”İşsizlik, krizde daha çok iş arandığı için artıyor”

Şimşek, "Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde iş gücüne katılım oranı daha artıyor" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ESKİŞEHİR - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde iş gücüne katılım oranı daha artıyor" dedi.

Bakan Şimşek, Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneğince (ESİAD) bir otelde düzenlenen "Küresel Mali Kriz ve Türkiye Ekonomisi" konulu konferansta yaptığı konuşmada, son bir yılda iş gücündeki artışın 1 milyon 130 bin olduğunu belirterek, yaklaşık 300 bin kişiye iş bulunduğunu, geri kalanına ise iş bulunamadığını, işsizlik oranındaki artışın temelinde bunun bulunduğunu kaydetti.

Kriz nedeniyle işini kaybedenlerin sayısının 150 bin veya 200 bin civarında olduğunu ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:

"İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde iş gücüne katılım oranı daha artıyor. Türkiye'nin 72 milyonluk bir nüfusu var. Bunun 50 milyondan fazlası çalışma çağında. Yani iş yapabilir noktasında. Bunun neredeyse yarısı iş aramıyor. Ev kadını olması, eğitim gibi nedenlerle. Onun için bu işsizlik oranını iyi okutmakta fayda var. Nasıl sanayi üretimi ihracat ağırlıklı olarak düşüyorsa, sanayi üretimi stokları eritmek için düşüyorsa, işsizlik oranındaki artışı da iyi okumak lazım. Türkiye'deki işsizlik oranı artışı ile ABD'deki işsizlik oranı artışı arasında dağlar kadar fark var. Amerika'da işi olanların, bunu kaybetmesi sonucu bir işsizlik var. 5 milyon kişi şu anda bir önceki yıla göre işten çıkarılmış. 8,5 milyon kişi, istediği işi bulamadığı için part time çalışıyor."

Şimşek, Türkiye'de de kriz sebebiyle işini kaybedenlerin olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Siz (150 bin) deyin, ben (200 bin) diyeyim. Ama Türkiye ekonomisi yılda 700 bin kişiye iş bulmak zorunda. Bulamadığımız için işsizlik oranı hızla artıyor ve artmaya da devam edecek. Çünkü genç nüfusu olan bir ülke ve bu dönemde yeterince iş imkanları oluşturulamıyor. Ama reel ekonomiye yansıması açısından bu işsizlik oranlarının iyi okunması lazım. İşi olup da işini kaybeden birisi tabi telafi edilmiyorsa, işsizlik fonundan kendilerine ödeme yapılmıyorsa, alım gücü itibarıyla piyasanın dışına itilmiş durumda demektir. O ekonomiyi bir şekilde etkiler. Ama daha önce işi yoksa, iş arayışı içinde değilse, iş piyasasına gelip iş arıyorsa ve ondan dolayı işsizlik oranı artıyorsa, onun ekonomiye etkisi daha sınırlı olur.

Maalesef kötümserlik pompalanıyor. Burada da aynı şey yapılıyor. Doğru işsizlik oranı yüksek bir rakam. Ama bunun nereden kaynaklandığını görmekte çok büyük fayda görüyorum. İş adamlarımızın moralini yüksek tutmak açısından bunu söylüyorum. Kötümserlik pompalanmaması açısından bu gerçekleri bilmekte ben çok büyük yarar görüyorum.

Paketin yükü en az 5.5-6 milyar

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Geçen hafta açıkladığımız paketin bize getirdiği yük en az 5,5-6 milyar. İş veren prim indirimi nedeniyle 5-6 milyar. Biz epey açıldık ama bunu doğru şeyler için yapıyoruz" dedi.

Bakan Şimşek, Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneğince (ESİAD) bir otelde düzenlenen "Küresel Mali Kriz ve Türkiye Ekonomisi" konulu konferansta yaptığı konuşmada, kamu sektörünün durumunun bu yıl kötüleşeceğini belirterek, bütçe açığı ile borçların artacağını, gelirlerin düşeceğini kaydetti.

Şimşek, "Ayrıca ek harcamalar yapıyoruz. Geçen hafta açıkladığımız paketin bize getirdiği yük en az 5,5-6 milyar. İş veren prim indirimi nedeniyle 5-6 milyar. Biz epey açıldık ama bunu doğru şeyler için yapıyoruz" dedi.

Şimşek, Türkiye'nin krizden ciddi ölçüde etkilendiğini anlatarak, "Bizimle beraber bütün dünya etkileniyor. Bazıları daha çok, bazıları daha az. Türkiye son 5-6 yılda yaptıklarını yapmamış olsaydı bugün Türkiye'nin durumunu hayal dahi etmek istemiyorum" diye konuştu.

Sosyal güvenlik sistemi

Bakan Şimşek, Türkiye'nin en büyük hatalarından birinin sosyal güvenlik sisteminin bu hale getirilmesi olduğunu belirterek, "1950'li yıllarda emeklilik yaşı 55. 1990'lı yıllarda 38'e iniyor. O anda dünyada 65'e çıkıyor. Geçen yıl 30 milyar olan sosyal güvenlik sisteminin açığı bu yıl 50 milyarı bulacak. Zamanında bu tahribat yapılmış" dedi.