Modern tarım ve hayvancılıkta büyümeye, bürokrasi engeli

Modern tarım ve hayvancılıkta büyümeye, bürokrasi engeli

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR - Kuraklık ve maliyet artışlarının etkisiyle gerileyen Türk tarımı, son yıllarda sanayi, tekstil ve inşaattan yönelen yatırımcıların gerçekleştirdiği modern tarım ve hayvancılık işletmelerinde sağlanan büyümeyi de kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Bilgisayarla kontrol edilen ve Avrupa Birliği (AB) standartlarında üretim yapan modern seracılığın yıl sonunda 3 bin 500 dönüme ulaşması bekleniyor. Ancak sektör, sera yatırımlarında bürokratik engellerin çokluğu ve ihracat ürünlerinde uygulanan analiz mevzuatının zaman kaybı ile maliyet artışına neden olmasından dolayı büyüme potansiyelini kullanamıyor. Yaş sebze-meyve ihracatında Türkiye'nin en büyük pazarı olan Rusya'yla yaşanan sıkıntıların kalıcı olarak çözüme kavuşturulamaması da sektörün ileriye dönük büyüme hedeflerini frenliyor. Öte yandan İmar Yasası'nda seracılığın inşaat ruhsatına tabi tutulması, ruhsat-yapı denetim ve proje bedellerinin toplam yatırım maliyetinin yarısına karşılık gelmesi ile ruhsat alma süresinin bir yılı bulması gibi bürokratik engeller, seracılığı zorluyor. Seracıların Hal Yasası nedeniyle, yurtiçindeki marketlere direkt satış yapamaması, bu nedenle cirolarının yüzde 15'ini belediye, komisyoncu ve hale ödemeleri de sektörü zorluyor. Seracılıkta ağırlıklı olarak inşaatçılar var Seracılıkta ağırlıklı olarak inşaat kökenli firmaların yatırımları dikkat çekiyor. Modern seraların büyük kısmı Denizli, Manisa, Dikili ve Antalya'da yoğunlaşıyor. Türkiye, 2006 verilerine göre 25 bin 32 hektar sera alanıyla Akdeniz'de İspanya ve İtalya'dan sonra 3. sırada yer alıyor. Türkiye'de modern seraların toplam büyüklüğünün yıl sonunda 3 bin 500 dönüme ulaşacağı belirtiliyor. Bu alan toplam sera alanının yüzde 1'ini geçiyor. 3 bin 500 dönüm modern seranın yatırım maliyeti 2.1 milyar Euro'nun üzerinde. Türkiye'deki seraların ortalama büyüklüğü 3 dönüm. Bir seranın ekonomik olması için en az 30 dönüm olması gerekiyor. Türkiye'de her yıl bin 500 dönüm yeni modern sera alanının devreye girmesi bekleniyor. Sektördeki büyümenin önündeki engeller kaldırılırsa modern işletmelerin 10 yılda 300 bin dönümü bulması hedefleniyor. Ancak, gerek sektörün en büyük ihracat pazarı olan Rusya pazarında yaşanan sıkıntılar gerekse prosedürde yaşanan sorunlar bu sektörde yatırım yapmak isteyen girişimcinin heyecanını kırıyor. Seracılar kimlik sorunu yaşıyor Modern Sera Yatırımcıları Birliği Başkanı Hasan Şentürk, sektörün önündeki engellerin kaldırılması durumunda seracılığın Türkiye'nin enerji ithalatı için yaptığı harcamaya eşdeğerde ihracat potansiyeline erişeceğini ileri sürdü. Seracıların kimlik sorunu olduğunu da belirten Şentürk, "Seracılık 'çiftçilik mi, sanayicilik mi' bilmiyoruz. Belediyeler araziye sera kurarken gökdelen kuruluyormuş gibi prosedür uyguluyor. 130 dönüme sera kurarken 500 bin YTL yapı ruhsatı masrafı ödedim. Bunu ödemekle de bitmiyor" diyerek hükümetin seracılığa bir kimlik kazandırmasını istedi. Türkiye'nin yaş sebze-meyvede en büyük ihracat pazarı olan Rusya'yla yaşanan kalıntı krizinin çözüme kavuşturulmadan sürekli ertelendiğini belirten Şentürk, "Tarım Bakanlığı Rusya'yla yaşanan krizi aşmak için daha önce geçerli olan limitlerin de altında yeni değerleri kabul etti. Örnek olarak şeftalide 0.10 ppm olan kalıntı değeri 0.01'e düşürüldü. Çoğu üründe en gelişmiş analiz cihazlarının bile tespit edemeyeceği değerler kabul edildi. Bunun yanında analiz prosedüründe de ihracatçılar büyük sıkıntı yaşıyor" dedi. Serada topraklı tarım basamak atlatır 1 milyon fide ihraç eden ve 2009'da ihracatını 5 milyon adete çıkarmayı hedefleyen Grow Fide Üretim ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Ünal ise seralarda topraklı tarıma geçilmesi gerektiğini söyledi. Ünal, "Şimdiye kadar toprak dışı şartlarda daha kolay olduğu için daha az gübre ve ilaç kullanımı sağladığı için üreticinin de tepkisi olmamasından dolayı topraksız tarım tercih edildi. Ancak ürünün lezzeti ve tabii olmaması nedeniyle Türkiye'nin eninde sonunda topraklı tarıma geçmesi gerekiyor. Hollanda bunu yapamaz, çünkü toprağı yok. Buna yönelmesi durumunda Türkiye bir adım öne geçecektir. Seracılıkta ısıtma en önemli sorun. Bu nedenle devletin doğalgaz kullanımını teşvik etmesi gerekiyor" diye konuştu. Hayvan sayısı arttıkça teşvik miktarı azalıyor Seracılığın gelişiminde görülen sıkıntların benzeri, son 3 yılda hızlanan yatırımlarla hayvan varlığı 20 bin başa ulaşan modern hayvan işletmeciliğinde de yaşanıyor. Süt fiyatlarının düşmesi, yem ve enerji maliyetinin artmasına ek olarak hükümetin üretim desteği yerine hayvan başına destek modeline geçmesi yeni yatırımları durdurdu. Bu modelde 25 kilo süt veren inekle, 2 kilo süt veren ineğe aynı teşviğin verilmesi sektörü zorlarken 2007'de 1.2 milyar YTL olan hayvancılık desteklerinin 2008'de 800 milyon YTL'ye düşürülmesi de sıkıntı yarattı. Öte yandan 200 başa kadar hayvan varlığı olanlar hayvan başına destekten tam olarak yararlanırken, 200 baş ile 500 baş hayvan varlığı olan işletmeler desteğin yüzde 50'sini, 500 baş üzeri hayvanı olanlar ise desteğin yüzde 25'inden yararlanıyor. Konya, İzmir, Denizli, Kayseri, Adana, Trakya, Konya, Tokat, Gümüşhane'de büyük kapasiteli modern hayvancılık işletmeleri kuruldu. Bu işletmelerin büyük kısmını başka sektörlerden gelen yatırımcılar oluşturdu. Doğan Grubu, Saray Halı, Söktaş, Sancak, İlci Grup, Fırat Pen, Ertan Tarım, Aksa Jeneratörleri, Dimes, Celebler Tarım, Bolca, Türer Tarım, Bayburt İnşaat, Karyem hayvancılığa yaptıkları önemli yatırımlarla dikkat çeken firmalar. Ancak, yem fiyatının artması, hükümetin bu yıl üretim destekleri yerine hayvan başına destekleme sistemine geçmesi ve 2007'de 1.2 milyar YTL olan hayvancılık desteklerini 800 milyon YTL'ye düşürmesi sektördeki büyümeyi frene basılmış gibi durdurdu. Son 3 yılda hızlanan yatırımlarla Türkiye'de 300 baş hayvanı olan 150'nin üzerinde çiftlik oluştu. Büyük grupların kurduğu işletmeler genellikle bin-5 bin baş kapasiteli. Sadece Saray Halı'nın kurduğu Saray Çiftliği'ndeki hayvan varlığı 20 bin baş. Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Halil Tokoğlu, büyükbaş hayvan yetiştiriciliğindeki tabloyu şöyle özetledi: "Modern bir çiftlik kurmanın maliyeti hayvan başına 6 bin YTL. 100 büyükbaş hayvan yetiştirecek tesis için 600 bin YTL yatırım yapmak gerekiyor. 50 inek günde yaklaşık 1.5 ton süt veriyor. Son ihalede üreticiden alınan hijyen sütün fiyatı 66 YKr. olarak belirlendi. 11 milyon sığır nüfusu olan Türkiye'de kayıtlı 1 milyon inek var. Tarım Bakanlığı, yakında küçükbaş hayvanları da kayıt altına alacak bir çalışma yürütüyor. Birkaç yılda küçükbaşta da yatırımlar başlayacak. Sektörde bir yıl önceki kârlılık kalmadı. Artık kendi kaba yemini üretmeyen çiftçinin ayakta kalması mümkün değil." Sanayi kesiminden gelen yatırımları değerlendiren Tokoğlu, "Kanada'da sürü ortalaması 68 baş. Bizde büyük paralar yatırılarak bir anda büyük çiftlikler kuruldu. Bir işletmenin verimli olması için asgari 50 baş olması lazım. En verimli işletmeler 200-300 baş hayvan kapasiteli olanlar. Büyük sermaye 2-3 yıldır hayvancılığa yöneldi. Devletin TİGEM çiftliklerini çok ucuza kiraya vermesi de büyük işletmeleri teşvik etti. Devlet teşviklerine endekslenerek yatırım yapan büyük işletmeler son günlerde pişman oldular. Çünkü hayvan sayısı arttıkça alınacak teşvik miktarı azalıyor" dedi. Başka sektörden gelenler zorlanıyor Geçen yıl hayvancılığa özellikle sanayi kesiminden yatırımcı geldiğini söyleyen Ege Vet Genel Müdürü Tahir S. Yavuz, "Tekstil, tuğla ve inşaat sektörlerindeki tıkanma yatırımcıyı hayvancılığa itti. Türkiye'de hayvancılık işletmelerine yönelik yatırımlardaki yüksek trend 2007 Temmuz seçimlerine kadar sürdü. Seçimden sonra devlet destek ödemelerini aksatınca, beklediği desteği alamayan yatırımcı sıkıntıya düştü. Biyoyakıt üretimi nedeniyle yem fiyatı arttı. Uzaktan avantajlı görülen sektör güçlü bir ekip kurma ve sağlıklı hayvan bulma zorluğu yaşıyor. Sektöre dışardan giren şimdi ayakta kalmaya çalışıyor" diye konuştu. Modern sera kuranlar Şirket Sera büyüklüğü Akcelep 30 dönüm Özaltın (inşaat) 120 dönüm Agroser (Gama İnşaat) 65 dönüm Agrobay (Bayburt İnşaat) 350 dönüm Ayer (Aydıner) 50 dönüm Eskihisar 100 dönüm Güriş 100 dönüm Seracılığın gelişmesinin önündeki engeller - Rusya'ya ihracatta uygulanan analiz prosedürünün 5-6 günü bulması. Ürün dalından koparılıp ambalajlandıktan sonra geçen bu sürenin yolda geçecek 5-6 günlük süreyle birleşince ürünün raf ömrünü ve kalitesini bozması. -Analiz masraflarının TIR başına 700 ile bin YTL arasında olması. -Ruhsat, yapı denetim, proje bedellerinin toplam yatırım maliyetinin yüzde 50'sine karşılık gelmesi. -Sera yatırımında ruhsat alma süresinin bir yılı bulması. -Yurtdışındaki marketlere direkt satış yapan seraların, Hal Yasası nedeniyle Türkiye'deki marketlere direkt satış yapamaması ve nedenle yurtiçi satışlarından sağladıkları cironun yüzde 15'inin belediye, komisyoncu ve hale gitmesi. -Belli bir ticari tanıma oturtulmadığı için kimlik sorunu yaşanması. Yasa sera işletmecisini çiftçi olarak tanımlıyor. Ancak çiftçiye tanınan yüzde 50 ucuz elektriği kullanma talebi gittiğinde işletme olarak gördüğü için vermiyor. Vergi alırken de işletme olarak görüyor. Betonarme olmayan portatif yapılar olmasına rağmen tesis kurulurken inşaat prosedürü uygulanması. Hayvancılık sektörüne büyük yatırım yapanlar -Hayvancılıktaki en büyük yatırım olan Saray Halı'nın Saray Çiftliği'nde 16 bin baş besi, 4 bin baş damızlık olmak üzere 20 bin baş sürü var. 70 milyon Euro'luk yatırımla Türkiye'nin örnek tesislerinden Saray Çiftliği'nin 2008 sonunda tümüyle devreye girerek ürünlerinin ulusal pazara sunulması planlanıyor. -Tekstil sektöründe büyüyen Söktaş'ın Aydın'da bin 500 dönüm arazi üzerinde 30 milyon dolar yatırımla kurduğu 600 dönümlük Efeler Çiftliği'nde 3 bin 500 büyükbaş hayvan var. Çiftlikte yıl sonunda günlük 65 ton süt üretilmesi hedefleniyor. Efeler Çiftliği'ndeki hayvan sayısı da 5 yıl içinde 7 bin 200 sağmala çıkarılacak. -Hayvancılıkta büyük yatırım yapan firmalardan biri de ilaç dağıtımında büyüyen Sancak Grubu. Sancak, Denizli Acıpayam'da kurduğu tesisle süt sığırcılığında Avrupa'nın sayılı firmalarından biri olmayı hedefliyor. 30-40 milyon dolarlık yatırım yapılan tesiste 4 bin 800 inek var, kapasite bir o kadar daha artırılacak. Tesisin yıllık süt üretim hedefi 45 bin ton. Bir inekten günde ortalama 30 litre süt elde ediliyor. -İnşaat kökenli İlci Grup Kırşehir'deki çiftliğinde bin 200 baş sağmal hayvana ulaşmayı hedefliyor. -Fırat Pen'in Trakya'daki çiftliğinde binin üzerinde hayvanı var. - Batıçim ortaklarından Eşref Baltalı Seferihisar'da 500 anaçla küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapacak. -Alpa Alüminyum Konya'da bin baş kapasiteli ve saatte 120 hayvan sağabilen modern tesis kurdu. - Dimes, Tokat'taki bin hayvanlık kapasiteyi artırıyor. Modern hayvancılığın gelişmesinin önündeki engeller: -Üretim destekleri yerine hayvan başına dektekleme sistemine geçilmesi. Bu modelde 25 kilo süt veren inekle, 2 kilo süt veren ineğe aynı teşviğin verilmesi. -2007'de 1.2 milyar YTL olan hayvancılık desteklerinin 2008'de 800 milyon YTL'ye düşürülmesi. -Yüksek girdi maliyetlerine karşılık süt fiyatının düşmesi. -Kuraklık nedeniyle yem bitkisi üretiminin azalması. -200 başa kadar hayvan varlığı olanlar hayvan başına destekten tam olarak yararlanırken, 200 baş ile 500 baş hayvan varlığı olan işletmeler desteğin yüzde 50'sini, 500 baş üzeri hayvanı olanlar ise desteğin yüzde 25'inden yararlanıyor. Bu model Hayvancılık Strateji Belgesi'nde 2012 yılına kadar hayvancılık destekleri aynı şekilde uygulanacak diyen Tarım Bakanlığı'na güvenerek yatırım yapan büyük işletmeleri cezalandırıyor. -Yem teşviğinin kaldırılması.