OECD: İngiltere’nin büyüme potansiyeli 2024 ve 2025’te artacak
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), İngiltere ekonomisinin zayıf büyüme döneminin ardından yeniden ivme kazanmaya başladığını ancak bu ivmenin devamı ve orta vadeli büyümeyi canlandırmak için kapsamlı reform gündeminin sürdürülmesi gerektiğini bildirdi.
OECD'nin İngiltere ekonomisine ilişkin yayımladığı araştırmasına göre, ülke ekonomisinde 2023'teki yüzde 0,1 büyümenin ardından bu yıl yüzde 1,1 ve 2025'te yüzde 1,2 büyüme bekleniyor.
Araştırmada, enerji ve gıda fiyatlarındaki baskıların azalmasıyla birlikte manşet enflasyonun yüzde 2 hedefine ulaşma yolunda ilerlediği vurgulanırken hizmet fiyatlarındaki baskıların devam etmesi, çekirdek enflasyonun bu yıl yüzde 3,7 ve 2025’te yüzde 2,8 seviyelerinde seyretmesine neden olacağı belirtildi. Bu gelişmeler, para politikasının sıkılaştırıcı olmasının gerekli olacağını gösteriyor.
Zayıf büyümenin ardından reform gündemi önerisi
OECD, İngiltere’nin yaşadığı zayıf büyüme döneminin ardından ekonomi politikalarında istikrar sağlamak ve orta vadeli büyüme hedeflerini yakalamak için kapsamlı reformların devam etmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle nüfusun yaşlanması ve iklim değişikliğiyle mücadele için yapılacak yatırımların ekonomiye baskı yaratacağı ve bu alanda net stratejilerin uygulanması gerektiği ifade edildi.
Maliye Bakanı Rachel Reeves’ten uzun vadeli plan vurgusu
İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves, ekonomideki düşük büyüme dönemine ilişkin yaptığı açıklamada, son 14 yılın düşük büyüme ile geçtiğini ve ülkenin ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğunu kabul etti.
Reeves, “Ekonomimizin temellerini düzeltmek için şimdi uzun vadeli kararlar almak zorundayız” ifadesini kullandı.
Bakan, yatırım ve yapısal reformlarla İngiltere’nin büyüme potansiyelinin arttırılabileceğini vurguladı.
Son verilere göre İngiltere ekonomisi durgun seyrediyor
İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), haziranda yatay seyreden ülke ekonomisinin temmuz ayında da herhangi bir büyüme göstermediğini açıkladı. Bu veriler, OECD’nin öngördüğü gibi zayıf büyüme döneminin sona ermesi için daha güçlü adımlar atılması gerektiğine işaret ediyor.