KOBİ'ler bizi hayatta tuttu, ilk yerli 'unicorn' olabiliriz

Logo Yönetim Kurulu Başkanı Tekbulut, Logo'nun değerinin 400 milyon dolara ulaştığını, 1 milyar dolar değere ulaşan start-up'lar için kullanılan 'unicorn' tanımına uyma yolunda olduklarını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

"Ben, Türkiye'de gördüğüm inovasyonu hiçbir yerde görmedim." Bu cümle iddialı gelebilir, peki ya söyleyen Hint asıllı bir Amerikalı ise?... Logo Yazılım'ın Hindistan yatırımının ardında bu cümle var aslında. Tuğrul Tekbulut, Türkiye'nin inovasyonunun, yüksek müşteri beklentileri paralelinde perakendeden finansa pek çok hizmette etkileyici bir seviyeye ulaştığını, kendilerinin de yazılımlarıyla buna eşlik ettiklerini anlatıyor. Ve şimdi Logo Yazılım, Hindistan, Romanya ve Almanya'da yatırımları ile bu bölgelerdeki KOBİ'leri esnek ve pratik Türk çözümleri ile tanıştırmayı hedefliyor. Logo'nun değerinin 400 milyon dolara ulaştığını belirten Tekbulut, "Türkiye'den çok ciddi inovasyon start up'ları çıkabiliyor. Neden bu topraklardan da 'unicorn' çıkmasın, ilki belki de biz olabiliriz" dedi.

Ülke olarak en büyük kaynağımız: Esnekliğimiz

► Logo bir süre önce yazılımda dünyanın önemli merkezlerinden Hindistan'da yatırıma başlama kararını açıkladı. Bu yatırımınız ne seviyede şu anda?

Bu yatırım, GE döneminde Garanti Bankası yönetim kurulundaki bir Hintli sayesinde gerçekleşti. Her Hintli yazılıma ilgi duyduğu için bizi gördü, bizden hisse aldı. O günlerde hissemiz 2 lira bile değildi. Bana şöyle söyledi: "Türkiye'de gördüğüm inovasyonu hiçbir ülkede görmedim kardeşim. Buradan çok fazla inovasyon Hindistan'a götürülebilir." Bunun ardından uluslararası bir gıda devine bir yazılım yaptık ve dünyada 'en iyi uygulama' seçildi. Ardından modeli Hindistan, Vietnam, Malezya gibi ülkelerde uygulamaya karar verdiler. Bu iki gelişme bize cesaret verdi. Bizim Türkiye'de en büyük kaynağımız esnekliğimiz. Çok pragmatik, becerikli bir insan topluluğu olmak zorundayız. Dayanıklılığımız, 'buluruz bir çaresini' yaklaşımımızdan geliyor. Bunu diğer gelişmekte olan ülkelere gittiğinizde görmüyorsunuz. Diğerleri doğal kaynak ülkesi, insan kaynağı ülkesi... Yaşamsallığı sürdürebilen bir beceri: Bizim farkımız da bu. Buradan hareketle gelişmekte olan ülkelerde iş yapmamız gerektiğini düşündük. Hindistan yatırımımızın ardındaki felsefe budur. Sözünü ettiğim Hintli yatırımcımız ile bir ortaklık oluşturduk. Mumbai'de bir ofis açtık, 15 arkadaşımız şu anda orada çalışıyor.

► Nasıl görüyorsunuz Hindistan'daki potansiyeli?

Hindistan pazarının kapısını kırıp içeri girmek oldukça zor olacak. Burada ürettiğimiz projeleri Hintlilere satmaya çalışıyoruz. Hindistan'da altyapılar çok kötüydü, son 2 yıldır çok önemli gelişmeler var. Bağlantılar çok ilerlemeye başladı. Yazılım şirketlerinin içinde internet vardı ama şehirlerin durumu çok kötüydü. Şimdi Hindistan'da 1 Ağustos'tan itibaren KDV kanunu ve e-fatura kanunu çıktı. Bir eyaletten diğerine mal satılamaz hale geldi. Biz gittik, hemen sistemimizi kurduk ve çalıştırdık. Bazı yerlilerden bile daha iyiyiz. 1 Ağustos'ta çalışıyordu sistemimiz. Hindistan'da basılmış e-arşiv faturamız sisteme girmiş durumda. Yani Türkiye bir inovasyon yatağı oluyor. Türkiye'de kayıt dışı ile mücadelede geliştirdiğiniz her yöntem orada geçerli olabiliyor.

► Türkiye, inovasyon ile adı eşleşen bir ülke değil. Burada bir imaj sorunu olmuyor mu?

Elbette ama şunu unutmayalım kiinovasyon bir şeyi keşfetmek değil. Yürümeyen bir şeyi etrafından dolaşarak yürütmek de inovasyondur. Biz de bunu çok iyi beceriyoruz. KDV, e-fatura, e-irsaliye... Bunlara çok kolay uyum sağladı Türkiye. O zaman bunun diğer ülkelere de satılabileceğini görüyorsunuz. Örneğin İran'a... Türkiye hep Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri'ne gitmeye çalışıyor. Oysa bunlar bizim becerilerimizin en iyi pazarları değil.

► Yani Hindistan, bir açılımın ilk adımı mı olacak Logo için?

Eğer Hindistan'da işi oturtursak bu yatırım diğer ülkelere gitmek için iyi bir başlangıç olacak. Türkiye'den adreslemek çok zor artık. Şu anda biz uluslararası bir vizyona sahibiz. Bu başarılı olabilir, ama olmayabilir de. Hindistan çok korumacı bir pazar. Yabancı yatırımcıya çok açık değiller. Hindistan'da milyar dolarlık şirketler var. Ama onlar Hindistan'ın KOBİ'leriyle ilgilenmiyorlar. Bizim hedef müşterimiz ise KOBİ'ler.

► Hindistan'da teknolojiyi tabana mı yayacaksınız yani?

Amacımız o. KOBİ'lere gideceğiz çünkü bizim bildiğimiz KOBİ'ler ama zor.

Türkiye'nin önündeki en önemli engellerden biri İngilizce bilmemek

► Bu stratejide Romanya'nın konumu ne?

Bizim iş planımızda önemli yer teşkil eden asıl yatırım Romanya. 2000 ile 2010 yılları arasında yabancı rekabet bizi çok sıkıştırdı. İnsanlar yabancı rakiplerimize gitti. Dünyada güçlü bir konsolidasyon oluyordu. Şimdi görüyorum ki bizim de bir vizyon sıkıntımız oldu. Bu dönem bizim için duraklama dönemi oldu. O dönemde dev global yazılım şirketleri küçük yerel firmaları satın aldılar. Ancak biz öyle iyi hizmet vermişiz ki demek müşterilerimiz bizi ayakta tuttu. 2008 krizini de yaşadık ve baktık ki müşterilerimiz bizden hizmet bekliyor. Her ülkenin Logo'su var. Bunlar ya satıldı ya da iflas etti. Biz konsolide olmayınca bu potansiyeli kullanmaya karar verdik.

► Size teklifler geldi ama değil mi?

Her gün geliyordu. Ama öyle düşük teklifl er ki... Çok yatırım aradık ama bizimle dalga geçtiler, "Türkiye'ye yatırım yapılmaz" diye bizi kovaladılar. Ama müşterimiz bizi ayakta tuttu. Sonra biz trendin artık bizden yana estiğini gördük ve kolları sıvadık. Potansiyeli fark ettik artık. Ben bir perakende çözümü ürettiysem bu iyi bir çözümdür. Çünkü Türkiye'deki perakende müşterisini mutlu edebildiysem her müşteriyi mutlu ederim. Stratejimizi bunun üzerine kurduk. 2013 yılında Mediterra fonu bize ortak oldu. Çok güzel bir sinerji oluşturduk onlarla. Hisselerinin değerini 5 kata yakın artırdı Mediterra ve geçen yıl "Türkiye'ye yatırım yapılmaz" denilen bir zamanda Kasım ayında büyük bir başarıyla uluslararası yatırımcılara sattı. İyi, şeff af bir şirketseniz yatırım her zaman geliyor. Mediterra'dan rica ettik, hala yönetim kurulumuzdalar çünkü onlardan çok faydalandık. Logo artık elde ettiği momentumla dünya şirketi olabilecek bilgi birikimi, vizyon ve insan kaynaklarına sahip. Bugün yüzde 61'i halka açık şirketin. Şimdi herkes bize şirket satmaya çalışıyor. Romanya'daki şirketi bu vizyonla aldık. Ar-Ge'mizi genişletiyoruz. Kültürler birbirine çok yakın, çok Türk yatırımcı var orada. Romanya'ya en çok uçak Türkiye'den kalkıyor. AB üyesi. Bilişimde insan kaynakları bakımından Avrupa'nın en iyilerinden. Olağanüstü yabancı yatırımcı var, çünkü eğitim düzeyi çok iyi. Hepsi aksanlı ama İngilizce konuşuyorlar. Türkiye'nin önündeki en önemli engellerden biri yabancı dil şu anda.

► Satın aldığınız şirketin ölçeği nedir?

Romanya'nın Logo'sunu satın aldık diyebiliriz. Oradaki KOBİ'lere yazılım satan, 20 milyon euro cirolu bir şirketti. Biz şimdi firmayı odaklıyoruz. Onları ürün üretmeye yönelteceğiz. Bizim know how'ımız o... Biz yarın bir Silikon Vadisi firması olacakmışız gibi kurgulamışız kendimizi. Türkiye'deki müşterimiz buna zorlamış, beklentileri çok yüksek müşterimizin. Bizim memleketteki insanların her şeyin en iyisini almak istemek gibi bir özelliği var. Yerli firmaya da 'O kadarını yapamazsan seni almam' diyor. O nedenle farkında olmadığımız bir yüksek kalite var Türkiye'de. Şimdi Romanya'ya bu know how'ı götürdüğümüzde, oradan dünya çapında olabilecek ürünler çıkartabileceğiz.

► Nasıl bir büyüme çizgisi planlıyorsunuz Logo için?

Yurt dışında yeni satın almalarımız olacak. Frankfurt'taki Logo şirketimizi canlandırıyoruz. Finansal yazılımların merkezi orası. Oradan bütün dünyaya finans sektörüne yazılım satmayı hedefliyoruz. Yurt içinde Ar-Ge odaklı büyümeye devam. KOBİ'ler ana damarımız. Oradan yürümeye devam edeceğiz. Türkiye büyüyor, KOBİ'ler büyüyor. Şimdi KOBİ'lere 'inovasyon dönemi geldi' demek istiyoruz. Bizim artık müşterimizi büyütmemiz lazım.

Bilişim Teknik Meslek Lisesi kurdu

► Logo bir sıçramanın eşiğinde. Bu noktada Logo'yu bacağından tutan bir şey var mı?

Tek şundan şikayet edebilirim: İnsan kaynağımız istenilen kalitede değil. Ben Gebze'de şahsen bir Bilişim Teknik Meslek Lisesi açıyorum. Bu yıl öğretime başladı. Algoritma, yazılım, bunlar üniversiteden çok daha önce öğrenilmeli. Kodlama, yazılım geliştirmektir. Romanya beni çok etkiledi. Orayı görünce, orada bilişim meslek liselerinin ne kadar etkili olduğunu görünce oradaki müfredatı aldım ve bu okulu kurdum. Bugün hayatımıza algoritma yön veriyor. Algoritma, kodlama orta 1'de başlamalı.

Kırılma dönemleri fırsat yaratır

"Ülke olarak çok kaliteli ürünler üretiyoruz. Her alanda. Ancak artık Ar-Ge ve tasarıma yatırımla bunun altını doldurmamız gerekiyor. İran'a, Hindistan'a gittiğinizde Türkiye'deki üretimin ne kadar kaliteli olduğunu anlıyorsunuz. Ancak artık farklı bir aşamaya geçebilmeliyiz. Otomobilde katma değer sürücüsüz arabalara gidiyor. Bu şehirleri tamamen değiştirecek. Böyle kırılma dönemleri her zaman fırsat yaratır. Katma değer otomobilde bile tasarım ve yazılımda artık."

"Şirket mutfağını ben yönetiyorum"

"Bir milli takım kurduk burda. Teknik direktör oldum. Ekipleri birleştiren, Ar-Ge merkezini yöneten bir konumdayım. Şirket mutfağını ben yönetiyorum."

Sektörün geleceğini 15 yaşındakilere sorun

"Sektörün nereye gideceğini soranlara, 'Bunu 15 yaşındakilere sor' diyorum. Çünkü ben artık lineer olarak düşünebilirim. Twitter'ı hiçbir üniversite öğretemezdi."

Yenilenmek için Start-up'lara yakınlaşın

"Bir şirketin yenilemesi için startuplarla çok iyi ilişkiler kurması gerekir. O nedenle Logo Ventures diye bir yapı kurduk. Bununla yatırıma başladık. Non-lineer gitme şansımız, risk alabilme şansımız var burada."

Girişimcilik Eko Sistemi eksik kaldı

"Müthiş gençlerimiz, girişimcilerimiz var. Ancak girişimcilik eko sistemimiz eksik. Bir takım firmalar artık kendi Venture Capital şirketini kurmalı, çoğunluk hisseyi de çocuklara verebilmeli. Geleceğe dair hazırlıklık olmak için start-up'lardan oluşmuş bir portföy oluşturmalı."

"Endüstrü 4.0'a hazırlanıyoruz"

"4.0 hazırlıklarını sürdürüyoruz. Dünyanın gittiği yer bu. Paylaşım ekonomisi, Uber, dijital para birimleri... Dijital bir fabrikaya kendimizi hazırlamamız lazım. Bir süre sonra telefonla sipariş gelmeyecek. Dünyaya eklemlenmek isteyen firmalarımız için kaçınılmaz bir dönüşüm bu. Uygulama yaptığımız KOBİ'ler var."