Kuru meyveciler geri dönen ürünlerin yurda girişine izin istiyor

Ahmet Usman

İZMİR - Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, çeşitli nedenlerle yurtdışından geri gelen ihraç ürünlerinin yurda sokularak tekrar işlenip ihraç edilmesini önerdi.

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu geleneksel ihraç ürünleri çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ihracatında son yıllarda yaşanan tıkanıklığı aşmak amacıyla sektör temsilcilerinin ve ilgili kamu kuruluşlarının yöneticilerinin geçen hafta sonu III. Kuru Meyve Çalıştayı’nda bir araya geldiğini hatırlatan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, “Türkiye’nin 2023 yılı için ortaya koyduğu 500 milyar dolar ihracat hedefine kuru meyve sektörü olarak 3 milyar dolar katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Ancak son yıllarda kuru meyve ihracatı 1.3-1.4 milyar dolar aralığında sıkışıp kaldı. Sektör 2023 ihracat hedefinden uzaklaştı” diye konuştu.

Mevcut potansiyeli en etkili şekilde kullanabilmek ve bu durumu tersine çevirebilmek için sektörün paydaşlarının bir arada olması gerektiğini anlatan Celep, “Kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerimizi revize etmeliyiz. Yıllardır ihracattan geri dönen ürünler, kuru incirde afl atoksin, okratoksin ve hidrojen peroksit, kuru üzümde pestisit ve okratoksin, kuru kayısıda kükürt ve pestisit gibi sorunları konuşmaktan diğer konulara yeterince konsantre olamıyoruz. Bu sorunların çözümü için güçbirliği yaparsak ihracata odaklanır ve 2023 hedeflerine ulaşırız. Geri gelen ihraç ürünlerimizin ayniyat tespiti ile tekrar işletmelerimize alınması, işlenmesi ve ihracatı ile ilgili ihracatçıya güvenen bir kamu iradesi görmek istiyoruz” dedi.

Chlorpyrifos 100 milyon dolara mal oldu

İhracatta geri gelen mallar konusunu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na geçtiğimiz yıllarda defalarca ilettiklerini anlatan Celep, “Artık bu konuda çözüme ilişkin somut adımlar atılmasını bekliyoruz. Sektörümüzde dünya lideri bir ülke olarak kendi politikamızı belirleme hakkımız, masaya yumruğumuzu vurma cesaretimiz olmalı. Bu nedenle yasal düzenlemeler yapılırken bu güçlü yanımızın ve yok yere kaybettiğimiz dövizlerin göz önünde bulundurulması lazım. 2016-17 sezonuna girerken çekirdeksiz kuru üzümde bağda salkım güvesine karşı önerilen chlorpyrifos etkili maddeli preparatların AB üzüm maksimum kalıntı limitini 0.5 ppm’den 0.01 ppm’e düşürme kararı ile karşı karşıya kaldık. Sürece geç müdahil olmamız sonucunda ülkemiz en az 100 milyon dolar ihracat geliri kaybetti. Bu olay bize bir ders olmalı, önümüzdeki yıllarda karşılaşmamız muhtemel benzer durumlara karşı zamanında harekete geçmek zorundayız” diye konuştu.