KOBİ'lerimiz için kredi maliyetleri problem

Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, "Sanayi kuruluşlarımız ve de özellikle KOBİ'lerimiziçin kredi maliyetlerinin yüksekliği önemli bir problem."

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 

 

İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, sanayi kuruluşları ve özellikle KOBİ'leri için kredi maliyetlerinin yüksekliğinin önemli bir problem olduğunu belirterek, "Son yıllarda ekonomideki iyileşmeye paralel olarak, bu maliyetlerde nispi bir düşüş gerçekleşti ama maliyetler halen yüksektir, düşüş devam edebilmelidir" dedi.


Küçük, İSO'nun mart ayı meclis toplantısında, yılın ilk aylarındaki ekonomik göstergelere değinerek, "Bir öngörüde bulunmak gerekirse, üretim artışının ilk çeyrekten sonra, biraz daha ivme kazanacağı beklentisindeyiz" dedi.


Küresel ekonomide belirsizliklerin halen devam ettiğine, özellikle petrol fiyatlarındaki artışın önemli bir risk olduğuna işaret eden Küçük, risklere rağmen 2012'nin Türkiye ekonomisinde, nispi bir durgunluk ve yavaşlamanın ötesinde bir etkiye yol açmayacak göründüğünü söyledi.
Küçük, bu yılın, bir geçiş yılı olarak nitelendirilebileceğini kaydederek, "Mesele, 2012'den nasıl bir 2013 ve sonrasına geçeceğimizdir. Küresel kriz sonrasında özellikle büyümede gösterdiği başarı, Türkiye'nin görünümünü son derece olumlu etkilemiştir. Ekonomimiz, dış şoklara karşı başarılı bir sınav vermiştir" diye konuştu.


Ancak bu olumlu tarafların yanında, ekonomideki bazı temel yapısal aksaklıkların devam ettiğini ve bunların başında tasarruf oranının düşüklüğünün geldiğini kaydeden Küçük, tasarruf oranın, benzer ülkelerde yüzde 25-30'lar düzeyinde bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'deki sorunun ciddiyetinin görüleceğini belirtti.


Küçük, "2012 ve sonrasında kalıcı iyileşme için Türkiye, tasarruflarını artırmayı başararak, yatırımlarını ve büyümesini, mümkün olduğunca kendi özkaynakları ile finanse edebilecek bir noktaya gelmeli ve cari açığın milli gelire oranını yüzde 9-10'lardan, ilk etapta en azından, yüzde 5'ler seviyesine çekebilmelidir" diye konuştu.

"Bankacılık, sanayideki hedef ve ihtiyaçlara cevap veren ürünler tasarlayabilmeli"

Özel sektörün kaynak yaratmakta zorlandığı bir ekonomik ortamda bankaların rolünün daha önemli hale geldiğini vurgulayan Küçük, reel sektör ve bankacılık sektörü arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir zeminde işlemesinin, hem sanayinin hem de genelde ekonominin büyümesi, gelişmesi için en önemli şartlardan biri olduğuna dikkati çekti.


Küçük, son krizde, bankaların kredi vermekte isteksiz davrandığı veya koşulları ağırlaştırdığı yönünde şikayetler duyulsa da 2001'deki kadar "vahim durumlar" yaşanmadığını, küresel krizin olumsuz etkilerinin, nispeten kısa denilebilecek bir sürede atlatıldığını, ticari kredilerin yeniden toparlanma eğilimine girdiğini anlattı.


Türkiye'nin özellikle küresel krizden çıkışta ortaya koyduğu başarının, reel sektörüyle, bankacılık sektörüyle, özel sektör ve ekonomi yönetiminin kazandığı deneyimin bir sonucu olduğunu dile getiren Küçük, "2001 sonrasında yeniden yapılandırılan bankacılık sektörümüzün, krize başarıyla karşı koyması, Türkiye ekonomisi adına önemli bir kazanımdır. Ekonomi bir bütündür. Reel kesim ve mali kesim birbirinden ayrı düşünülemez" dedi.


Küçük, reel sektör olarak, bankacılık sektörünün yeniden yapılanması sürecine ellerinden gelen desteği verdiklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bizler de bankalarımızdan, ekonomide koşullar ne olursa olsun, üretimi desteklemeyi, temel bir öncelik olarak benimsemeleri ve uygulamalarını buna göre yapmaları beklentisi içindeyiz. Sanayi kuruluşlarımız ve de özellikle KOBİ'lerimiz için kredi maliyetlerinin yüksekliği önemli bir problem. Son yıllarda ekonomideki iyileşmeye paralel olarak, bu maliyetlerde nispi bir düşüş gerçekleşti ama maliyetler halen yüksektir, düşüş devam edebilmelidir."


Özellikle KOBİ'lerin ağır kredi şartlarını karşılamakta ciddi anlamda zorlandığını, teminat konusunun çok önemli bir sıkıntı nedeni olduğunu belirten Küçük, "KOBİ'lerimizin finansmana erişiminin kolaylaşması, sadece KOBİ'lerimiz için değil ekonomimiz için de çok önemli bir konudur" dedi.
 

Tanıl Küçük, sanayi için bilgi ve teknoloji içeriği yoğun, katma değeri yüksek bir üretim ve ihracat yapısına geçişi hedeflediklerini ifade ederek, bunun için Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinin yükseltilmesi gerektiğini söyledi.


Küçük, bu hedefleri hayata geçirme sürecinde finansman desteğinin önemine dikkati çekerek, "Bankacılık sektörümüz, sanayimizdeki bu hedef ve ihtiyaçlara cevap veren ürünler de tasarlayabilmelidir. Bu pencereden baktığımızda ekonomimizi geleceğe başarıyla taşımakta, reel sektörümüz ve bankacılık sektörümüz arasındaki diyalog ve işbirliğinin gelişmesinin ne kadar önemli olduğu daha iyi görülmektedir. Ekonominin bu iki temel sektörü arasında artacak işbirliği, ülkemizin kalkınmasına hız katacaktır" diye konuştu.

(AA)