Karşılıksız çekte yarı yarıya artış

Karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılması ve mahkemelerin ilgili davaları hızla karara bağlaması ile karşılıksız çek sayısı bir yılda yüzde 52 artış gösterdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılması ve mahkemelerin ilgili davaları hızla karara bağlaması ile karşılıksız çek adedi bir yılda yüzde 52 artış göstererek, geçen yıl sonu itibarıyla 904 bin 750'ye çıktı.
 
2011 yılının Şubat ayında 49 bin 805 olan karşılıksız çek adedi de yüzde 54,4 artış kaydederek, Çek Kanunu'ndaki yeni düzenlemenin yürürlüğe girdiği 2012 Şubat ayı itibarıyla 76 bin 920 oldu.
AA muhabirinin Merkez Bankası verilerinden derlediği bilgilere göre, Merkez Bankası'nca duyurusu yapılan karşılıksız çek adedi 2011 yıl sonu itibarıyla 594 bin 836 iken, bu sayı bir yılda yüzde 52 artarak, 2012 yılı sonunda 904 bin 750'ye ulaştı.
Geçen yıl en çok karşılıksız çek bildiriminin yapıldığı ay 102 bin 217 ile Kasım olurken, karşılıksız çekte hapis cezasını kaldıran düzenlemenin yürürlüğe girdiği Şubat ayında karşılıksız çek adedi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,4 artarak 76 bin 920'ye çıktı.
Bu arada Merkez Bankasının yakın zamanda açıkladığı verilere göre, bu yılın Ocak ayında karşılıksız çek miktarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30,7 artış kaydederek, 82 bin 29 oldu.
 
"Asıl neden ekonominin soğutulması"
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Çek Kanunu'ndaki yeni düzenlemelerin karşılıksız çek oranını artırmasında bir miktar etkisi olabileceği ihtimaline karşın, ekonominin soğutulması için alınan tedbirlerin etkisinin daha fazla olduğunu söyledi.
Piyasaların daralmaya başlamasının bazı ödemelerin aksamasına neden olduğunu belirten Palandöken, "Yeni Çek Kanunu düzenlemesinde artık hapis cezasının olmaması, ticari ahlak ve düzenli ödeme yapan esnaf ile tüccarı ön plana çıkarmıştır. Hapis cezası aileleri parçalamakta, borcun ödenmesini imkansız kılmaktaydı. Şimdi samimi şekilde ticari hayatın içinde devam etmek isteyenler için bir fırsat verilmiştir" dedi.
Öte yandan, mahkemelerde bekleyen karşılıksız çek davalarının kısa sürede sonuçlandırılmasının da karşılıksız çek rakamının yüksek çıkmasına neden olabileceğine işaret eden Palandöken, karşılıksız çek adedinin gelecek dönemde azalacağını dile getirdi.
 
"Çekler sigorta ettirilmeli"
Çekte e-rapor uygulamasına ilişkin de görüşlerini paylaşan Palandöken, uygulama kapsamında şahıs yada şirketin çek ve senetlerle ilgili verilerin tüm vatandaşların izlenimine açık olmayacağını, bunun ticari hayatın gizliliği ilkesine aykırı olduğunu belirtti.
Buna karşın, aldığı mal karşılığında çek vermek isteyenlerin kendi ödeme sistemleriyle ilgili muhatabına güvence vermesinin yolunun açıldığını anlatan Palandöken, "Eğer mal verdiğiniz kişinin ödeme karnesini görmek istediğinizde, karşı tarafın izni ile e-rapor sisteminden kredi sicili bilgisi paylaşılarak güven ortamı oluşturulacak. Açıklık getirilecek, sizde mal verip vermemeye daha rahat karar verebileceksiniz" diye konuştu.
Ticari hayatın önemli ödeme araçlarından olan çek karnesine olan güvenin devam edeceğini dile getiren Palandöken, çek kullanımının geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 18 artarak, Merkez Bankası'nda takasta işlem gören çek tutarının 350 milyar liraya ulaştığını ve Türkiye büyüdükçe bu miktarın artacağını kaydetti.
Çek Kanunu'ndaki yeni düzenlemelerde bir eksiklik görmediğini ifade eden Palandöken, e-rapor sistemi ile her türlü ödeme hareketinin artık elektronik ortamda takip edilebileceğini söyledi.
Kişinin ödemediklerinin takip edilmesinin yanında ne kadar ödeme yaptığının da bu açıdan önemli olduğunu belirten Palandöken, "En önemlisi risk paylaşımı sağlanmalıdır. Yani çekler sigorta ettirilmeli ve sigorta şirketi ile alacakları arasında risk paylaşımı yapılmadır" dedi.
 
"Hapis yerine kontrol mekanizması kurulamadı"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci de Çek Kanunu'ndaki yeni düzenlemeler sayesinde 8 bin kişinin hapis cezasından kurtulduğunu, buna karşın düzenlemelerin ticari kesimi memnun etmediğini söyledi.
2011-2012 yılları arasında karşılıksız çek miktarının önemli oranda arttığını belirten Bezci, "Hapis cezası kaldırıldı ancak yeni bir kontrol mekanizması oturtulamadı. Hapis cezası olumsuz da olsa bir ödeme motivasyonu ortaya koyuyordu" dedi.
Kredi Kayıt Bürosu altında Çek Raporu Sunum Sistemi'nin kullanılmaya başlandığını hatırlatan Bezci, sistem işlemeye başlamadan önce iş adamlarının çek keşidecisinin geçmiş ödeme bilgilerini görebileceğini düşündüklerini ancak sistemin böyle işlemediğini kaydetti.
"Kredi Kayıt Bürosu sistemi reel sektöre kapalı tutuldu ve beklentileri karşılayamadı" ifadesini kullanan Bezci, sonuç olarak çekin itibarlı bir ödeme aracı olmaktan çıktığını dile getirdi.
Bezci, çekte e-rapor dönemi ile ilgili olarak da sistemin ticaret hayatında yeni bir dönem başlatacağını düşündüğünü söyledi.
Çek Raporu Sunum sisteminde sistemin kendisi sorgulamayı caydırır nitelikte olduğunu belirten Bezci, "Bu şekilde sistem çok daha hızlı işleyebilir durumda. Ticari hayatı da hızlandırırken çeke yeniden itibar kazandırması beklentisi içindeyiz" diye konuştu.
Hapis cezası yerine nasıl bir yaptırımın etkili olabileceğine ilişkin de görüşlerini paylaşan Bezci, işi ceza noktasına getirmeden çözmenin mümkün olup olmayacağına bakılması gerektiğini ifade etti.
Bankaların daha en başta çek koçanı verirken kontrolü elden bırakmaması gerektiğini kaydeden Bezci, "Çekin yeniden güvenli bir ödeme aracı olabilmesi için çek kategorilere ayrılabilir. Bankanın çek müşterisinin güvenilirliğini ne ölçüde garanti ettiğini bu kategorilerle işaret edebilir" önerisinde bulundu.
 
"Hapis cezası kalktı, karşılıksız çek arttı"
Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD) Başkanı Adnan Keskin, 2008 sonlarında başlayan ve asıl etkisini 2009 yılında gösteren ekonomik krizin etkilerinin, 2010 yılındaki karşılıksız çek verilerine yansıdığını söyledi.
2010 yılından sonra bir normalleşme sürecine girildiğini ve karşılıksız çek oranları ile çek kullanımı artışının paralel seyrettiğini belirten Keskin, "Çek Kanunu'nda geçen yılın Şubat ayı başında yapılan yeni düzenleme ile karşılıksız çekte hapis, icra gibi uygulamalar kalktı. O dönemden sonra karşılıksız çek oranı yüzde 52 gibi önemli bir oranda arttı" dedi.
Ticaret ve sanayi içerisindeki büyük ölçekli yapılanmaların Çek Kanunu'ndaki bu düzenleme karşısında sessiz kaldıklarını anlatan Keskin, bu nedenden dolayı karşılıksız çek oranlarında gözle görülür bir artış yaşandığını dile getirdi.
Piyasanın artık üretim ve satıştan çok tahsilatla uğraştığını ifade eden Keskin, "İnsanlar mal satmaktan vazgeçti. 'Artık, karşılıksız çekimizi nasıl tahsil ederiz? Karşılıksız çekten dolayı yaşadığımız sıkıntıyı nasıl atlatırız?'ın peşine düşmüşlerdir.
Çekte e-rapor uygulaması hakkında da değerlendirmelerde bulunan Keskin, uygulamanın özellikle bankalar tarafından aktif olarak kullanılmasının önemine değindi.
"Esnaf neden bununla uğraşsın? Bankalar gerekli araştırmaları yapsınlar çürük olan esnafa, sanayiciye, üreticiye çek vermesinler" diyen Keskin, bankaların çekle ilgili bilgilere sahip olmasının vatandaşların bilgi sahibi olmasından daha önemli olduğunu ifade etti.
 
Yeni yaptırımlar neler?
Karşılıksız çeke hapis cezasını kaldıran yeni düzenlemeye göre, karşılıksız kalan çek bedelinin faizi ile tamamen ödenmesi durumunda, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kaldırıldı.
Bu durum Merkez Bankası'na bildiriliyor ve çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararının verildiği savcılığa başvurularak talebin geri alınması halinde de çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kaldırılıyor.
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin kayıt, üzerinden 10 yıl geçmesi halinde Merkez Bankası tarafından resen siliniyor. Böylece karşılıksız çek kesen kişilere 10 yıl süreyle çek verilmiyor.
Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişiye, her bir çekle ilgili uygulanan 1 yıla kadar hapis cezası, 300 liradan 3 bin liraya kadar idari para cezasına dönüştürüldü.