Mesleki rekabet ihracatta dayanışmaya dönüştü

İSTANBUL - İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği'nin (İDDMİB) en az 30 firmadan oluşturduğu ve çoğu benzer alanlarda üretim yapan KOBİ kümeleri, hedef pazarlara birlikte gidiyor, kendi ürünleri yanında komşusunun da ürününü pazarlıyor. 

İDDMİB açıklamasına göre, KOBİ ölçeğindeki firmaların üretim ve pazarlamada birleşmesini hedefleyen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (URGE) projesi rekabette önemli bir silah haline geldi. İDDMİB'in en az 30 firmadan oluşturduğu ve çoğu benzer alanlarda üretim yapan KOBİ kümeleri, hedef pazarlara birlikte gidiyor, kendi ürünleri yanında komşusunun da ürününün pazarlıyor. Sistem sayesinde, firmalar artık rakip değil tek şirket gibi çalışıyor.  

Sektör ihracat hedefine 'birlikte' ilerliyor

İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztirkayi konuya ilişkin değerlendirmesinde, oluşturulan grupların hedef pazarlara giderek ürünlerini pazarladıklarına vurgu yaparak, "Ortak hareket etme bilinci mevcut pazarlarda da kendisini gösterdi. Firmalar artık dış pazarlarda birbirlerine rakip değil tek şirket gibi ürün pazarlıyor. Örneğin tencere üreten firmanın ihracat müdürü müşterisine 'komşu firmam da bıçak, bardak üretiyor. Ondan alım yaparsanız ekstra indirim yaparız' diyor. Sektör ihracat hedefine doğru hep birlikte ilerliyor" dedi. 

Ekonominin zorda olduğu günlerde Avrupa için Türkiye'den verilen her siparişin önemli hale geldiğini belirten Tahsin Öztiryaki, şunları kaydetti: 

"Avrupa'daki müşteri Çin'den 50 konteyner sipariş edip üç ay beklemek yerine Türkiye'ye yöneliyordu. 'Mix Konteyner' dediğimiz sistemle Çin'in önüne geçmeyi başardık. Üretici sadece çelik tencereyi koyup göndermiyor. İthalatçı firmanın diğer ihtiyaçlarını da yerli üreticilerle anlaşarak karşılıyor. Yani bir ihracatta hem bardak, hem tencere, hem plastik satabiliyor. Böylece Çin ile aramızdaki sert rekabette öne çıkabiliyoruz. Bu sistemle fiyat avantajını yakalayabiliyoruz. Firmalar artık Bir nevi diğer firmanın da pazarlama müdürü gibi çalışıyor. Böylece lojistik maliyeti yüzde 30 düşerken, satışlarımızda da aynı oranda artış oldu" 

Son yıllarda yapılan yatırımlar ve Ar-Ge çalışmalarıyla Türkiye'nin mutfak imalatında dünyada aranılan ülke konumuna geldiğini kaydeden Öztiryaki, Türk mutfak sektörü ihracat büyüklüğünün 4 milyar dolara ulaştığını belirtti. 

Mutfak imalatının dört ana ülkesi arasındayız

Bunun 1.6 milyar dolarlık kısmının endüstriyel mutfak ihracatından oluştuğuna dikkati çeken Öztiryaki, "Sektörde faaliyet gösteren 300'e yakın firma, dünyanın her yerine endüstriyel mutfak ihraç ediyor. Avrupa'ya baktığımızda, mutfak imalatının dört ana ülkesi arasındayız ve bu konuda çok başarılıyız. Öyle ki, Avrupalı ve Asyalı gıda zincirleri Türk mutfak üreticilerinin peşinde. Bugün dünyanın bir çok ülkesinde de restoranların ve otellerin mutfaklarını Türkler yapıyor. Son olarak Kış Olimpiyatları'nın düzenlediği Rusya'nın Soçi şehrindeki otellerin yarısının mutfağını biz yaptık. Bu alanda bir çok zincir marka Türk firmalarının kapısını çalmaya başladı" değerlendirmesini yaptı. 

Türkiye'de son dönemlerde yemek alışkanlıklarındaki değişime dikkat çeken Öztiryaki, Türk insanının artık daha çok dışarıda yemek yediğine şaret ederek, "Yeni restoranlar açılıyor. Steak House ve yabancı restoranlara yatırım her geçen gün artıyor. Bu durum bizim işlerimize de yansıyor. Türk mutfak imalatçıları restoranların sayısının artmasıyla önemli bir büyüme yakaladı" dedi.