İZAYDAŞ, ekonominin nabzını 'atık'la tutuyor

İZAYDAŞ, Sanayi tesislerinden gelen atık miktarına göre, üretim düzeyinin durumu gözleyerekekonominin nabzını tutabiliyor. İZAYDAŞ’A göre, ekonomi bu yılın ilk 3 ayı ‘rölantide’ seyretti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


 

 

Mehtap AKBAŞ ÇİFTÇİ

KOCAELİ - Türkiye'nin ilk tehlikeli atık bertaraf merkezi İZAYDAŞ, atıklarla ekonominin de nabzını tutuyor. Açık ismiyle, İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme AŞ hem kentteki evsel atıkları bertaraf ediyor hem de sanayinin atıklarını kabul ederek çevreyi kirlenmesinin önüne geçiyor. Sanayi tesislerinden gelen atık miktarına göre, üretim düzeyinin durumu da izlenebiliyor. İZAYDAŞ'A göre, ekonomi bu yılın ilk 3 ayı 'rölantide' seyretti. Mayıs ayında ise üretim artışı ile birlikte atık miktarı da arttı. Haziran ayında ise atık kabul edemeyen bir tesis yüzünden talep üst sınıra çıktı.

Ekonominin nabzının atıklarla tutulmasına yönelik olarak henüz bir endeks oluşturacak piyasanın meydana gelmediğini ancak yine de atık miktarının önemli bir gösterge olduğunu kaydeden İZAYDAŞ Genel Müdürü Muhammet Saraç, DÜNYA'nın sorularını yanıtladı. Geçen sene Türkiye'nin Çin'in ardından en çok büyüyen ikinci ekonomi olduğunu anımsatan Saraç, "Biz bunu tesisimize gelen atıklar ile de görmüştük. 2011 her anlamda rekora imza attığımız bir yıl oldu" diye konuştu. 2012 yılında yakma rakamının 32 bin ton civarında gerçekleşeceğini dile getiren Saraç, gelen atık miktarından ekonominin nabzını tuttuklarını kaydetti. İlk 3 ayın rölantide gittiğini ancak ikinci çeyrek başlayan hareketin yaz rehavetine kapılmadan sürdüğüne dikkat çeken Saraç, "Özellikle Mayıs ayında piyasalarda frene basılmasına son verilmesi ile atık oranımız arttı" diye konuştu.

'Tehlikeli atıklar kayıt altında'

Türkiye'de yılda 1 milyon 120 bin ton tehlikeli atık üretildiğini ifade eden Saraç, 35 bin ton yakma, 35 bin ton depolama kapasitesiyle dünyanın sayılı atık tesislerinden biri olduklarını ancak agresif bir pazarlama faaliyeti sürdürmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Arıtma ve geri kazanım sektöründe çimento fabrikalarının da dahil olmasıyla ciddi bir rekabetin başladığını dile getiren Saraç, "İZAYDAŞ'ı ve diğer tesisleri, çimento fabrikalarını topladığınızda
toplam kapasite 700 bin tonu geçmez. Oysa bizim en insaflı atık oranımız 1 milyon 120 bin ton. Aslında başka hesapları da kattığınızda 2 milyonu geçiyor diyebiliriz. Geri kalan atığın nerede olduğu belli değil. Katı, sıvı oldukları gibi gaz halinde de olabilirler. Elle tutulabilir değiller. Ortada böylesine endişe verici bir tablo varken bizim pazarlama alanında ciddi çaba sarfetmemiz gerçekten düşündürücü" dedi. Son dönemde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bu alanda önemli mesafe kattettiğini ancak atık tesisi konusunda ülkenin bir türlü hedeflediği noktaya ulaşamadığını öne süren Muhammet Saraç, "Bakanlığın bu kayıp atıkları bulması da çözüm değil. Diyelim ki buldu ne yapacağız? Kapasitemiz yeterli değil ki? Bugün Türkiye'de İZAYDAŞ gibi 4-5 tesisin daha olması gerekirdi.

Bu bakanlığın tek başına çözebileceği bir konu olmaktan çıktı" dedi. 2006 yılına kadar tehlikeli atıkları alabilen tek tesisin İZAYDAŞ olduğunu 2006 yılında Tuzla'daki varil faciasından sonra konuya olan hassasiyetin arttığını dile getiren Muhammet Saraç, bakanlığın denetimleri sıklaştırmasıyla İZAYDAŞ'ın yükünün de arttığını kaydetti. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden olan kurumun yüklenmeyi tam olarak yönetememesi sebebiyle çimento fabrikalarının önünün açıldığını kaydeden Muhammet Saraç, 55 çimento fabrikasının rakip hale geldiğini kaydetti. Çevre Bakanlığı'nın o günün şartlarında müdahalesinde haklı olabileceğini söyleyen Saraç, "Çimento fabrikalarının haricinde epey bertaraf firması kuruldu. Bu açıdan değerlendirdiğinizde tesisimiz Türkiye'de hala tek ama ticari anlamda 100'den fazla rakibi var. Çimentocular bu işi yapmasın diyemeyiz. Artık sektörde müşteri memnuniyeti, verimlilik, pazarlama ve fiyat öne çıkan değerler oluyor" dedi. Saraç, İZAYDAŞ benzeri tesisler kurmak isteyen girişimcilere kapılarının açık olduğunu kaydetti.

'Enerji şirketi haline geldik'

Son olarak Metal Sanayicileri Sendikası'nın (MES) benzer bir oluşum içerisine girdiğini ve kendilerine manevi anlamda destek sunduklarını ifade eden Muhammet Saraç, MTG Enerji'nin Kütahya Tavşanlı'da kuruluş çalışmalarının başladığına dikkat çekti. Saraç, "Biz tesisimizin kapılarını yöre halkına açtık. İstedikleri zaman gelip gezebiliyorlar. Kütahya'da İzmit'ten daha meşhur oldum diyebilirim" diye konuştu. 1997 yılında faaliyete geçen tesisin 2011 yılında büyük bir atılım yaparak; yakılan atık miktarı ve atıklardan üretilen enerji gibi kalemlerde rekor rakamlara ulaştığına dikkat çeken Muhammet Saraç, sadece bir atık tesisi değil aynı zamanda bir enerji firması haline de geldiklerini söyledi.

Saraç, şöyle konuştu: "Kuruluş sürecinden bu yana yakma ve depolama olmak üzere toplamda 465 bin 646 ton tehlikeli atık kabul etmişiz. İmha ettiğimiz atıklardan ise 147 milyon 342 bin 800 kWh elektrik enerjisi üreterek, yurt ekonomisine de büyük bir artı değer sağlamışız. Ürettiğimiz enerjinin 57 milyon 324 bin kWh saatlik kısmını ulusal sisteme verip, kalanını ise tesis işleyişi içerisinde kullanmışız. Sadece 2011 yılında 29 bin 900 ton atığı yakarak bertaraf ettik. Bunun neticesinde 20 milyon 733 bin kWh elektrik ürettik. Bunun da 11 milyon 696 bin kWh'sını satarak gelir elde ettik. Bu 50 bin nüfuslu bir kasabanın ihtiyacı diyebiliriz."

izaydas2.jpg