Matbaacılıkta ‘abonelik’ dönemi!

Dünya Gazetesi - Aysel YÜCEL

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aysel YÜCEL

Teknoloji ve dijitalleşme matbaacılıkta yeni bir dönemi başlatıyor. Heidelberger Druckmaschinen Doğu Avrupa Genel Müdürü Josef Moser, küçülmenin kaçınılmaz olduğu sektörde ‘abonelik’ modelinin devreye girdiğini söyledi.

Artık matbaacılar makine sahibi olmayacak, kağıt başına ücret ödeyecek. Tüm servis, bakım, yedek parça ve yazılım hizmeti de pakete dahil olacak.

‘Sahibinden Değişim Hikâyeleri’ konusunu odak noktasına alan ve önceki gün açılışı yapılan Üçüncü Uluslararası BASEV Kongresi dün de önemli konukları ağırlama devam etti. Matbaacılık sektöründe yaşanan değişimi ve geleceğin iş modellerini odak noktasına alan kongrede, matbaa makineleri üretiminde dünya liderlerinden Heidelberger Druckmaschinen’ın Doğu Avrupa Genel Müdürü Josef Moser, “Abonelik Modeli ve Heidelberg’de Dijital Dönüşüm” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Teknolojide yaşanan gelişmelere paralel sektörün büyük bir dönüşüm içerisinde olduğuna vurgu yapan Moser, matbaacılıkta ‘abonelik’ modelinin devreye girdiğini söyledi.

Mevcut makineler yüzde 30 kapasite ile çalışıyor

Matbaacılık sektöründe mevcut makinelerin çok büyük çoğunluğunun yüzde 30 kapasite ile çalıştığını ifade eden Josef Moser, sektörde küçülmenin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Sektörde ‘abonelik’ modelinin devreye girdiğini açıklayan Moser, “Artık ‘nesnelerin interneti’ çağındayız. Tabii ki baskı sektörü de değişiyor ve değişmeye devam edecek. Biz makine üreticileri de artık daha az müşteriyle muhatap olacağız, çünkü küçülmeye gidecekler. Biz Heidelberg olarak gelecek planlarımız çerçevesinde çeşitli araştırmalar yaptık. Çok şaşırtan bir konu ile karşılaştık. Mevcut makinelerin kullanımı çok düşük seviyelerde. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da yapılan araştırmada gördük ki, makinelerin çok büyük çoğunluğu sadece yüzde 30 kapasitenin altında çalışıyor. Düşünün o kadar para ödüyorsunuz ama çok az kullanıyorsunuz. Rekabet artık çok daha çetin, bu nedenle makineleri daha verimli kullanmak gerekiyor” diye konuştu.

Kağıt başına ücret alınacak hedefin üstü kâr paylaşılacak

Firmaların kârlılığını, makinelerin ise verimliliğini artırmak için abonelik sistemini devreye soktuklarını ve birçok Avrupa ülkesinde ilk sözleşmeleri yaptıklarını açıklayan Moser, sistemin işleyişini ve faydalarını ise şu şekilde özetledi: “Abonelik modeli ile makinelerin işletme sorumluluğunu biz alıyoruz. Makineye tek bir seferde milyonlarca dolar para ödemenize gerek kalmıyor. Belli bir abonelik ücreti alıyoruz. Daha sonra ise kağıt başına ücret alıyoruz. Belli bir hedef koyuyoruz birlikte. Hedefin altında kalırsak riski biz karşılıyoruz, üstüne çıkarsak da karı paylaşıyoruz. Tüm servis, bakım, yedek parça ve yazılım masrafı pakete dahil oluyor. Mesela makine bozulduğunda bize getiriyorsunuz, hemen yenisini veriyoruz. Bu iş modelini birçok ülkede imzalayan firma var. Ayrıca finansmanla da biz ilgileniyoruz. Türkiye’de de bu hizmeti verebiliyoruz. Çünkü servis departmanımız mevcut.”

Dijital makineler için personele eğitim verilecek

Heidelberg olarak tüm bu hizmetleri verirken geleneksel Alman baskı makineleri yerine yeni dijital makineleri devreye soktuklarını vurgulayan Moser, “Yeni dijital makinelerimizde 3 bin sensör var. Müşterimiz izin verirse bu sensörleri kullanarak çok önemli bilgiler toplayabiliyoruz. Bu dijital makineleri kullanabilmeleri için personele eğitim de veriyoruz. Ayrıca baskı kalitesinden de biz sorumluyuz” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir