İş dünyasından konkordato söylentilerine karşı uyarı

Dünya Gazetesi - ESRA ÖZARFAT

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ekonomideki yavaşlama, kurlardaki artış ve faiz oranlarındaki yükseliş nedeniyle zor duruma düşen şirketler art arda konkordato ilan ederken, piyasada şirketlere yönelik söylentilerin artması iş dünyasını harekete geçirdi.

BTSO Başkanı İbrahim Burkay, ilde 3 aylık geçici konkordato ilan eden firma sayısının on olduğu belirterek, asılsız iddiaları ortaya atanların odanın Disiplin Kurulu’na şikayet edilmesini isterken, Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “Felaket tellallığı yapmaktan kaçınmalı ve birbirimize sahip çıkmalıyız. Hiç kimse dedikodu üreterek firmaların itibarıyla oynamasın ve kredibilitesini düşürmesin” uyarısı yaptı. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz ise “Eskiden karşılıksız çek sorunu büyüktü. Bir dönem ifl as erteleme artmıştı. Şimdi de konkordato furyası başladı. Elbette dövizden ve girdi maliyetlerinden dolayı zor duruma düşen şirket çok. Fakat yine de konkordatoların kötüye kullanılmamasına dikkat edilmeli” dedi. Eskişehir Genç İşadamları Derneği (ESGİ- AD) Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Toparlar, son günlerde peş peşe konkordato ilanlarının iş dünyasında domino etkisiyle ciddi bir risk oluşturduğua işaret ederek, konkordatoda sürelerin 6 aya çekilmesi gerektiğini söyledi.

BTSO, oda Disiplin Kurulu'nu harekete geçirdi

Bursa’da da her gün yeni bir firmanın ismi konkordato söylentileriyle anılıyor. Şirketlerin itibarları konusunda kafalarda soru işaretlerine neden olan bu söylentilere tepki gösteren Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da bir açıklama yaparak: “Bu hassas süreçte kriz söylentileri bu süreci baltalamaktadır. Özellikle karlılıklarını koruyan ya da yatırım potansiyeli bulunan firmalarımız için ortaya atılan konkordato iddiaları firmalarımızın güven ve itibarlarıyla birlikte ülke ekonomimize ve milletimizin geleceğine de zarar vermekte. Bursa’da 3 aylık geçici konkordato ilan eden firma sayısı 10. Piyasada konuşulanlara bakarsanız yüzlerce firma. ‘Ülkede kriz yok’ demiyoruz. Fakat krizi aşmak için kullanılacak politikaları hepimiz gayet iyi biliyoruz. Kent ve ülke ekonomisini ayakta tutan firmalarımıza karşı üretilen dedikodu ve karalama kampanyalarına karşı iş dünyası temsilcileri olarak kendi ekosistemimizde harekete geçmeliyiz. Hassasiyetle geçmemiz gereken bir dönemde asılsız iddiaları ortaya atanlara karşı odamızın disiplin kurulu göreve hazır. Üyelerimizden ricam, bu tip kriz çığırtkanlarını disiplin kuruluna şikayet etmeniz. Konkordato evde alınan bir karar değil. Mahkemede alınan bir karar ve bunlar bize bildiriliyor” dedi.

Konkordatoya dair söylemler gerçeği yansıtmıyor

Navi Kurumsal ve Stratejik İş Çözümleri Kriz Yönetim Danışmanı Emir Vural, 20 yıldır Türkiye’de şirketlerde kriz ve risk çözümlemesi yaptıklarını belirterek, “Piyasadaki iflas ve konkordato açıklamaları gerçeği yansıtmıyor. Konkordato dedikoduları, konkordato tedbiri alma hazırlıkları yapan kişilerin iş üretme PR’larıdır" dedi. Tedbir kararı verilen dosyalar incelediğinde, şirketlerin çok daha geçmişten krizleri olduğunu ve ülkenin içinden geçtiği durumla da mazeretlendirerek konkordato taleplerinde bulunduklarını belirten Vural, "İyi işletmeler iyi yöneticiler tarafından piyasa koşullarıyla iyileştirilir. Kriz ekonomik bir problemdir. Konkordato ise hukuksal bir çözümdür. Uzun vadede bunun da çözüm olmadığı uygulayıcılar ve tedbir isteyenler açısından da görülecektir" açıklaması yaptı.

"Konkordato süreleri 6 aya çekilmeli"

ESKİŞEHİR / DÜNYA

● Eskişehir Genç İşadamları Derneği (ESGİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Toparlar, son günlerde peş peşe konkordato ilanlarının iş dünyasında domino etkisiyle ciddi bir risk oluşturduğuna işaret ederek, konkordatoda sürelerin 6 aya çekilmesi gerektiğini söyledi. Bir işletmenin iflasını engellemek için diğer işletmeleri iflasa sürüklememek gerektiğine işaret eden Toparlar, “Yasalarımıza göre alacak toplamının 3’te 2’sini temsil eden kişi ve kurumlar, onlara sunulan teklifi kabul ederse mahkeme konkordato kararı alabiliyor. Ancak bugüne kadarki uygulamalarda bu karara tam uyulmadığıyla ilgili ciddi iddialar kamu vicdanı ve iş dünyasını tedirgin ediyor. Piyasalar için ciddi risk olan bu durumda 2 hafta içinde verilen konkordato kararlarıyla yirmi şirket batabiliyor, haliyle alacaklarını tahsil edemeyen diğer şirketlerde bir anda borçlu konumuna düşerek konkordato ilan etmeye mecbur kalabiliyor. Birbiriyle yoğun alışveriş içinde olan iş dünyasında bu domino etkisiyle ne denli büyük ve ciddi bir risk oluştuğunun farkındayız” dedi. İş dünyasında konkordato olanaklarını kötüye kullanan şirketlerin olduğunu, etik dışı sahte fatura kesip şirketini konkordato ilan edilebilir duruma getiren firmaların tespit edilip yakalanmaya başladığına işaret eden Toparlar, “Ancak iş dünyasında bu durumu kötü niyetlerle kullanan ve tespiti henüz yapılmayan şirketlerin olduğunu da düşünüyoruz. Bu konuda mahkemelerin daha dikkatli ve titiz bir inceleme yapmasını arzu ediyoruz. Konkordato ilanları bu kadar kolay olmamalı ve mahkeme tarafından atanacak komiserlere yapılacak ödeme ve işler konusunda ayrıca hassasiyet gösterilmesini talep ediyoruz. Topyekun seferberlik içindeysek bir firmayı korurken bütün alacaklılarına zarar verilmemeli ve en önemlisi konkordato sürelerinin altı aya çekilmesi ivedilikle değerlendirilmelidir” açıklamasını yaptı. Toparlar, konkordato ilanlarının iş dünyasını üretimden uzaklaştırdığını, iflasların daha da yaygınlaşacağını öngördüklerini söyledi.

"Karşılıksız çek ve iflas ertelemenin yerini konkordato aldı"

DENİZLİ / DÜNYA

● Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, piyasalarda yaşanan durgunluğa işaret ederek şöyle konuştu: “TÜFE eylülde aylık yüzde 6.30 arttı, yıllık artış yüzde 24.52 oldu. Yıllık TÜFE Haziran 2003’ten beri, aylık TÜFE ise Nisan 2001’den beri en yüksek seviye oldu. Dövizde hareket azaldı, ama tüketici güveni azaldığı için birçok sektörde ciddi durgunluk başladı. İçeride halen güven kaybı devam ediyor. Döviz düşünce döviz alımları artıyor. Eylülde otomobil ve hafif ticari araç satışı yüzde 67 azaldı, 9 ayda düşüş yüzde 26 oldu. Beyaz eşya satışı eylülde yüzde 37 düştü. İnşaat yatırımlarında da ciddi bir yavaşlama söz konusu. Kredi için bankalarda kaynak yok, olsa bile faizler yüzde 40’ları buldu” dedi. Konkordato ilanlarının çok arttığını belirten Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu: “Eskiden karşılıksız çek sorunu büyüktü. Bir dönem ifl as erteleme artmıştı. Şimdi de konkordato furyası başladı. Elbette dövizden ve girdi maliyetlerinden dolayı zor duruma düşen şirket çok. Fakat yine de konkordatoların kötüye kullanılmamasına dikkat edilmeli. Piyasalarda yaşanan durgunluk maalesef bir süre devam edecek. Ekonominin toparlanması zaman alacak. Şu anda en önemli konu ertelenen kredilerin, geri dönmeyen döviz kredilerinin yaratacağı yük. Bankalar bu yükten nasıl kurtulacak, devlet bankaların yükünü nasıl karşılayacak, henüz bilmiyoruz. Önümüzdeki günlerde işsizlik fonunun kullanılması, imar barışından gelecek paranın kullanılması, devletin varlık satışıyla döviz girişi sağlaması, IMF’e gidilmesi gibi alternatifler gündeme gelecek ve tartışılacak. Doğru adımlar atılır, reformlar başlatılırsa, piyasada güven geri gelir."

"Negatif dedikodular ile firmaların kredibilitesi düşürülmemeli"

HİLAL SÖNMEZ / KAYSERİ

● Kayseri Ticaret Odası (KTO) meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, konkordato ve iflas dedikodularının piyasayı olumsuz etkilediğini, özelikle bankalar tarafından istihbarat bilgisi olarak kullanıldığını ve işletmelerin kredibilitesini düşürdüğünü belirterek, şu uyarılarda bulundu: “Felaket tellallığı yapmaktan kaçınmalı ve birbirimize sahip çıkmalıyız. Bu zor süreç içerisinde olumsuz olan, ticari ahlakımıza uygun olmayan ve Kayseri esnafımıza yakışmayan, iş adamlarımıza yakışmayan bir takım dedikoduların dolaşmasını tasvip etmiyoruz. Şu ana kadar 10’a yakın işletmemiz konkordato ilan etmiş, bahsi geçen yüzlerce firma nerede? Hiç kimse dedikodu üreterek firmaların itibarıyla oynamasın ve kredibilitesini düşürmesin. Bu dedikodular kimsenin haddi ve hakkı değil. Dedikodulara pirim vermeyin, hatta bu söylemleri getirenlerin ağzının payını verin.” Gülsoy, yıl sonuna kadar 4 sektörde vergi indirimine gidilmesinin piyasayı canlandıracağını aktardı ve enflasyonla mücadele noktasında açıklanan programların ve rakamların ulaşılabilir olduğunu kaydetti. Ancak bankaları sahada göremediklerine işaret eden Gülsoy, “Hala üyelerimiz ve KOBİ’lerimizden şikayetler alıyoruz. Bizim mevcut işletme ve KOBİ’lerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Yüzde 35 ila 40’lara varan faiz oranlarıyla iş dünyasının tedirginliği artıyor” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir