”Krizden çıkış başladı”
TİM Başkanı Büyükekşi, ekim ayı itibariyle ihracattaki gerilemenin sona erdiğini, tekrar artışa geçildiğini belirtti
İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ekim ayının bir dönüm noktası olduğunu belirterek, "Gerileme artık durdu, krizden çıkış başladı" dedi.
Büyükekşi, Ekim ayı ihracat rakamları ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Ekim ayı itibariyle ihracattaki gerilemenin sona erdiğini, ihracatın tekrar artış trendine girmesinin sevindirici olduğunu ifade etti.
Küresel krize bağlı olarak yurt dışında talepte yaşanan daralmanın, emtia fiyatlarındaki gerileme ve krize bağlı olarak firmaların karşılaştığı sorunlar dolayısıyla 2009 yılı ihracatında üçte bir oranında ciddi bir gerileme yaşandığını belirten Büyükekşi, "Ekim ayı bizim için bir dönüm noktası oldu. Gerileme artık durdu, krizden çıkış başladı. Bu ayda olduğu gibi bundan sonraki aylarda ihracat artışı bekliyoruz" dedi.
Büyükekşi, 'kriz bitti, tempolu büyüme başladı' demek için erken olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"Küresel düzeyde bir toparlanma yaşanıyor. Yeni dönemde ihracatımızın artması ve ihracatçının sürdürülebilir rekabet gücünü koruması ve geliştirmesi için tüm aktörlerin destek vermesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde, merkez bankalarının faiz indirimi konusunda daha dikkatli, hatta tereddütlü davranacaklarına dair bazı kanaatler oluşmaktadır.
İhracatçılar olarak, krizin ve yan etkilerinin tam anlamıyla geride kalmadığı bir ortamda, sermaye piyasalarındaki yükseliş nedeniyle ortaya çıkan 'erken bahar' karşısında Merkez Bankalarının aldığı pozisyonları görerek endişeleniyoruz. Özellikle Merkez Bankamızın yaptığı son açıklamada 'ikinci bir dalga göz ardı edilmemeli' cümlesinin altı çizilmelidir. Hal böyleyken, tedbiri elden bırakmadan faiz indirimlerine devam edilmesi gerekmektedir. Çünkü kredi piyasasındaki sıkılık hala devam etmektedir ve özellikle ihracatçılarımız bu dönemde eskisine göre daha fazla ilgiyi hak etmektedir.
İhracat verileri, bundan sonraki dönemlerde de üretimde, kapasite kullanımında, istihdamda ve büyümede olumlu gelişmeler olacağını gösteriyor. Tüm bu kazanımları sağlayarak krizle başarıyla mücadele eden ihracatçıların finansal olanaklardan daha fazla yararlanması sağlanmalıdır.
İhracatçının katma değer yaratacağı kur seviyesinden hayli uzaktayız. Bunu tarif etmek için de elimizdeki en önemli veri firma karlılıkları. Görünen şu ki, üretici ve ihracatçıların elle tutulur karları, bankaların kağıt üzerindeki karları için feda ediliyor. Şöyle ki, bankaların elinde para var ama ticari ve kurumsal kredi vermiyorlar ya da veremiyorlar. Hazine Bonosu ve devlet tahvili almak daha revaçta ve firmaların alamadığı krediler kamu kağıtlarına gidiyor."
"İhracatçılar açısından kur seviyesi uygun değil"
Büyükekşi, uluslararası pazar şartları da dikkate alındığında, ihracatçı firmaların krediye en fazla ihtiyaç duyan işletmeler konumunda olduklarını belirterek, dış pazarlarda yaşanan sıkıntıların ihracatçıların üzerinde olumsuz etki yaratmakta olduğunu ve bu durumun da ihracatçıların finansman konusunda sıkıntıya girmelerine yol açtığını vurguladı.
Son yedi yılda büyük bir gayretle kazanılan pazar paylarının kaybedilme riski olduğunu dile getiren Büyükekşi, eğer ihracatçılara gerekli destek verilebilirse bunun geri dönüşünün çok daha çabuk olacağını ifade etti.
"Merkez Bankamızın önümüzdeki dönemde ihracatçıya rekabet avantajı sağlayacak kur seviyesine ulaşılması amacıyla eskisinden daha da etkili olması için çağrı yapıyoruz" diyen Büyükekşi, tehlikenin henüz geçmediğinin ve aradan geçen aylara rağmen firmaların hala krediye ulaşmakta zorluk çektiğinin altını çizdi.
Büyükekşi, ihracatçılar açısından kur seviyesinin uygun olmadığına dikkati çekerek, bu şartlarda elde edilen başarının, tarih kitaplarına geçecek cinsten bir başarı olduğunu ifade etti.
Ekim ayı ihracatında öne çıkan önemli bir gelişmenin, sanayi sektörleri ihracatındaki artış olduğunu vurgulayan Büyükekşi, bir önceki yıla göre tekstil, hazır giyim, taşıt araçları, elektrik-elektronik, makine, demir ve demir dışı metaller ile çimento ve toprak ürünleri gibi ihracatımızın ağırlığını oluşturan sanayi grubu ürünlerinde ihracat artışının başlamasını çok önemsediklerini dile getirdi.
Mehmet Büyükekşi, son dört aylık dönemde, emtia fiyatlarında da yavaş ama devamlı bir yukarı doğru hareket gördüklerini belirterek, petrol, altın, bakır ve alüminyum gibi fiyatlarını dikkatle takip ettikleri emtiaların tamamında değer artışı olduğuna dikkati çekti.
Buradaki hareketlenmenin önümüzdeki dönemde ihracat artışının devam edeceği yönünde kuvvetli işaretler verdiğini bildiren Büyükekşi, şöyle devam etti:
"İhracatımızda önemli bir değişim ve başarı vardır. Küresel kriz sonrasında Pazar çeşitliliği için komşu ve yakın ülkelere ağırlık verdik. Geldiğimiz noktada, gerilemenin durmasında ve artışın sağlanmasında küresel pazarlardaki gelişmeden ziyade, komşu ve çevre ülkeler stratejisinin iyi uygulandığını görmekteyiz. Düne kadar komşularıyla iyi anlaşamayan Türkiye'nin, bugün uygulanan politikalar sayesinde bu ülkelere yaptığı ihracatın takdir edilecek bir hızla arttığı görülmektedir.
Ocak – Ekim döneminde en büyük ticaret ortağımız AB oldu, ama toplam ihracatımız içindeki payı yüzde 48,2'ye geriledi. Ortadoğu ülkelerinin payı yüzde 16,9, Afrika ülkelerinin payı yüzde 10,4, Rusya'nın dahil olduğu Bağımsız Devletler Topluluğu'nun payı yüzde 9,1 oldu.
Dünyanın siyasal ve ekonomik düzeni değişmektedir. Özellikle krizle birlikte bu değişim hızlanmıştır. Hükümetimizin bu farkındalıkla attığı adımları ihracatçılar olarak biz de takip ediyor ve çizilen yolun ticari alt yapısı için gerekli hazırlıkları yapıyoruz.
Ortaya çıkan yeni yol haritası, ekonomik ve politik olarak bağımlılıkları azalan, hak ve özgürlükleri artan ve müzakere masalarında kuvvetli olan bir Türkiye'yi işaret etmektedir. İhracatçılar olarak, biz de bu gücün farkında olarak 2023 yılında 500 Milyar Dolar ihracat için de yaklaşımlarımızı geliştiriyoruz."