Limak 4 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı, Yunan şirketleri 'bizi alın' kuyruğunda

Sabiha Gökçen ve İskenderun Limanı ile Türkiye'de önemli bir büyüklüğe ulaşan Limak, gözünü bölgesel bir güç olmaya dikti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 



Özlem ERMİŞ BEYHAN

İSTANBUL - Limak Grubu, 4 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı, şimdi yatırım modelini tüm bölge ülkelerine yaymak için yurtdışında ihale ve proje peşinde. "Biz fırsat avcısıyız" diyor Ebru Özdemir. Grubu "Türkiye'nin makrosuna yatırım yapan bir yapımız var" diyerek özetliyor.

Limak'ın kapısı sürekli yabancı fonlar tarafından çalınıyor, ortaklık teklifleri geliyor. "Biz de bakıyoruz, gelen teklifleri değerlendiriyoruz. Çok talep var. Bir yandan iş yapıyoruz bir yandan bu fonların taleplerini inceliyoruz" diyor Özdemir. Geçen yıl hem organik hem de satınalmalarla büyüdüklerini anlatıyor. Net konsolide rakamlar henüz çıkmamış ama tahmini minimum yüzde 20'lik bir büyümeye imza atıldığı yönünde.

"Biz fırsat avcısıyız. Büyük bir rekabet var global arenada. Her şeyi takip etmek, fırsat yaratmak, kendimizi farklılaştırmak zorundayız" diyor Ebru Özdemir. Yatırımcı modellerini bölgeye taşıyacaklarını anlatıyor. "Priştina ile başladık, Makedonya'da bir projeye bakıyoruz. Bu bölgeye çok inanıyoruz. ciddi bir potansiyel var. Katar, Suudi Arabistan... Hedefimiz bölgede altyapı ve enerji lideri olmak. Bu işleri öğrendik, şimdi başka yerlerde yapmak lazım. Tek limanda kalmayız, yeni yatırımlar için fırsat peşindeyiz" diyor.

Çimento isteyin bizden, yok

Pek çok alanda makro yapının tam merkezinde Limak, Türkiye'de herhangi bir yavaşlama emaresi var mı? "Türkiye'de, özellikle Anadolu'da özel sektörün çok dinamik olduğuna inanyoruz. Türkiye bölgenin yükselen yıldızı ve böyle olmaya da devam edecek. İki bölgede elektrik dağıtımı yapıyoruz: Bursa ve Sivas-Yozgat-Tokat Bölgesi'nde... Elektrik üretiyoruz, Güneydoğu'da birçok üretim tesisimiz var. 627 megavatt'a ulaştık. Sene sonunda 1000 megawatt'a çıkacağız. Elektrik üretiminden tüketimi takip edebiliyoruz. Çimento fabrikalarımızdan inşaatı takip edebiliyoruz. Bizim çimento fabrikalarımızda sıfır çimento var. 11 fabrikamızla, Türkiye'nin 3'üncü üreticisiyiz. Batı'da isteyin bizden çimento yok, doğuda yok. İlk üç ay mevsim çok sert geçti, hiç satış yapamadık. Şimdi onları kompanse ettiğimiz gibi elimizde mal kalmadı.Turizmde 4 otelimiz var, hepsi full. Sabiha Gökçen Havalimanı, tüm uçaklar dolu, daha çok uçak istiyoruz. İskenderun Limanı'ndan Irak'a ciddi bir yük taşıyoruz."

Finansman zorlu, proje sayıları azalacak

Peki finansman tarafında neler yaşanıyor? Özdemir, yaşananları anlatırken özellikle çimentoda nasıl bir canlılık yaşandığının da ipuçlarını veriyor: "Biz en son İskenderun Limanı'nın finansmanını kapattık 30 Aralık'ta, 425 milyon dolar. Fakat geçen yılın ikinci yarısı gerçekten çok zordu finansman açısından. Türkiye'de sendikasyon kredileri Avrupa'dan yapılıyor. Bu sene daha da daralma olacağını bekliyorum. Proje finansmanında kullandığımız krediler ya çok pahalı ya da çok az. Dolayısıyla daralma olacağını bekliyorum. Proje sayılarında bu süreçte azalma olacağını düşünüyorum. Uzun vadeli kredilerin faizlerinde problem var. Ama bu her yerde var. Yunanistan'ın en büyük çimento üreticisiyle beraberdim geçenlerde, kapasitelerinin yüzde 70'i kullanılmıyormuş. 11 milyon ton kapasitenin 3 milyonu satılıyormuş. Yani orada işler durmuş vaziyette, bizde ise tam kapasite ile çalışıyoruz, elimizde mal yok."

Ebru Özdemir ekonomideki gidişattan çok umutlu, Türkiye'nin notunun 'cari açık' öne sürülerek düşürülmesini kabul etmiyor. IMF Başkanı'nın Türkiye ziyaretinde kendisine de bunu iletmiş: "IMF Başkanı'na bizzat söyledim: Sürekli cari açık deniyor ama Türkiye sürekli cari açığını finanse edilebiliyor, finanse edilebilen bir cari açığın sorun yaratmayacağını, Türkiye'nin cari açığını finanse edebildiğini yıllardır gösterdiğini düşünüyorum."  

Suriye pazarının kapanmasının bir sorun olduğunu ancak İskenderun Limanı'ndan Irak'a çok ciddi ihracat yapıldığını anlatıyor. Limak, Arap Baharı sonrası Mısır'daki ilk ihaleyi almış. "Arap Baharı'ndan önce ön yeterliliği almıştık, acaba ne olacak derken, ben şahsen ümidi kesmişken yeni yönetim ihaleyi bize verdi. Libya'ya ilk ihracatı para kasası ihraç edilmiş, ihracat yapan yine Türk firmaları. Yani işler devam ediyor. Cari açık nedeniyle not düşürmek artık bence adil değil. Biz Türkiye'ye inanıyoruz" diyor.

Teşvik yabancıları çekecek, İskenderun teşviğe girecek

Türkiye'de iş dünyasının kendine güveninde büyük bir artış olduğunu anlatıyor Özdemir. "Türkiye küçülürken biz büyüdük Sabiha Gökçen'de... Türk işadamının kendine olan güveni arttı. Çin'e gidiyoruz Başbakanla, pat Çinliler İskenderun'a geldi. Katar'a gidiyor işadamları, büyük projelere 'biz yaparız' diyor. Biz biliyorsunuz 3. köprüye 5 Türk firması teklif verdik. Daha önce hep yabancılar yapmış, şimdi bizim ne eksiğimiz var biz de yaparız dedik." Özdemir'e göre bundan sonra yabancı yatırımcıyı daha fazla Türkiye'ye çekme zamanı. Son teşvikleri bu açıdan çok faydalı buluyor. "İskenderun Limanı'nda biz yatırıma bu yıl başladık, dolayısıyla liman teşviğe girecek. Türkiye'nin en büyük güneydoğu, doğu yatırımcısıyız. Kümelenme için biz zaten oradayız, yıllardır bunu savunuyoruz, korkmayın gelin diyoruz" diyor.

Herkese ortaklık yapmayı öneriyoruz

Limak çok sayıda yerli ve yabancı ortakla birlikte iş yapıyor. Şirket kültürü ortaklığa çok yakın, ortaklığı hızlı büyümede itici güç olarak kullanıyor. "Çok fazla ortağımız var. Şirket prensibi olarak edindik bunu. Demiryolunda 4 ortağız, elekrik dağıtımda 3, enerjide 3, Priştina'da Fransızlar'la ortağız, İskendeun Limanı'na çok uluslu bir altyapı fonunu yüzde 20 ortak aldık. Ortaklık çok faydalı, hem risk paylaşımı hem oto kontrol getiriyor. Yabancıların farklı yaklaşımlarını görüyoruz. Herkese de ortaklık yapmayı öneriyoruz. Türklerin de artık kolektif işler yapması lazım."
Ortaklıklar, belirli büyüklüklere ulaşmayı, böylece büyük projeleri almayı kolaylaştırıyor. Bugünün global rekabet ortamında bu çok önemli... "Limak Yatırım'ı oluşturma sebebimiz buydu, belirli bir büyüklük sağlamak için. Limak Yatırım'da 2 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştık. İnşaat ve çimentoyu eklersek 4 milyar doların üzerinde bir büyüklük söz konusu. İnşaat yüzde 50'sini sağlıyor ama enerjide tüm yatırımlarımız devreye girince bu yer değiştirecek. Biz Türkiye'nin makrosuna yatırım yapıyoruz ve bundan sonraki hedefimiz bu şirketi bölgesel bir güç yapmak."

Bu yıl % 4 büyürsek, hızlı büyüyüp sonra küçülen ülkeler arasından sıyrılacağız

Ebru Özdemir bu yıl Türkiye'nin büyümesinin Avrupa'daki krize rağmen yüzde 4'ü bulacağını düşünüyor. "Ben artık Türkiye'nin büyük bir kriz yaşayacağını düşünmüyorum" diyen Özdemir, Türkiye'nin yüzde 4'lük büyümeyi yakalamasının önemli bir trend değişikliği yaratarak neden ekstra bir güven vereceğini şöyle anlatıyor: "Eskiden Türkiye Brezilya gibiydi, bir yüzde 8 büyürdü ertesi sene küçülürdü. Ama artık öyle değil. Kötü gelişmekte olan pazarlar öyle oluyor; bir yıl yüzde 15 büyüyor ertesi yıl yüzde 10 küçülüyor, elde hiçbir şey kalmıyor, her kes çok kötü hırpalanıyor. Şimdi bu yıl yüzde 4 büyürsek, çılgın büyüyen sonra küçülen o ülkeler arasından sıyrılacağız, bu da güven verecek."

Yunanistan'dan 'Bizi alır mısınız?' diye inanılmaz teklifler geliyor

"Yunanistan'dan bize 'bizi alır mısınız' diye inanılmaz teklfiler geliyor, üretim tesisi, enerji tesisi, liman... Ama Yunanistan'da özellikle verimlilikle, çalışanlarla ilgili düzeltmelerin kolay yapılabileceğini düşünmüyorum. Yunanistan'da iş dünyasını çok pesimist görüyorum."

Limak nerede hangi projenin peşinde?

+ Priştina havalimanını aldık. Aynı Sabiha Gökçen modeli ile yapıp işleteceğiz.  Mısır'ın terminal inşaatını aldık. 400 milyon dolarlık bir proje bu. Medine'ye teklif vermiştik, onu kaybettik. Ruanda'da bir havalimanı projesine yeni teklif verdik. Takip ediyoruz.
+ Makedonya'da bir projeye bakıyoruz.
+ Ruanda'ya gidiyoruz, bir sürü Türk şirketi var. Bir Çinliler var bir de biz. Ruanda'da hiç çimento fabrikası yok ve çok pahalı çimento, 270 dolar...
+ Gürcistan'da bir elektrik santrali yapma planımız var. Hem Türkiye'ye satma imkanı var. Fizibilitesi üzerinde çalışıyoruz. Finansman bakıyoruz.
+ Pakistan'da rüzgar santrali yapmak için Norveçlilerle anlaştık, inanılmaz teşvik var. Karaçi'de bir sürü yere elektrik verilmiyor, iki garanti var. Norveçlilerle 50 megawatt yapacağız.
+ Suudi Arabistan'da iki boru hattı yapıyoruz. Bir tane yeni projeye teklif verdik.

Halka arz'ı erteledik, umarım
Yunanistan drahmi'ye geçmez


"Halka arz projemiz vardı geçen yıl. Biz onu ileriye attık. 2012 daha dengeli gidiyor. Umarım Yunanistan drahmi'ye geçmez de bu denge bozulmaz. Yunanistan bir domino efekti yaratabilir. Finansal dünya çok fazla tahmine dayanıyor. Bir anda moral bozukluğu birden çok ciddi bir kötümserlik getirebiliyor. Sonra 'Bir dakika ya niye bu kadar moralimiz bozuldu işler o kadar da kötü değil' deniyor. Eskiden bu aylar bazında olurdu şimdi günlerle değişiyor. Finansal dünya bir algı olayı. Halka arza şimdi bakıyoruz. Bizim varlıklarımız çok kıymetli, en iyi zamanda yapmak istiyoruz."

Elektrikte arz arttı, fiyat ucuzlayacak

"Nisan'a kadar ilk 4 ayda geçen yıla göre elektrik tüketimi yüzde 2, üretim yüzde 2.4 arttı. Yeni yatırımların hayata geçmesiyle arz artıyor. Elektrik fiyatlarında düşüş bekliyoruz. Çok ciddi büyüklükte santral devreye giriyor."

Hayalim bir sinema filmi yapmak, senaryo yarışması açabiliriz

"Sinema filmi yapmak istiyoruz babamla. Güzel bir senaryo arıyoruz ama bulamıyoruz. En büyük ilgim sinema ve sanat. Eser toplamaya başladım ve bir koleksiyon haline geldi. 450 esere ulaştı. Eskiden sadece resim toplardım ama sonra videolar, enstelasyonlar, heykel eklendi. Genelde Türk çağdaş sanatı... Sinemada yapımcı olmak istiyorum, onlarca senaryo okudum. Para da kazanalım ikinci filmi de yapalım. Acaba bir senaryo yarışması mı yapsak diye düşünüyoruz."

THY'nin dış hat uçaklarını istiyor

Ebru Özdemir, işlettikleri Sabiha Gökçen'de zamanında kalkma oranının yüzde 92 olduğunun altını çiziyor. Havalimanına ulaşımın Marmararay ve metronun erişimi ile iki yıl içinde çok rahatlayacağını anlatıyor. Yolcu başına ücret aldıklarını, iç hatlarda sadece giden yolcudan 3 euro, dış hatlarda ise 15 euro gelirleri olduğunu belirtiyor. "Bizim gelirimiz yolcu sayısı artınca artıyor" diyor Özdemir ve iç hatta başabaş noktada olduklarını, amaçlarının dış hat yolcu sayısını artırmak olduğunu anlatıyor. Özdemir, son dönemde rötarlarla gündeme gelen THY'nin dış hat uçaklarını istiyor: "THY'nin stratejisi, Atatürk Havalimanı'nı hub haline getirmek. Biz diyoruz ki  yarımşar saat arayla iki Londra uçağı var, bunlardan birini Sabiha Gökçen'e kaydırabilirsin. Orası büyük hub, burası mini hub olabilir. THY'nin hem Sabiha Gökçen'den kalkan iç hat uçağı var, hem de Anadolu yakasında böyle bir talep var."