Kredi hacminde yarı yarıya daralma var

Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, genel anlamda tüm kredilerde yarı yarıya bir düşüş yaşandığını söyledi. Önceki gün Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen'in global piyasalardaki kriz, içerde siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa karşın sektörün ilk yarı yılda oldukça başarılı bir sınav atlattığını ancak krediler yeni başlayan yavaşlamanın devam etmesiyle üçüncü çeyreğin zor geçeceğine yönelik açıklamalarının ardından Kurtul'da "Kredilerdeki büyüme yavaşlıyor. İki-üç haftadır genel anlamda bir durgunluk var. Konut kredilerinin yanı sıra bütün kredilerde yarı yarıya bir daralma yaşanıyor" dedi. Euromoney Conferences'in Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğiyle düzenlediği Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu'nun "Politik ve Ekonomik Genel Bakış" konulu oturumunda konuşma yapan Kurtul, siyasi gelişmeler nedeniyle bankaların kredilerde tutucu yaklaşıma girdiğini ve sendikasyonları yenilemede sıkıntı yaşadıklarını ifade ederek, yıl sonunda doların 1.30, enflasyonun yüzde 10, büyümenin yüzde 3.5, gösterge faizin yüzde 17'yi geçmeyeceğini tahmin etti. Faiz artırımı fiyat istikrarı için yeterli değil Toplantının ardından DÜNYA'nın sorularını yanıtlayan Kurtul, Merkez Bankası'nın yarım puanlık faiz artırımına yönelik olarak, "Enflasyonun kontrol edilmesinde fiyat istikrarının sağlanması, büyümenin devam etmesi ve ekonominin büyümesini destekleyecek likiditenin sistemde yer alması Türkiye'nin önemli konuları. Bunlar birbirleriyle çelişiyor gibi görünebilir ama Türkiye'nin gelişen bir ekonomi olarak gelişmesini sürdürmesi, dünyanın yıldız ekonomisi olma konumunu devam ettirmesi, yatırımları çekebilmesi için bütün bunları birlikte yapmak zorunda. Zaten Türkiye'yi farklı kılan, gelişme potansiyelini sağlayan konuda bu. Bunları birlikte yapabilme yeteneğidir. Faizleri artırarak bu fiyat istikrarının tek başına sağlanabileceğini düşünmüyorum" ifadelerini kullandı. Yabancıya güven sağlanmasında siyasi konular yardımcı olmuyor Kurtul, Türkiye'nin, uluslararası yatırımcılar için yıldız ülkeler arasında yer aldığını ve en cazip 5 ülke arasına girdiğini belirtti. Kurtul, Türkiye'nin iyi büyüme gösterdiğini, yüksek potansiyeli bulunduğunu, vergi ve sosyal güvenlik reformları ile enerji projeleri gibi uygulamaların enflasyonun kontrol edilmesine ve fiyat istikrarının sağlanmasına katkıda bulunacağını söyledi. Kurtul, "Yabancı yatırımcının güvenini de sağlamamız lazım. Siyasi konular doğrusu bu açıdan bize pek de yardımcı olmuyor" dedi. Kurtul, şu anda global düzeyde likiditenin ve siyasal istikrarın en önemli konular olduğunu vurgulayarak, "Siyasal meseleler piyasada dalgalanma yaratıyor. Bu daha çok faiz oranlarını etkiliyor. Aktiflerde en büyük miktar krediler. Bu kredilerin yüzde 60-65'i YTL bazında. Vadeleri geçmişe göre daha uzun, pasifler ise çok kısa vadeli. Dolayısıyla bankalarda birbiriyle uyumlu olmayan bir pozisyon var" diye konuştu. Erten: Bankacılıkta karlar düşecek Öte yandan Eurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet Nazmi Erten ise, kaynak maliyetlerinin arttığını ve kredilerde geçen yıl görülen hızlı büyümenin bu yıl görülmesinin beklenmemesi gerektiğini söyleyerek "Hem TL mevduat faizleri hem de döviz cinsinden faizler arttı. Yurtdışından fonlamanın maliyeti yükseldi. Bu birebir kredi fiyatlandırmasına talebin düştüğü ortamda yansımıyor, bu nedenle de karlarda daralma bekliyorum. Ama kayıp yıl demek çok iddialı olur. 2008'in daha yarısı var yaşayacağımız, ben o kadar umutsuz değilim. Siyasi belirsizlik ile ilgili gelişmeler önemli. Türkiye ve özellikle reel sektör, siyasi belirsizliklerin şu an içinde bulunduğumuzun çok çok üzerinde olduğu, siyasi istikrarın koalisyon hükümetleri ve benzerleri nedeniyle hiç olmadığı ortamlarda bile büyüdü. Bugün yaşanan da son 3-4 yıla kıyasladığımızda dezavantaj gibi gözükmekle beraber bu denli endişe yaratmaması gereken bir durumdur. 2009 yılının daha iyi olmasını, siyasi istikrarsızlığın çözümlenmiş olacağını tahmin ediyorum" dedi. Fitch: Herkes gibi biz de bekliyoruz Siyasi belirsizlikler nedeniyle Türkiye'nin kredi notunda yakın dönemde bir değişiklik öngörmediklerini belirten uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Türkiye Genel Müdürü Ayşe Botan Berker, "Bu süreç sonunda Türkiye liderini kaybedebilir, hiçbir şey belli değil. O yüzden biz de herkes gibi bekle-gör durumundayız. Piyasalar kısa vadeli reaksiyon verebilir ama ben çok derin bir kaos ortamının oluşacağına inanmıyorum" dedi. Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu'nda sorularımızı yanıtlayan Botan Berker, belirsizlikler nedeniyle aslında şu an yapılan tahminlerin hiçbirinin geçerliliği olmadığını söyledi. Türkiye'nin kredi notu görünümünün pozitiften durağana çevirmesi sonrası yapılan eleştirileri de değerlendiren Berker, şöyle konuştu: "Bu not düşürme olarak algılanıyor ancak değil. O da yanlış anlaşıldı. Görünümü durağana çevirmek olumsuz bir şey değil, belirsizlikler olduğu için görünümün durağan şekilde gittiğini ortaya koyuyor."