”Kredilerde takibe uğrama oranları gerileme eğilimine girdi”

İZMİR - Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca, son dönemde takibe uğrayan kredi oranlarında gerileme eğilimine girildiğini belirtti.

Bank Asya ile İzmir Ticaret Odası (İZTO) arasında düzenlenen kredi protokol töreninde konuşan Kabaca, Bank Asya'da mevduatın krediye dönüşüm oranının yüzde 100'ler seviyesinde olduğunu, İzmir'de ise nakit kullandırılan kredilerin, mevduata oranının yüzde 120'lere ulaştığını dile getirdi.

İzmir'deki girişimcilerin Bank Asya imkanlarından daha fazla yararlanabilmesi için İZTO ile uygun seçenekli kredi olanaklarını kapsayan bir protokol imzaladıklarını belirten Kabaca, buna göre isteyen üyelere 250 bin liraya kadar üretim desteği kredisi tahsis edileceğini ifade etti.

Kabaca, protokol kapsamında 24 ay vade için nakdi kredi kullanımlarında yüzde 1,45, ipotek olması durumunda ise yüzde 1,30 kar oranı uygulanacağını ifade etti.

Krizde bankaların limitlerini iptal ettiği yönünde eleştiriler yapıldığına dikkati çeken Kabaca, kriz ortamında kimsenin ayıplanmaması gerektiğini, işletmelerin önce kendi likiditelerini ayakta tutmak için çaba göstermesinin normal olduğunu söyledi.

Kabaca, Bank Asya olarak kriz döneminde de mevduatın krediye dönüşüm oranını yüzde 100'ün altına düşürmediklerini, bu oranı gelecek dönemde de korumayı planladıklarını anlattı.

Bir gazetecinin takibe uğrayan kredilerle ilgili sorusunu yanıtlayan Kabaca, yabancı kuruluşların Türkiye'de "yüksek kredi takip oranlarına ulaşılacağı, KOBİ'lerin çökeceği" yönündeki tahminlerinin gerçekleşmediğini kaydetti.

Bu tahminleri yapan kuruluşların Türkiye'deki KOBİ'lerin dinamik yapısı hakkında yeteri bilgiye sahip olmadığını savunan Kabaca, şöyle dedi:

"Türk KOBİ'leri büyük bir arayış içinde. Özellikle Afrika pazarına yönelik birçok girişim var. Bu girişimler gelecek adına bizi umutlandırıyor.

Kredilerin takibe dönüşüm oranlarında sektör ortalaması yüzde 5'ler civarında. Bizim de 6 aylık bilançomuzda yüzde 6.5'ler civarında. Kredilerde takibe uğrama oranları son dönemde gerileme eğilimine girdi. Katılım bankalarının göstergeleri bu konuda öncüdür. Ticari bankalar bizi takip eder. Tahsilatta son dönemde önemli açılımlar var. Krediler de açılmaya başladı. Bankalar artık müşteriye dönüyor, firma reytinglerinin değerlendirildiği bir dönemi yaşıyoruz."

Kabaca, "bankaların kara listelerinde bulunan şirketlerin kredi kullanımı konusunda nasıl bir yol izlediğiyle" ilgili bir soruya karşılık; rekabet arttıkça bankaların potansiyel vadeden şirketler içinde kendini düzeltenleri tekrar sistemin içine dahil etmeye çalışacağına inandığını söyledi.

Bu konuda bankaların zorlanamayacağını ifade eden Kabaca, "Bankalar ışığı gören firmaları yakalamaya çalışıyor. Geçmişlerindeki ufak tefek konulara çok fazla takılma olmadığını biliyorum. En azından bizim için durum böyle" dedi.

Kredi Garanti Fonu'na (KGF) aktarılan kaynakların kredi hacmine etkileriyle ilgili bir soru üzerine ise Kabaca, bu konunun KGF'nin göstereceği performansa bağlı olduğunu kaydetti.

"Ödeme güçlüğüne düşen firmalar"

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise kriz ortamında bankalarla 5. kredi protokolüne imza attıklarını, bu protokoller sayesinde KOBİ'lere krizden çıkışta en önemli sorun olan finansman konusunda destek sağladıklarını söyledi.

Türkiye ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini, bazı şirketlerin bu dönemde ödeme güçlüğü içine düştüğünü dile getiren Demirtaş, bankaların şirketlerle ilgili kötü bilgi ve belgeleri tekrar gözden geçirmesini ve kabul edilebilir olan şirketlere kredi musluklarının açılmasını talep ettiklerini ifade etti. Demirtaş, şöyle konuştu:

"Krizden çıkmış olduğumuz bu ortamda iş alemi içinde dürüst, doğru planlanmış yatırımlar yapmış ama mevcut ortamdan dolayı ödemelerde yaşadığı güçlük nedeniyle sıkıntıya girmiş şirketlere beyaz bir sayfa açılmasının zamanı geldi. Bu işletmeler çok kolay kurulmuyor. Bunların gözden çıkarılması Türkiye ekonomisinin gelecek hedeflerini etkiler. Artık bankaların KOBİ'ler için yeni bir beyaz sayfa açmasının zamanı gelmiştir."