KOBİ'ler inovasyon eğitimine mayısta başlıyor
KOBİ'ler inovasyon eğitimine mayısta başlıyor
ANKARA - İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın stratejik program fonu tarafından desteklenecek olan 'KOBİ'lerin İnovasyon Kapasitelerinin Geliştirilmesine Yönelik Kurumlararası işbirliği ve Eğitim Projesi'ne start veriliyor. Mayıs ayında başlayacak proje kapsamında Ankara, İzmir, Gaziantep, Mersin ve Konya'da sanayi ve ticaret odalarının inovasyon danışmanlığı kapasitelerinin artırılması sağlanacak. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) işbirliğiyle bu bölgelerde, inovasyon konusundaki bilgi, kapasite ve fona ulaşma kabiliyetlerinin artırılması hedefleniyor. 'Lizbon Stratejisi'nin Yaygınlaştırılmasına Yönelik Kurumlararası İşbirliği ve Eğitim Projesi' ise mart ayında başlamıştı. Proje çerçevesinde 6 ilde 100'ü aşkın kurumdan yaklaşık bin uzman AB Lizbon gündemi hakkında bilgilendirildi. 'Lizbon Stratejisi'nin Yaygınlaştırılmasına Yönelik Kurumlararası İşbirliği ve Eğitim Projesi'nin değerlendirme toplantısı ve 'KOBİ'lerin İnovasyon Kapasitelerinin Geliştirilmesine Yönelik Kurumlararası İşbirliği ve Eğitim Projesi'nin tanıtım toplantısı Hilton'da gerçekleşti. Toplantıda konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Balcı, inovasyonunun rakebet gücünü belirlediğini belirterek, bunu etkileyen en önemli kriterin AR-GE harcamaları olduğunu kaydetti. Balcı, AB'nin hâlâ kendi içerisinde bir birlik yaklaşımı gösteremediğini, ortaklık şeklinde hareket ettiğini ifade etti. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın işletme ve sanayi politikası sürecine devam ettiğinin altını çizen Balcı, "Bakanlık olarak tüm kesimlerle görüştük. Türkiye olarak "sanayimizi dünyada nasıl görmek istiyoruz" diye çalışmalarımızı artırıyoruz. Sektörel bazda çalışmalarımız sürüyor. Özel sektör ve ilgili kuruluşlarla strateji çalışmalarımızı tamamladık" diye konuştu. İnovasyon konusunda Türkiye'nin birçok şey öğrendiğini ifade eden Balcı, inovasyon sürecinin iyi yönetilmemesi halinde Türkiye'de başarıya ulaşılamayacağını söyledi. Balcı, Türkiye'nin sanayide ve ticarette markalaşarak sınıf atlayacağının altını çizerek, "Türkiye olarak sahada iyi çalışmalıyız. Türkiye'de potansiyel var. çok iyi gelişme gösteriyor. Marka tasarım başvurularında ülkemiz Avrupa'da üçüncü sırada" dedi. TEPAV Direktörü Güven Sak, bu projeyle Lizbon gündemini düşünülebilme ve tartışabilme fırsatı bulduklarını belirtti. AB sürecenin tek şeritli bir yol olduğunu, bunun ise yolu tıkadığını kaydeden Sak, AB'nin tek bir yapının olmadığını ve bu proje ile sürecin çift şeritli bir yol haline geleceğinin altını çizdi. AB sürecinin Türkiye için, Türkiye'nin de AB için son derece önemli olduğunu kaydederek, "Yeni bir tartışma süreci yaratmalıyız. Türkiye için yeni bir bakış açısı yerleştirmeliyiz. Bizim için bu doğrudan doğruya önemli. Bir an evvel tek şeritli hale gelen AB sürecinin daha geniş katılımlı bir tartışma ortamına sürüklenmesi gerekir" diye konuştu. İngiltere Büyükelçiliği Küresel İşler Bölüm Başkanı Penny Miler ise Lizbon stratejisinin istihdam ve işbirliği anlamına geldiğini vurgulayarak, kurumlararası işbirliği ve KOBİ'lerin inovasyonu geliştirmesi açısından yeni çalışmalar yürüttüklerine dikkat çekti. 2010'da istihdamın yüzde 70'e çıkması hedefleniyor Lizbon Stratejisi ile AB'nin bilgiye dayalı, rekabet edebilir, gelişmiş işgücüne sahip ve sürdürülebilir kalkınmaya dayanan bir ekonomiye sahip olması, yenilikçi faaliyetlerin güçlendirilmesi ve sosyal güvenlik sistemlerinin modernleştirilmesi amaçlanıyor. 2010 yılında istihdam oranının yüzde 70 düzeyine çıkarılması gibi üye ülkelerin istihdam, eğitim ve bilgi teknolojileri alanında 10 yıllık bir sürede ulaşmaları gereken hedefler belirlendi. Lizbon süreci istihdam, rekabet gücü ve sürdürülebilirlik dahil olmak üzere bir dizi politikayla açıkça tanımlanmış amaçlar yönünde üye ülkelerin birlikte hareket etmesini sağlıyor. Bu tedbirlerle eşgüdüm ve paylaşılan deneyimleri teşvik etmek için karşılaştırmalı değerlendirmeler yapılıyor.