Markaların 'lüks' yolculuğu Luxury Catologue'da

Markaların 'lüks' yolculuğu Luxury Catologue'da

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DÜNYA Grubu, Türkiye'de bir ilke daha imza atıyor. Dünyaca ünlü lüks markaların öykülerinin yer aldığı "Luxury Catologue" önümüzdeki ay, altı büyük bankanın seçkin müşterileriyle buluşacak. Sınırlı sayıda ve numaralı olarak basılacak "Luxury Catologue"da modadan mücevhere, saatten aksesuara, lüks otomobil markalarından, dekorasyona ve tekneye kadar geniş bir yelpazede dünyaca ünlü markaların tarihçeleri yer alıyor. Garanti Bankası, İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Akbank, DenizBank ve HSBC bankaları kataloğa destek verirken, "Luxury Catalogue"un kapağını ise ünlü ressam İsmail Acar hazırladı. Lüksün artık bir ihtayaç olduğuna inanan İsmail Acar ile Luxury Catologue ve çalışmaları üzerine söyleştik: - Bu projeye dahil olma süreciniz nasıl gerçekleşti, biraz anlatır mısınız? Bu proje Türkiye'de bir ilk. Üst kültürü oluşturmak adına da enteresan bir çalışma. DÜNYA Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Gentleman Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Feyzan Ersinan Top Hanım'la daha önceden bir dostluğumuz olduğu için bu katalogdan haberdardım. Kataloğun kapsamını paylaştı benimle. İlerleyen zamanlarda bu çalışmada birlikte 'neler yapabiliriz, nasıl bir altyapı oluşturabiliriz' diye konuştuk aramızda. Detayları dinleyince de proje bana ilginç geldi ve o bağlamda çalışmalara başladık. - Peki bu projenin kapağını çizmenizde sizi etkileyen en önemli faktör ne oldu? En önemli nedenlerin başında bu işi yapan insanlara olan inancım ve güvenim geliyor. Çünkü bu insanlar hem çok genç, hem de Türkiye gerçeğiyle ve kendi etik değeri içinde hareket eden insanlar. Bu insanları yakından tanımam bu projeye direkt olarak pozitif yaklaşmama neden oldu. Kabul etmemdeki ikinci etken ise ürettikleri projenin içeriğiydi. Bir sanatçının sadece kendi kapalı ortamında kalıp da 100 yıl sonra üçüncü, dördüncü kuşaklar tarafından sahip olunması fikri bana cazip gelmiyor açıkçası. Bir sanatçı gündelik hayatın hareketlerine de katılmalı bence. Eğer bunu yapamıyorsa, zaten o çağla özdeş bir şeyler üretemeyeceğini düşünüyorum. Bunu Picasso da, Dali de kendi çağlarında yaptılar. - İlk defa mı bir katalog için çizdiniz? Daha önce bazı çalışmalarım oldu ama bu anlamdaki bir kataloğa ilk kez imzamı attım. - Kapak için tasarladığınız çizimi anlatır mısınız bizlere? Bu resim neyi simgeliyor, neyi anlatmak istediniz çalışmanızda? Burada anlatılmak istenen şey bir tür hareketti. Ben genellikle geçmişten anlatırım hikayelerimi. Benim kendi gerçeğimin anlatım şekli, hep geçmişten gelen rafine kültürleri sunmak. Lüks nasıl bir rafine kültürse ben de burada geçmişin ve birçok dönemin lüksünü yaşayan bir şehir olan İstanbul'un felsefesini, tasavvufun lüksü olan Mevlana'nın ve dolayısıyla hem felsefi, hem de maddi dünyadaki o iki en ucu, sonsuzlukla ifade ettim. Ortada dönen bir Mevlevi ve etrafında İstanbul var. Baktığınızda birinci planda Boğaz, Ayasofya ve Sultanahmet var. Burada şehrin yarattığı üst kültürü görüyoruz. Onun da tam ortasına felsefi olarak üst kültürlerden biri olan Mevlana'yı sembolize etmesi için genç bir Mevlevi'yi koydum. Burada lüksün gerekliliğinden bahsediyoruz. En güzel şehir dokusundan, binlerce insana ilham veren Boğaz'ın dokusundan bahsediyoruz. Mesela Boğaz'da yemek yemek her insanın yapması gereken bir ihtiyaç. Her İstanbullu'nun yapabilmesi gerekir bunu, bu bir lüks olmamalı. Ama bazı insanlar bunu lüks olarak değerlendirirler. Hayır değil. Lüksü gereklilik olarak görebildiğimiz her alanda lüks bu toplum ve kültür için çok şey kazandıracak. - Bugünün lüksü yarının olması gerekeni diyebilir miyiz o zaman? Eskiden bir araba sahibi olmak müthiş bir lükstü. Ama bugünse bir ihtiyaç. Bugünün lüks algısı, ilerdeki hayatta bir ihtiyaç olarak sunuluyor insanlara. - Sizin için 'lüks' neyi ifade ediyor? Lüks, bana göre kendi anlamını içermiyor. Benim anladığım şekilde lüks, birazcık kültürü keşfetmek ve onu oluşturmak anlamına geliyor. Mesela bir resim satın almak kimilerine göre lüks sayılabilir. Çünkü insanlar bugün Anadolu'da asgari ücretle çalışırlarken siz kalkıp bir resme 1 milyon dolar fiyat biçebiliyorsunuz. Bu da bir lüks sayılır bir bakıma ama işin aslına baktığınızda bu bir lüks değil, gereklilik. Lüksü bir estetiğin, bir bilimin eşiğinde geldiği son nokta olarak görüyorum. - O halde, lükse bakış açısı ve onu doğru algılamak çok önemli bu noktada... Evet. Fabrikası olan bir işadamı düşünün. Diyelim ki bin kişiyi istihdam ediyor ve aynı zamanda da gidiyor bir tabloya 1 milyon dolar veriyor. Bunun yerine fazladan 100 kişi daha istihdam edebilir belki o verdiği parayla ama yapmıyor. Çünkü resme 1 milyon dolar vererek bir kültür oluşturmak durumunda. Bugün baktığınızda sosyalist ülkelerden Rusya ve Küba'nın yüzyılları sıfır kültürle geçiştirdiğini görüyoruz. Böyle olmaması için bizim de bu yüzden kültür üretmemiz şart. O resimlerin milyonlarca dolara satılıp, edebi eserlerin de 100 binlerce adet basılması gerekir. Lüks olmanın ötesinde toplumsal bir ihtiyaç bu. Luxury Catologue'un kapak resmi 2.5 ayda tamamlandı - Luxury Catologue'nin kapak resminin çizimi ne kadar sürdü? Çizim 2.5 ayda tamamlandı. Aslında detaylı bir resim bu. Yukardan İstanbul'a bakıp 360 derece çizmek biraz cesaret isteyen bir iş. 360 derece İstanbul'da yüzlerce, hatta binlerce çok önemli bina görürsünüz. Kendi içinde derinliği olan alanlar var. Onları da doğru vurgulamanız gerekir. Dolayısıyla baya uğraş gerektirdi. Ama projenin de yetişmesi gereken bir tarih vardı ve nihayetinde 2.5 ayda tamamladım. Akademik kariyerin disiplinini benimseyemedim, bireysel çalıştım - Resim yapmaya nasıl başladınız? Bilmediğimiz yönlerinizi paylaşır mısınız? Ben 16 yaşımda İstanbul'a psikoloji okumaya geldim. Sonradan baktım ki psikoloji bana göre değil, akabinde resim bölümüne girdim. O dönemler resim yapılarak yaşanabileceğini dahi bilmiyordum. Dedim ki başka işler yaparak geçimimi sağlarım. Sonra üniversitede fark ettim ki bu gerçek bir meslek alanı. İnsanlar bunu hobi olarak değil, de gerçek işleri olarak yapıyorlar. Resim okudum, arkasından mastır yaptım ve doktoraya başladım. Sonrasında akademik kariyerin bana göre olmadığını anladım. Ben o disiplini kendime çok oturtamadım ve bireysel olarak sergilere başladım. Bugüne kadar 100'den fazla sergim var kariyerimde. Bunlardan kimi yurtiçinde kimi ise yurtdışında gerçekleşti. 'Kağıt İşler' sergisi eylülde - Yakın zamanda hangi sergilere katılacaksınız? Polonya'da var bir tane. 'Kağıt İşler' adında. Eylül ayında gerçekleşecek. Onun dışında da birkaç tane olacak. - Caddebostan'da açılan d.Aktüel Kitapevi'nde de sizin tablolarınız yer alıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Evet d.Aktüel'de benim tablolarım var. Eylül itibariyle daha uygun bir sunumla projeyi güçlendireceğiz. d.Aktüel'in de bence böyle bir işe girmesi çok önemli.