Konya Ovası can çekişiyor
Konya Ovası can çekişiyor
İZMİR - Türkiye'nin en büyük tarım arazisine sahip Konya Ovası can çekişiyor. Türkiye'nin "tahıl ambarı" olarak bilinen Konya Ovası'nın bu özelliğini kaybettiği gibi, yaşanan kuraklık ve su sorunu nedeniyle bölgenin coğrafyasında da ciddi değişimler yaşanıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile başlatılan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Yeni Eylem Planı ile birlikte Konya Ovası Projesi için de yeni bir eylem planı için çalışmalar başlatıldı. Devlet Bakanı Prof. Dr. Nazım Ekren'in başkanlığında geçen hafta sonu Konya'da konu ile ilgili ilk toplantı yapıldı. Toplantıya sunulan ve Konya'daki 10 kuruluşun ortak çalışması olan "Konya İli'nde Kuraklık ve Tarım" konulu rapor birçok çarpıcı gerçeği ortaya koydu. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve raporun editörü Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu tarafından sunulan raporda Konya'daki kuraklık ve tarımda yaşanan sorunlarla ilgili şu tespitler yapılıyor: "Konya'da toplam 2 milyon 247 bin hektar alanda tarım yapılıyor. Kuru tarım yapılan alan 1 milyon 870 bin hektar, resmi olarak sulamaya açılan saha (DSİ, il özel idaresi, halk sulamaları) 377 bin hektar. Toplam tarım alanlarının yüzde 85'inde kuru, yüzde 15'inde sulu tarım yapılıyor. 2008 itibariyle Konya'da 59 bin 311 kuyunun 18 bin 240 adedi ruhsatlı, 41 bin 71 adedi ruhsatsız. İldeki ruhsatsız kuyuların havzadaki toplam kuyular içindeki oranı ise yüzde 43.7. Bu durum ilde sulamaya olan yüksek talebi açıkça ortaya koyuyor. Su yeterli olsa bile sulanabilir tarım alanı ancak 1 milyon 644 bin hektar. Ruhsatsız kuyulardan kayıtdışı sulama alanı tahmini yaklaşık 200 bin hektar olup fiili olarak sulanan alan yaklaşık 577 bin hektar. Ruhsatsız kuyuların büyük kısmı traktörle motorin kullanarak işletiliyor. Bu da sulama maliyetinin en az 4-5 kat artmasına neden oluyor. Dünya petrol fiyatları hızla artarken bu duruma ne kadar devam edilebileceği meçhul. Ayrıca her yıl yeraltı su seviyesi 2-3 metre düşüyor. Bu da su kalitesinin bozulması yanında her yıl artan maliyet demek. Derin akiferlerden su çekerek tarım yapmak dünyada denenmiş fakat artık vazgeçilmeye başlanmıştır." Kasabalarda 'su savaşı' başladı Öte yandan raporda Konya'da mevcut su rezervi ile sulanabilecek alanın en fazla 750 bin hektar olduğuna dikkat çekilerek, "Bu alana ancak mevcut projelerin tamamlanması ve suyun tasarruflu kullanımıyla ulaşılabileceği açık. Yeraltı su seviyesinin de daha fazla derine gitmeden güçlendirilmesi gerek. Çünkü halen yeraltı suyu ve en önemli yerüstü su kaynağı olan Beyşehir Gölü üzerinde ciddi baskı var. Köy ve kasabalar arası su savaşları başladı" denildi. Verim, yanı sıra kalite de etkilendi Konya'nın ikliminin tamamen değiştiği ve son yıllarda ekonomik kuraklık dışında tüm kuraklık tiplerinin yaşandığı belirtilen raporda, şu görüşlere de yer verildi: "Bu durum üretimden, sanayiden tüketiciye kadar tüm zinciri ve doğal hayatı önemli ölçüde etkilemeye başlamış, tarım ürünlerinde verim yanında kalite de etkilenmiş, suya olan talebin artmasına neden olmuştur. Konya tarım için zaten kurak bir bölgede. Kente 'Türkiye Tahıl Ambarı' sıfatını daha çok kuru tarım alanlarında üretilen tahıllar kazandırmıştır. Tahıllar genel olarak 450 mm yağış istemektedir. Fakat son 10 yıldan beri artık bu durum değişmeye başlamıştır. Konya'da yağışların miktarı yanında dağılımı, tipi, kuraklık sezonu ve süresi de değişmiştir. Kuraklık genelde mayıs ayı sonu itibariyle başlarken uzunca bir süredir sonbahar ve kışın ya da bunların karışımı olarak ortaya çıkmaktadır. TBMM Küresel İklim Değişikliğinin Etkilerini Araştırma Komisyonu, Konya ili ve Beyşehir Gölü'nü gezmiş ve durumun boyutlarını tespit etmiştir. Çöl iklimi etkili oluyor Dünya uzun yıllar yıllık yağış ortalamasının bin mm civarında, Türkiye yağış ortalamasının da 643 mm olmasına karşın ilin 60 yıllık yağış ortalaması 323 mm, son 12 yıllık yağış ortalaması ise 280 mm'dir. 2007 yılında 237 mm yağış alınmıştır. Bu yağış zorunlu olarak nadas-tahıl münavebesi uygulanan kuru tarım alanları için artık yeterli olmaktan çıkmıştır. Kaldı ki alınan yağışın tamamı tahılların yüksek su talebi olduğu ekim-haziran aylarında değil, yılın tümüne aittir. Sonuç olarak yüzde 85'i kışlık ekim yoluyla yapılan kuru tahıl tarımı ovada yavaş yavaş bitmektedir. Yazlık ekim yapılan pancar, mısır, fasulye vb. ana bitkiler için de yağış sorunu artarak devam etmektedir. Bu ürünler artık tamamen sulamaya bağımlı hale gelmiştir. Örnek olarak bu yıl ilk 5 aylık yağış toplamı geniş alanlara sahip ova ilçeleri için ortalama 85.3 mm. İyi çıkış için mutlaka sulama gerekli hale gelmiştir. Görüldüğü gibi Konya ilinde yazlık ekimler için tarım sezonunda çöl iklimi şartları hakim olmaya başlamıştır. Artan sıcaklık bitkilerin su ihtiyacını da artırdığından su ihtiyacı daha fazla olmaktadır." Göller bölgesinde göl kalmayacak Raporun ortaya koyduğu bir başka çarpıcı gelişme ise sulak alanların giderek yok olduğu, Ereğli Akgöl, Hotamış Gölü, Eşmekaya Sazlığı'nın tamamen kuruduğu, Eber Gölü ve Akşehir Gölü'nün ise kurumak üzere olduğu gerçeği. Göller bölgesi olarak 'Akşehir, Eber, Çavuşçu, Suğla, Beyşehir ve Eğirdir' göllerini içine alan bölge artık bu ismini kaybetmek üzere. Akşehir Gölü'nün alanı 15 yılda 350 kilometrekareden 35 kilometrekareye indi ve tamamen kurumak üzere. Eber Gölü'de benzer durumda. Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü, Konya'nın en büyük su kaynağı olan Beyşehir Gölü 650 kilometrekareden 480 kilometrekareye düştü. Üstelik kirlilik ve biyolojik çeşitliliğin yok olması tehdidi altında. Aşırı buharlaşma ve su çekimi kaynaklı otlanma gölü tehdit etmektedir. Tuz Gölü alanı her yıl küçülmekte, yüksek buharlaşmayla su seviyesi her yıl azalmaktadır. Eşmekaya sazlığı doğal alanı da son yıllarda sulak alan işlevini tamamen kaybetmiş, kurumuş, bölgede ılıman iklim kaybolmuştur. Dünyada sadece Konya ili ve civarında bulunan 102 adet endemik bitki türünün nesli kuraklık nedeniyle tehdit altında. Artan ortalama sıcaklık ve nem nedeniyle kenelerin sayısı Konya'da hızlıca artmaktadır. Beyşehir Gölü civarındaki yerleşim yerlerinde bu yıl çok sayıda ısırma vakası yaşandı. Mavi Tünel sorunu çözmeye yetmeyecek Konya Ovası için en önemli projelerden biri olan Mavi Tünel'in sulama sorununu çözmeyeceği belirtilen raporda özetle şu bilgilere yer verildi: "Konya'da durum hızlıca kötüye gidiyor. Konya için tüm hayaller KOP'un en çok kamuoyunda bilinen parçası olan Mavi Tünel (5 yıl sonra yılda 414 milyon metreküp su getirilecek) üzerine kurulmuş gibi gözükmektedir. Bu Türkiye ve Konya'da yanılgı ve rehavete yol açıyor. Kaldı ki Konya Ovası'nda tarımda su kullanımı yılda 3-3.5 milyar metreküp. Sıcak periyotlarda buharlaşmanın fazla olması nedeniyle bu miktar daha da artmaktadır. Bu sebeple yeraltı su seviyesi her yıl 2-3 metre düşmektedir. Acil tedbir alınmazsa kısa sürede sulu tarım da yapılamaz hale gelecektir. 2 milyon nüfuslu ve tarıma dayalı sanayilerin oranının yüzde 45 olduğu Konya'da ciddi sosyo- ekonomik sıkıntılar ortaya çıkacak." Çözüm için 7.4 milyar YTL kaynak gerekiyor Konya'daki 10 kuruluşun ortaklaşa hazırladığı raporda tarımda yaşanan sorunların çözümü için Konya Ovası Projesi Tarım Eylem Planı'nın oluşturulması gerektiğine dikkat çekiliyor. Eylem planında yer alması önerilen 3 önemli proje şöyle: 1- KOP'un bir an önce bitirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve DSİ 4. Bölge Müdürlüğü'ne gerekli ödeneğin aktarılması. Ödenek ihtiyacı 2009-2023 dönemi için toplam 5.6 Milyar YTL'dir. Bu ödenek sadece Konya için değil, Konya Kapalı Havzası'ndaki 4 il için talep edilen ödeneğin toplamıdır. Bu projenin tamamlanması ile yöre insanını göçten kurtaracak ve yaklaşık 100 bin kişiye iş ve istihdam sağlayacaktır. Bu projelerle milli ekonomiye yılda yaklaşık 600 Milyon YTL katma değer sağlanmış olacaktır. 2- 'Toprağıma ve Suyuma Sahip Çıkıyorum' sloganıyla; Konya Ovası'nda arazi toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetleri, basınçlı kapalı sulama sistemlerine geçiş ve üreticilerin modern sulama sistemlerine sahip olması için çiftçi katkı paylı özel destek fonu oluşturulması yoluyla suyun tasarruflu kullanımı ile eğitim çalışması yoluyla ekonomik, rekabetçi tarımsal üretim sağlanmalı. Bunun için sadece Konya için, 10 yılda toplam, 1 milyar 651 milyon YTL kaynak ihtiyacı var. 3- Üreticilerin köy bazında damlama sulama temelli organik meyve-sebze üretimine yönlendirilmesi için gerekli tedbirlerin ve planlamanın yapılması. Bunun için gerekli bütçe 5 yıllık dönem için 160 milyon YTL. Bugünden çalışmalara başlanması halinde 15 yıllık sürede Konya Havzası'nın tarımsal potansiyeli harekete geçirilecek. Konya'da tarımsal üretim . Konya,Türkiye buğday üretiminin yüzde 11'ini, arpa üretiminin yüzde 13.7'sini, şeker pancarı üretiminin yüzde 25'ini karşılıyor. . Başlıca tarla bitkileri: Şeker pancarı, buğday, arpa, mısır, patates, ayçiçeği, yonca, fiğ, nohut, kuru fasulye. . Üretilen sebzeler: Havuç, domates, kavun, karpuz, kabak, hıyar, lahana önemli sebzeler. . Üretilen meyveler: Elma, kiraz, vişne, armut, kayısı, erik, ceviz olmak üzere 6.5 milyon ağaç varlığına sahip. . Hayvancılık: 400 bin büyükbaş, 1.3 milyon koyun, 115 bin keçi, 10 milyon et ve yumurta tavuğu, 62 bin arı kovanı. Konya'nın tarımsal sorunları . Su temini projeleri ve finans kaynakları bakımından belirsizlik ve eylem planının olmaması. . Kuru tarım alanlarının fazlalığı (yüzde 85). . Bilinçsiz su kulanımı ve modern sulama altyapısı imkanları ve eğitim yetersizliği. . Arazilerin fakir toprak şartlarına (organik madde) sahip olması ve analize göre gübreleme programlarının oluşturulmaması. . Elektrikle sulamanın yaygınlaştırılamaması. . Sertifikalı tohum kullanımının düşük olması * Ağırlıklı olarak tarıma dayalı sanayiinin azalan üretimden olumsuz etkilenmesi. . Yetiştirici ve üretici birliklerinin yeterince oluşturulamaması. * Çiftçilerin bankalara borçlarının artması ve arazilerin elden gitme riski. Raporu hazırlayan kuruluşlar: . Devlet Su İşleri 4. Bölge Müdürlüğü . Konya İl Tarım Müdürlüğü . Selçuk Üniversitesi . Konya İl Özel İdaresi . Tarım Reformu Bölge Müdürlüğü . Konya Ticaret Borsası . Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğü . Konya Şeker AŞ . Konya Meram Ziraat Odası . Konya Bölgesi Sulama Kooperatifleri Birliği