lük büyüme rakamına ulaştığını, ancak bu büyümede üretim ve ihracatın etkisinin sınırlı olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Kaynaklarınızı katma değer üretmeyen alanlara aktardığınızda bunun sürdürülebilir bir büyüme doğurmayacağını yaşayarak gördük. Türkiye, bundan sonraki süreçte üretim ve ihracat eksenli büyümeyi kendisine rota edinmesi gerektiğini acı tecrübelerle gördü. Üretim yapan her fabrikanın üretiminin en az yüzde 50'sini ihraç etmesi lazım. Türk ekonomisindeki durgunluğu aşmanın yolu ihracatımızı artırmaktan geçiyor. 2017 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 11.5'luk büyüme kaydetmiş bir ülkenin ekonomisinin ciddi bir darboğazdan geçtiği süreçte yüzde 1.6 büyümesi küçümsenmemeli. Yılın dördüncü çeyreğinde ve 2019 yılında tekrar daha yüksek büyüme rakamlarını yakalayabilmek için üretim ve ihracat eksenli bir rota belirlemeli. Yabancı yatırımcıya güven verecek adımları da hızlıca attığımız takdirde içinde bulunduğumuz girdaptan kurtulabiliriz."

"Sürdürülebilir yüksek bir büyümeye ihtiyaç var"

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, üçüncü çeyrek büyüme rakamının, sürdürülebilir yüksek bir büyüme dönemine ihtiyaç olduğunu gösterdiğini söyledi.

Her şeye rağmen 3. çeyrekte büyümenin pozitif kalmasının önemli olduğunu, ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerle gelecek üç ayın, bugünden iyi olacağına inandığını ifade eden Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu: "Ekonomi programı ile hayata geçen yeni yol haritasıyla, ekonomik büyüme için tehdit olan cari açık sorununu artık sorun olmaktan çıkarılması gerekiyor. Cari açığı azaltırken ekonomik büyümeden vazgeçmeden, düşük cari açık yanında sürdürülebilir yüksek büyümenin gerçekleşeceği bir döneme ihtiyaç olduğu açıkça görülüyor. Kur ve faiz döngüsünün kırılmasıyla yeniden büyümeye odaklanmalıyız. Yapısal reformları hayata geçirerek, katma değeri yüksek üretim yaparak, yolumuza devam etmeliyiz."

"Yüzde 1.6'lık büyüme olumsuzluklara rağmen başarıdır"

Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, "Siyasi ve ekonomik manipülasyonlara, dövizdeki dalgalanmalara, fiyat artışlarına rağmen süreç iyi yönetilmiştir. Büyüme rakamının yüzde 1.6 oranında olması tüm olumsuzluklara rağmen başarı olarak değerlendirilmelidir" açıklamasını yaptı.

Matlı, kamu kesimi harcamalarındaki yüzde 7.5'lik artış ve yüzde 2'ye yaklaşan tarım kesimi büyümesinin, büyümenin pozitif çıkmasına katkı sağladığına dikkat çekerek, "3. çeyrek verisinin son iki yılın en düşük büyüme oranı olduğunu göz önünde bulundurursak, bazı tedbirleri almak kaydıyla bundan sonra dönemin daha iyi geleceğini öngörebiliriz. Önümüzdeki dönem için alınan tedbirlere devam edilmeli, bilhassa 3. çeyrekte finans sektöründe gözlenen yüzde 21'lik daralma giderilmelidir" dedi.

'Üreten bir toplum haline dönüşmeliyiz'

Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Can Yavaş, Ekonomi yönetiminin enfl asyonla topyekün mücadele çalışması ve YEP'in bu büyüme rakamının öngörüldüğünü gösterdiğini, yılın son çeyreğinde de büyümenin eksi olacağının ekonomi yönetimi ve iş dünyasının beklentisi olduğunu söyledi. 2019 yılında da bu zorlayıcı iklimin sürmesinin beklenen bir durum olduğuna işaret eden Yavaş. "Türkiye olarak bu girdaptan çıkmak istiyorsak üreten bir toplum haline dönüşmemiz gerekiyor. Tüm sektörlerde ithalata dayanmayan bir üretim hattı kurmadan, bu sıkıntılardan kurtulmamız zor görünüyor. Bu yeni baştan bir ayağa kalkma anlamına gelen hamleyi, ancak yapısal reformlara imza atarak yapabiliriz. Enfl asyonla topyekün mücadele benzeri bir "A'dan Z'ye yerli üretim için yapısal reformlar" hamlesi yapılmalı" önerisinde bulundu.

'Yılın son çeyreği eksi büyüme gösterecek'

Batı Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya Ösen, 3. çeyrek büyüme verisini, yaşanan kriz ortamının rakamsal ifadesi olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Birinci çeyrekte 7.2, ikinci çeyrekte 5.3, üçüncü çeyrekte 1.6 büyüyen Türkiye ekonomisi, görünen o ki yılın son çeyreğinde eksi büyüme gösterecek. Bu durumu tersine çevirecek hamleleri ise iş dünyası uzun zamandır dillendiriyor. Günü kurtaracak kısa vadeli önlemler de doğası gereği kısa vadeli oluyor. Bizim yapısal reformlara, uzun vadeli planlamalar ile atılacak adımlara ihtiyacımız var. Ekonomi yönetiminden ivedilikle bu adımların atılmasını bir kez daha beklediğimizi dile getirmek de bizim görevimiz. 2019 yılında umuyorum ki bu düşüş gösteren büyüme rakamlarımız tersine döner."

'Ülkemizin tekrar reform gündemine dönmesi şart'

Kemalpaşa Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Meriç, Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 1.6 büyümüş olmasının içinden geçilen darboğazın bir başka ifadesi olduğunu belirterek, "2018 yılı birinci çeyreğinde %7.2 büyüyen Türkiye ekonomisinin 3. çeyrekte 1.6'ya gerilemesi, görünen o ki son çeyrekte ise eksi rakamlara düşmesi, ülkemizin tekrardan reform gündemine dönmesinin şart olduğunu gösteriyor" dedi. Ekonomi sadece rakamlardan ibaret bir olgu olmadığını, birçok faktörün ekonomiyi etkilediğini dile getiren Meriç, "Uluslararası ilişkileri iyi, demokrasi seviyesi yüksek, hukuku bağımsız ve güven veren bir ülkenin ekonomisinin ihtiyacı olan hamleleri çok daha hızlı ve yapıcı olarak atacağı da bir başka gerçek. Türkiye ekonomi kurmaylarından beklentimiz, ihtiyacımız olan yapısal reformlara hızlıca geçiş yapılmasıdır. Doğru adımları atmış, kendi öz kaynaklarıyla üretim yaparak ihracat odaklı bir ekonomiyi inşa etmiş bir ülke ekonomisinin ne ekonomik saldırılara ne de siyasi ekonomik sıkıştırmalara yenik düşmeyeceği bilinciyle 2019 yılında bu hamleleri yapan bir Türkiye görmeyi arzuluyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Bu konularda ilginizi çekebilir