”KOBİ'lerin yüzde 90'ının krediye ihtiyacı var”
Devlet Planlama Teşkilatına göre KOBİ destek programları yeterince etkin değil
ANKARA - Devlet Planlama Teşkilatına (DPT) göre, Türkiye'de KOBİ'lerin yüzde 90'ının krediye ihtiyacı bulunuyor.
DPT tarafından yayınlanan ve Mehmet Cansız tarafından hazırlanan "Türkiye'de KOBİ'ler ve KOSGEB" adlı araştırmaya göre, yatırım için ek finansman ihtiyacının başta mikro ve küçük işletmelerde olmak üzere tüm işletmelerde yüksek oranlarda görülmesi, işletmelerin yatırım açısından ciddi finansman sorunlarıyla karşılaştıklarını ortaya koyuyor.
Kaynak yetersizliği, KOBİ'lerin ihracat yapamamasının da temel nedenini oluşturuyor. İşletmelerin yüzde 27'si, ihracat yapmamalarının ilk nedeni olarak sermaye, teknoloji ve malzeme eksikliğini gösteriyor. Diğer nedenler de, yüzde 24'le dış pazarı tanımama, yüzde 15'le aracı işletme bulamama, yüzde 8'le uygun fiyatta ve kalitede mal sunamama ve yüzde 7 ile de yabancı dil eksikliği olarak sıralanıyor.
KOBİ'lere KOSGEB desteğinin de irdelendiği araştırmaya göre, bu kuruluşun, KOBİ'lere sağladığı katkıda da azalıyor.
KOSGEB, 2003'de KOBİ'lere 161,1 milyon YTL destek sağlarken, bu rakam 2004'de 171,6 milyon YTL'ye, 2005'de 112,8 milyon YTL'ye, 2006'da da 38,8 milyon YTL'ye düştü.
KOSGEB, 2003-2007 yıllarında, KOBİ'lere 16 bin 513 adet de kredi kullandırdı. Bunun 10 bin 35'ini ihracat kredileri, 2 bin 196'sını işletme kredileri, 5 bin 508'ini de istihdam kredileri oluşturdu.
Bu dönemdeki toplam kredi hacmi 1 milyar 695 milyon 770 bin 616 YTL oldu. Araştırmaya göre, 1 kişinin istihdamı için kullandırılan kredi miktarı 2005 yılında 24 bin 978 YTL iken, bu rakam 2006 yılında 23 bin 530 YTL, 2007 yılında ise 19 bin 989 YTL oldu.
Destek bitiyor, çalışanlar gidiyor
Bu arada KOSGEB, KOBİ'lerin rekabet gücünün artırılması ve bu işletmelerde nitelikli eleman çalıştırılması için istihdam desteği sağlıyor. Bu destekle, işletmelerin ihtiyacı olan elemanlara ödenen ücretin yüzde 80-90'ı KOSGEB tarafından karşılanıyor.
Ancak, verilere göre, KOBİ'lerde istihdam desteğinin sona ermesiyle birlikte, çalışanların da işine son veriliyor.
İstihdam desteği bittikten sonra her 4 çalışandan 3'ü işinden oluyor. Araştırmada işten ayrılma oranları da "son 15 gün yüzde 40,6, son 1 ay yüzde 43,1, son 2 ay yüzde 48,7, son 3 ay yüzde 50,1, son 6 ay yüzde 62,9, son 9 ay yüzde 66,2, son 1 yıl yüzde 68,3" şeklinde belirtiliyor.
2003-2008 döneminde KOSGEB, toplam 21 bin 796 işletmeye istihdam desteği sağladı. Toplam destek tutarı da 150 milyon 579 bin YTL oldu. Bu şekilde 1-9 işçi çalıştıranlara 6 bin, 10-49 arası işçi çalıştıranlara 7 bin, 50-150 arası işçi çalıştıranlara da 9 bin YTL ortalama destek verildi.
KOSGEB destekleri
Araştırmada, KOSGEB destekleriyle ilgili şu değerlendirme yer aldı:
-2004 yılından itibaren desteklenen işletme sayısı ve verilen destek miktarı sürekli azaldı.
-2003-2007 döneminde makine teçhizat, gıda ürünleri ve içecek imalatı, makine teçhizat hariç fabrikasyon metal ürünleri imalatı sektörleri en fazla destek alan sektörler oldu.
-Mobilya imalatı, tekstil, fabrikasyon metal ürünleri, giyim eşyası, derinin işlenmesi ve ana metal sanayi destekleri, sürekli azalma gösterdi.
-Plastik ve kauçuk ürünleri, kimyasal madde üretimi ve bilgisayarla ilgili faaliyetlere verilen desteklerde sürekli artış var.
Bölgeler itibariyle destek
Bu dönemde KOBİ'lere yönelik destekler İç Anadolu Bölgesinde yoğunlaştı. Toplam desteğin yüzde 64'ünü bu bölgedeki KOBİ'ler kullanırken, bunu yüzde 22 ile Marmara Bölgesi, yüzde 4 ile Ege ve Karadeniz Bölgeleri, yüzde 3 ile Akdeniz Bölgesi ve yüzde 2 ile de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri izledi.
Tespit ve öneriler
Araştırmada, KOBİ'lere yönelik şu tespit ve önerilerde de bulunuldu:
-AB ülkelerinde KOBİ'ler, istihdamın yüzde 66'sını, katma değerin yüzde 57'sini oluşturuyor. AB ülkeleri, Türkiye'ye göre bu işletmelere çok fazla destek veriyor. AB ülkeleri GSMH'nin binde 22'sini imalat sanayine hibe olarak veriyor. Türkiye'de ise bu oran yüz binde 6.
-KOBİ destek programları yeterince etkin değil.
-KOSGEB, son yıllarda destek bütçesinin ve kaynaklarının önemli bir kısmını KOBİ'lere yönlendiremiyor.
-Bölgesel desteklerin gelişmemiş bölgelerde kullanımı da son derece az.
-Nitelikli eleman istihdamı desteği aracılığıyla KOBİ'lerde istihdm edilenlerin yaklaşık yüzde 75'inin destek sona erdikten sonra işletmede kalmadığı gerçeği var.
-Yazılım destekleri ihtiyaca göre verilmiyor. Çok küçük ölçekli işletmelere büyük yazılımlar verilmiş ama nasıl kullanıldığına ilişkin izleme yapılmamış.
-Türkiye'de son 4 yılda imalat sanayiinde 54 bin civarında işletme kurulduğu düşünüldüğünde, yeni kurulan işletmelere fon sağlama ve desteğin önemi ortaya çıkıyor. Ancak girişimcilik destekleri, toplam içinde çok küçük bir orana sahip.
-KOBİ'lerin yüzde 90'ının krediye ihtiyacı olduğu, bunların da yüzde 90'ının kefalet problemi olduğu ve Kredi Garanti Fonu AŞ'nin yılda sadece 200-250 KOBİ'ye kefalet verdiği gözönüne alındığında, KGF uygulamasının çok yetersiz olduğu ortaya çıkıyor.
-KOBİ'ler kredi alırken gerekli teminatı sağlamak üzere yeni Kredi Garanti Fonları kurulması konusunda bankalarla, meslek odaları ve yerel aktörlerle işbirliği yapılmalı.
-Yeni kurulan işletmelerin KOSGEB tarafından yönlendirilmesi halinde imalat sanayiinde teknolojiye dayalı yapısal değişim sağlanabilecek ve çok daha yüksek katma değerler elde edilebilecektir.
-KOBİ'lerin önemli bir kısmının kredi alabilmek için gerekli güvenceyi sağlamaktan yoksun olduğu için kredi sisteminden ve KOSGEB kredi desteklerinden yararlanamadığı görülüyor.
Bu nedenle, Kredi Garanti Fonu uygulaması yaygınlaştırılmalı ve bu amaçla kullanılan kaynaklar artırılmalı.
-Bankaların işlem masrafları nedeniyle çok küçük kredi taleplerini değerlendirmemesi sorununun çözümüne yönelik olarak, KOSGEB bir Fon çerçevesinde, bankaların masraflarını karşılayarak, KOBİ'lerin daha fazla kredi kullanmasını sağlamalı.
-KOSGEB tarafından finansmana erişimin artırılması amacıyla, mali plan hazırlanmalı. bankadan kredi talebinde bulunulması ve finansmanla ilgili diğer hususlarda KOBİ'lere yönelik eğitim programları uygulanmalı.