Nurten hanım, Opet'in adını köylere yazdırdı

Nurten hanım, Opet'in adını köylere yazdırdı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Bolulu Alibeyler köyünde doğdu. Köy enstitülü öğretmen babası gibi iş yaşamında önce bu mesleği seçti. Sinop Kız Öğretmen Okulu'ndan sonra Çapa Yüksek Öğretmen Okulu ve Fen Fakültesi Zooloji-Botanik Bölümü'nü okudu. Biyoloji öğretmenliğini bırakıp, meslektaş olduğu eşi Fikret Öztürk'ün 1980'lerde kurduğu Öztürkler Petrol'e geçti. Nurten Öztürk, bugün 1990'larda faaliyete geçen, Koç ortaklığıyla büyüyen Opet'in yönetim kurulu üyesi. Nurten hanım, şirketin sosyal sorumluluk projelerinin lideri. "Opet'i bir nevi sosyal sorumluluk şirketi haline getirdik" diyen Öztürk'ün azmi sayesinde şirket her yıl sosyal sorumluluk projelerine 3-5 milyon dolar arasında para harcıyor. Şirket'in 2006 yılında Gelibolu Yarımadası'nı çağdaş bir görünüme kavuşturmak amacıyla başlattığı 'Tarihe Saygı Projesi'ndeki tarihi açıkhava müzesi "Tarihe Saygı Parkı" bu hafta sonu açılıyor. Temiz Tuvalet, Yeşil Yol ve Örnek Köy projeleriyle şirketin adını sosyal sorumluluk alanına yazdıran Öztürk, "Biz duramıyoruz" sözleriyle yeni projelerin sinyallerini de veriyor. Kardeş Okulum projesine Opet bayilerini katma hazırlığı yapan Öztürk, ülkeye siyasetçilerden daha fazla yararlı olduğunu söyleyerek, çalışmalarını şöyle anlatıyor: Türkiye'nin her tarafını dolaştık 2000'de 'Temiz Tuvalet' kampanyasıyla sosyal sorumluluk projelerine başladık. Ondan önce sponsorluklar yapıyorduk. Bu kampanya çerçevesinde Türkiye'nin her tarafını dolaştık. Toplum bu konuda duyarlılık kazandı. Projemiz birtakım ödüller aldı. Temiz Tuvalet kampanyası için Anadolu'yu gezerken ne kadar ilgiye muhtaç yerlerin olduğunu gördük. Toplu nikah ve düğün törenleri yaptık. Daha sonra 'Yeşil Yol' kampanyasıyla ağaçlandırmaya başladık. Köylerde okul temizliğinden, kültür evlerine bir dizi çalışmalar yaptık. Her yıl bir örnek köy yapıyoruz. Siirt Eruh, Mardin'de ünlü Dara Harabeleri yakınındaki Dara köyü, Gaziantep Yesemek köyü, Bolu'nun Mengen ilçesine bağlı Pazarköy bucağında yenileme ve eğitim çalışmaları yaptık. 'Her yıl örnek köy yapalım' dedik. Manisa Tarzanı diye bir kitap hazırlattık. Küresel ısınmayı bir nebze de olsa nasıl geciktirebiliriz şeklinde bir çalışma, bunu da nisanda dağıtacağız. Tarihe saygı parkı pazartesi açılacak 2006 yılında Gelibolu Yarımadası'nı çağdaş bir görünüme kavuşturmak amacıyla başlattığımız Tarihe Saygı Projesi'ni görkemli bir proje ile 17 Mart Pazartesi günü sonlandıracağız. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz heykeltıraş Tankut Öktem'in projelendirdiği 12 metre yüksekliğindeki anıt heykel, savaş bölgesinin devasa maketi, siperler ve Çanakkale Savaşı'nın önemli çarpışmalarını 4 dilde anlatan kioskların bulunduğu park açılacak. Bu projede tüm adayı rehabilite ettik. Yarımadanın heykelini 2 dönümlük alana dikiyoruz. Boğazdan geçen gemilerin görebileceği özgürlük ve barış anıtı dikiyoruz. Gemilerden geçenler artık orada kötü yazılar görmüyor. Bütün yarımadadaki evleri boyadık. Buraya gelenler savaş dönemini yaşıyor gibi olacak. 10 binin üzerinde insan bu projenin içine girdi. Bu nedenle maliyet büyüdü. Kazandığımız her kuruşu ülkeye yatırıyoruz Her yıl bu şirket sosyal sorumluluk projelerine 3-5 milyon dolar para harcıyor. Her yıl kendi kendimize, 'Şu projeye şu kadar, buna bu kadar ayıralım' diyoruz ama o projeyi o fiyata çıkaramıyoruz. Ticari firmalar bu tip konularda çok fazla zaman ve para harcamak istemiyorlar. Ayrıca ticari bir firma para kazanmak ister, bizim için de bu önemli ama bu projeler bizim olmazsa olmazlarımız haline geldi. Biz bu projeleri şirketin projesi haline getirdik. Yeşil Yol kampanyası kapsamında bayilerin eşlerini projeye kattık. Ağaçlandırma ve tuvaletleri eşler takip edecek. Bir Yeşil Yol karnesi hazırladık. İstasyonları takip edip notlar veriyoruz. 80-100 puan alan istasyonları ödüllendiriyoruz. Kazandığımız her kuruşu bu ülkeye yatırım yapıyoruz bir kısmı ticari yatırımlar bir kısmı da sosyal sorumluluk yatırımları. Biz 'Gerçekten para kazanalım ve daha çok proje yapalım' diyoruz. Kardeş Okulum'da bayileri işin içine katmaya çalışıyoruz. Her bayi yakınında bir okul seçip onunla ilgilensin, her sene bu okulları değiştirelim dedik. Bayilerimizle bunu mayıs veya haziranda tartışacağız. "Opet'in toplu nikahı örnek oldu" Gittiğimiz yerlerde pek çok anımız oldu. Bizi en çok etkileyen seyahatlerden biri Erzurum'daki toplu nikah töreniydi. O ana kadar yüzüne herhangi bir krem sürmemiş, iç çamaşırının ne olduğunu ancak TV varsa görmüş, cımbızın ne olduğunu bilmeyen kadınlar vardı. Gelinlik ve damatlıklar götürdük. Oranın en büyük sorunu nikahsız evliliklermiş. Bizde 61 çiftin nikah yapmasını sağladık. Gelinler hazırlanırken, baktım hiçbiri gelinlikleri giymiyor. 'Niye giymiyorsunuz' dedim. Kirlenmesinden korkuyorlarmış. 'Bu gelinlikler sizde kalacak' diyince herkesin gelinliklerini bir giyişi vardı anlatamam. 65 yaşında bir nine duvağını eşarbının üzerine taktı. Sonra baktık, diğerleri de öyle yaptı. Bizden sonra 200'ün üzerinde çift gelip resmi nikah yapmış. Köylerden birinde çocuğu olmayan bir çiftin tüp bebek yapması için destek olduk. Yüzlerce anımız oldu. "Siyasetçiden çok yararlı oldum" 13 sene biyoloji öğretmenliği yaptım. Ben bu köylerde büyüdüm. Babam köy öğretmeni olduğu için oradaki insanların ne istediğini, psikolojisini biliyorum. Şirket büyüdükten sonra 'Biz buralara ne yapabiliriz' diye düşündük. Sponsorluklar bize yetmedi. Ben bu işlere gönüllü soyundum. Yönetim kurulu toplantısında 'Temiz Tuvalet kampanyası yapalım' dediğim zaman karşı çıkanlar oldu. 'Bu işin başarılması mümkün değil' dediler. Fikret beyde bana 'Sen gidersen olur' dedi ve biz yollara düştük. Bu ülke o kadar bakir ki, ne olursa olsun bunun projesi olabilir amaç güzel olacak, hedefleri iyi belirleyeceksiniz ve pes etmeyeceksiniz. Siyasetçiden daha fazla yararlı olduğumu düşünüyorum.