”Mali krizde süreç uzayacak”

Özince, ABD'de başlayan ve dünya geneline yayılan küresel mali krizi 'güven krizi' olarak nitelendirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İZMİR - Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ABD'de başlayan ve dünya geneline yayılan küresel mali krizde sürecin uzayacağını belirterek, "Bu bir güven krizi. Bu 500-700 koymakla bitecek bir şey değil. İtibar ve itimat kazanana kadar süreç uzayacaktır" dedi.

İş Bankası tarafından tasarruf bilincinin sembolü sayılan kumbarayı kültürel ve toplumsal gündeme yeniden taşımak amacıyla İş Bankası Sanat Galerisi'nde "Bir Kumbara Öyküsü" adlı sergi açıldı.

Aynı zamanda Türkiye Bankalar Birliği Başkanı olan Özince, açılış öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, serginin temasının 'tasarruf' olduğunu, bankalarının da ana fikrinin bu olduğunu söyledi.

Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki Türkiye'nin 10 milyon kadar bir nüfusla dar imkanlarla tasarruf yaparak bugünkü Türk sanayisini ve sermayesini oluşturduğuna dikkat çeken Özince, "Bu, bugünkü tüketim alışkanlıklarıyla tezatlık teşkil ediyor. 1928'lerde Türkiye'de başlayan kumbara fikrini hatırlatmayı amaçlıyoruz. Biz bu fikri yaşatmayı yeni nesillere tasarruf fikrini aşılamak istiyoruz" dedi

Serginin ilkini İstanbul'da açtıklarını ve 23 bin kişinin burayı ziyaret ettiğini dile getiren Özince, İzmir'de 14 Aralık tarihine kadar açık kalacak sergiye gelen çocuklara İş Bankası kumbarası hediye edileceğini söyledi.

Dünyadaki finansal kriz

Basın mensuplarının küresel mali krizle ilgili sorularını da yanıtlayan Özince, vatandaşların kredi kartı kullanımına dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

"Kredi kartından asla ve asla borçlanmamamız, olmayan parayı asla harcamamamız lazım" diyen Özince, borçlanma ihtiyacının olması halinde bireysel kredi kullanılmasını tavsiye etti.

İhtiyacın üzerinde para harcanmaması gerektiğine vurgu yapan Özince, "Kredi kartı ile ya da başka şekillerde borçlanarak yapılan tüketimin ne bireye, ne topluma yararı olduğunu düşünüyorum" dedi.

ABD başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde yaşanan finansal krizin bankacılık gibi halkın itibarı ve itimadına dayanması gereken bir müessesenin ihmal edilmesinden kaynaklandığını savunan Özince, şunları söyledi:

"Bu, sanal alem kurulmasından ortaya çıktı ve şimdi o finansal dünyanın çöküşünü görüyoruz. Bunun, insan nesli için büyük zarar getireceğine inanmıyorum. Dünya gayri safi milli hasılasının daha eşitlikçi dağılımını ümit ediyorum. (Krizin) Olumsuz etkilerini kısa dönemde bizde yaşayabileceğiz.

Bu kadar büyük dünya tasarruflarını heba eder hale sokmak büyük israf. Hiç affedilmeyecek bir yanlış diye düşünüyorum. Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu gibi kuruluşlara burada görev düşüyor. Burada krizi atlatmak değil, krizlerin olmaması için gerekli koşulları kurmak lazım. Fakirleri vuracak sistemlerin ve sonuçların hiçbir şekilde zenginlere yararı olmayacaktır."

"Türk bankacılık sektörünün etkileneceğini düşünmüyorum"

Küresel mali kriz karşısında Türk bankacılık sektörünün olumsuz etkilenip etkilenmeyeceği yönündeki bir soruya ise Özince şu yanıtı verdi:

"Türk bankacılık sektörünün bu konuda fazla etkileneceğini düşünmüyorum. Bundan etkilenmeyecek anlamı da çıkarılmamalı. Türk Bankacılık sektörü birçok sektöre nazaran çok ciddi reformlardan geçmiş sektör olarak nispeten daha şanslı. Türkiye'de reel sektörü de bireyleri de etkileyebilir. Bireyi faiz oranlarının yükselmesi halinde etkiler. Faiz maliyetinin yükselmesiyle etkilerini görebiliriz. Dileyelim ki böyle olmasın. Yurt dışındaki sorunların Türkiye'de olacağını sanmıyorum. Bankacılık sisteminin verileri ortada. Türk bankacılık sistemi çok güçlü döneminde böyle olaylarla karşı karşıya kaldı. Süreç uzarsa etkilenmeler olur, ancak yurt dışında görülecek etkisi de olmayacak."

Özince, krize karşı alınan tedbirler ve krizin ne zaman aşılabileceğine ilişkin olarak da "Süreç uzar. Bu bir güven krizi. Bu, 500-700 koymakla bitecek bir şey değil. İtibar ve itimat kazanana kadar süreç uzayacaktır" dedi.