İthal enerji faturasında 70 milyar dolar korkusu
Küresel çapta etkisi hissedilen jeopolitik gerginlikler yüzünden petrol fiyatları artışını sürdürürken, 2011'de yüzde 41 artarak 54.1 milyar dolarlık tarihi rekorunu kıran ithal enerji faturasında bu yıla ait 49.5 milyar dolarlık Program hedefinin tutması
Naki BAKIR
ANKARA - Türkiye'nin 2011'de yüzde 41 büyüyerek 54.1 milyar dolarla tarihi rekorunu kıran ithal enerji faturasında bu yıla ait 49.5 milyar dolarlık Program hedefi, küresel çapta etkisi hissedilen jeopolitik gerginlikler yüzünden artışını sürdüren petrol fiyatları nedeniyle şimdiden kağıt üzerinde kaldı. Cari açığın ana kaynağı olan enerji faturasının bu yıl 70 milyar dolara ulaşmasından korkuluyor.
Geçen yıl Arap Baharının etkisiyle nisanda 125 dolara tırmanan petrolün varil fiyatı, ikinci yarıda gerileyerek yılı 106.5 dolar düzeyinde kapamıştı. Böylece 2010 ortalamasında 79.5 dolar olan varil fiyatı 2011 ortalamasında yüzde 41 artışla 111 dolar düzeyinde oluşmuştu. Buna göre geçen yıl petrolün varil fiyatı ile Türkiye'nin ithal enerji faturası paralel bir büyüme gösterdi. 2012 Programı'nda ise bu yılın ortalamasında Brent petrolü için 100 dolar, Türkiye'nin ithal ettiği petrol için ise 97 dolarlık varil fiyatı öngörüsü baz alınmıştı.
Petrol fiyatında
yükseliş sürüyor
Küresel ekonomide bozulan büyüme beklentilerine, başka deyişle dünya ekonomisindeki daralma eğilimine rağmen, petrol fiyatları bu yıl siyasi gerilimlerin etkisiyle yeniden yükselişe geçti. ABD ve AB'nin İran'a ambargo kararı ve ABD'nin ambargoya uymayan ülkelere yaptırıma gitmesi, İran'ın, da ekonomik ve siyasi yaptırımlara, Avrupa ülkelerine petrol satışlarını durdurarak karşılık vermesi, küresel piyasalarda arz yönlü endişelerin artmasına yol açtı. Bu gelişmeler sonucunda Brent petrolünün varil fiyatı ocak ayında 110 doları, şubatta 115 doları, mart ayında 125 doları gördü. Böylece ham petrolün varil fiyatı Nisan 2011'deki düzeyi yakaladı. Türkiye'nin ithal enerji faturasının, devam eden gerginliklerin etkisiyle yükselişini sürdüren petrol fiyatları nedeniyle bu yıl Program'da hedeflendiği gibi 49.5 milyar dolar düzeyinde kalması neredeyse imkansız hale geldi.
Olağan dışı küresel konjonktür nedeniyle yukarı doğru giden petrol fiyatlarında kısa vadede düşüş beklenmiyor. Uluslar arası Enerji Ajansı (IEA), varili 130 dolar düzeyine doğru giden petrol fiyatdaki yükselişin devam edeceğini bekliyor. IMF de özellikle İran'ın petrol ihracını durdurmasının, fiyatta yüzde 20-30 ek artışa yol açacağını tahmin ediyor.
Petrol fiyatlarında yaşanan artış, yavaşlama eğilimindeki dünya ekonomik görünümü üzerinde önemli bir risk ve belirsizlik unsuru olmaya devam ederken, Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı cari açığın ana kaynağı olan ithal enerji faturasını yeni bir rekora taşıma potansiyeli taşıyor.
65-70 milyar dolarlık
yıllık fatura
DÜNYA'nın derlediği 2001-2011 dönemine ait veriler, yıllar itibariyle petrolün varil fiyatındaki artış oranı ile Türkiye'nin ithal enerji faturasındaki büyümenin paralel bir seyir izlediğini gösteriyor.
Özellikle son üç yılda, petrol fiyatı ile enerji ithalat hacmindeki değişimin neredeyse aynı olduğu dikkati çekiyor. Talep daralması nedeniyle genel ithalatın hız kestiği ya da gerilediği yıllarda ise enerji ürünlerindeki artışın daha yüksek ya da düşüşün daha yavaş olması nedeniyle, toplam ithalatta enerjinin payının arttığı görülüyor. Petroldeki pahalanma, ithalat faturasını dolayısıyla dış ticaret açığı ve cari açığını büyütüyor.
Türkiye'nin 2012 yılındaki enerji ithalatı faturası için 65-70 milyar dolar aralığında tahminler yapılıyor. IEA Baş ekonomisti Fatih Birol'un, Türkiye için yaptığı 2012'de 68 milyar dolarlık ithal enerji faturası tahmini, yıl ortalamasında 140 dolarlık bir varil fiyatına denk geliyor. Ortalama varil fiyatının 145 dolara çıkması senaryosunda ise enerji faturasının 70 milyar doları da aşacağı görülüyor.
Büyüme yavaşlasa
bile fatura büyüyecek
Petrol ve gazda neredeyse tamamen dışa bağımlı olan Türkiye'nin, daralma dönemlerinde bile ekonomisini çevirebilmek için önemli miktarda enerji ürünleri ithal etmesi gerekiyor. Başka deyişle Türkiye ekonomisi yavaşlasa bile enerji ürünleri ithalatı, belli bir miktarın altına inmiyor.
2010'da yüzde 9 düzeyinde gerçekleşen ve 2011'de yüzde 8-8.5 dolayında beklenen Türkiye ekonomisindeki büyümenin, küresel konjonktüre bağlı olarak bu yıl önemli ölçüde hız keseceğine kesin gözüyle bakılıyor. 2012 Programında bu yıl yüzde 4'lük büyüme hedeflenirken, uluslar arası kuruluşların Türkiye'ye ilişkin tahminleri yüzde 2.3'le yüzde 3.2 arasında değişiyor. 2012'de Türkiye için IMF yüzde 2.3, OECD yüzde 3, Dünya Bankası yüzde 2.9, Avrupa Komisyonu yüzde 3.2, Goldman Sachs yüzde 0.8, Merrill Lynch yüzde 0, J.P. Morgan ise yüzde 2.5 oranında büyüme tahmini yapıyor.
Büyümedeki yavaşlama, başta petrol olmak üzere enerji ürünlerinde ithalatın miktar bazındaki artışının önemli ölçüde düşmesi, hatta ithalat miktarının azalabileceği anlamına geliyor. Benzer bir sürecin yaşandığı 2008 yılında Türkiye'nin milli gelir büyümesi sıfıra yaklaşırken, ham petrol ithalat miktarındaki yüzde 8'lik düşüşe rağmen, enerji faturasının yüzde 42.5 büyüdüğü dikkati çekiyor.
Hızlı yükselişini sürdürmesi beklenen petrol fiyatları ve bunun diğer enerji maddelerinin fiyatlarına yansımaları, Türkiye'nin bu ürünlerdeki ithalatının miktar bazında azalsa bile değer olarak büyümeye devam edeceğini gösteriyor.
Hükümetin hedefleri şaştı
2012-2014 Orta Vadeli Program ve 2012 Yılı Programı'nın makroekonomik çerçevesi oluşturulurken; dönem içerisinde, küresel büyümenin kademeli biçimde artacağı, Türkiye'nin ticaret ortaklarının ise daha ılımlı büyüyeceği, yükselen piyasa ekonomilerine sermaye girişinin süreceği, uluslararası mal ve ham petrol fiyatlarının ise "yatay bir seyir izleyeceği" varsayılmıştı. Bu kapsamda Brent petrolünün varil fiyatı 2012 için 100 dolar olması beklenirken, Türkiye'nin ithal ettiği ham petrolün varil fiyatının ise 97 dolar olacağı öngörülmüştü. Türkiye, üretim bölgelerine yakınlığı ve önceden kontrata bağlanmış alımlar nedeniyle petrolü uluslararası fiyatlara göre daha ucuza ithal ediyor. Ancak petrolün varil fiyatının yılın ilk çeyreğinde 125 dolara ulaşması yanında, yıl ortalamasında 1.73 TL olarak öngörülen dolar kurunun 1.80 TL dolayındaki seyri de 2012 Programı'nda öngörülen dış ticaret, büyüme ve diğer temel makro ekonomik hedeflerin tutmasını şimdiden riske attı.
IEA Baş ekonomisti Birol'dan
68 milyar dolar tahmini
Sabancı Üniversitesi'nce düzenlenen "İklim Değişikliği Forumu"na katılan Uluslar arası Enerji Ajansı (IEA) Baş Ekonomisti Fatih Birol, petrol fiyatlarının yakın zamanda düşmesi için bir neden görmediklerini ifade ederken, Türkiye'nin 2012 yılındaki ithal enerji faturası için 68 milyar dolar tahmininde bulunmuştu. Birol, "Gelişen Türkiye ekonomisindeki en önemli soru işaretlerden biri cari açıkta ne olacağı. Tahminlerimize göre, Türkiye'nin 2012 enerji ithalat faturası 68 milyar dolara vurabilir. Bu, Türk ekonomisi için önemli bir baş ağrısı olacak. Daha da kötüsü, bunun sadece bu yıla özgü bir gelişme olmaması. Önümüzdeki yıllarda da enerji ithal faturasının yüksek seviyelerde olacak" demişti.
IMF'nin petrol fiyatları beklentisi
Finansal krizin yerini petrol krizi söylemlerine bıraktığı son dönemlerde petrol fiyatlarına ilişkin kaygılar dünyada giderek artıyor. IMF Başkanı Christine Lagarde petrol fiyatlarının daha da yükselebileceğini görüşünde. Petrol fiyatlarındaki artışın küresel iyileşmeyi aksatabileceği uyarısında bulunan Lagarde, fiyatlardaki ani ve keskin bir yükselişin küresel ekonomi üzerinde ciddi etkilerinin olacağını söyledi. Lagarde, İran'ın petrol ihracını durdurması nedeniyle ortaya çıkacak açığın ciddi boyutlarda olması durumunda fiyatların yüzde 20-30 civarında daha artacağını tahmin ettiklerini bildirdi.
Bu arada dünya genelinde yaklaşık 734 milyar dolarlık varlığı yöneten Franklin Templeton Fonu yöneticilerinden Mark Mobius da petrol fiyatlarının yükselmeye devam edeceğini öngördü.