OECD uyardı: Reel ekonomi, finans krizinden kaçamayacak
OECD uyardı: Reel ekonomi, finans krizinden kaçamayacak
ANKARA - OECD Ekonomi Birimi Başkanvekili Jorgen Elmeskov, reel ekonominin dünyadaki küresel finansal kargaşadan kaçıp saklanabileceği bir yerin bulunmadığını bildirdi. Elmeskov, "Hanehalklarının reel gelirleri, Euro bölgesi ve Japonya'da daha az kapsamda olsa bile, hızla artan enerji ve gıda fiyatlarının baskısı altına girdi" dedi. OECD Ekonomi Birimi Başkanvekili Jorgen Elmeskov, OECD ülkeleri Ekonomik Görünüm Raporu'nun yayınlanması öncesinde bir basın toplantısı düzenleyerek son ekonomik gelişmelere ilişkin "Geçici Değerlendirmeyi" açıkladı. Yakın vade için küresel büyüme tahminlerinin, 2007 OECD Ekonomik Görünüm Raporu'nda belirtildiğinden daha zayıf göründüğünü belirten Elmeskov, üç faktör grubunun başta ABD olmak üzere kimi OECD ülkelerinde finansal türbülansa etkide bulunduğunu, bunların yakın bir gelecekte ortadan kaybolmayacaklarını kaydetti. Elmeskov ayrıca şu değerlendirmede bulundu: Enflasyon yükseliyor: Ortalama ve çekirdek enflasyon birçok ekonomide normal görülen sınırı oldukça aştı ve kimi göstergelere göre enflasyon beklentisi yükseliyor. Petrolde artış sürecek: Petrol ve diğer hammadde fiyatları, düşük ekonomik etkinliğe karşın, bir süre için zaten yüksek olan düzeylerinden daha da yukarı çıkabilir. Önlem paketi gerekmiyor: Euro bölgesinde yakın vadedeki ekonomik görünüm, ekonomik etkinlik ve enflasyon itibarıyla, bir 'mali uyarıcı' önlem paketi ihtiyacını gösteren noktada değildir. Otomatik mali istikrar sağlayıcılar, diğer bölgelere oranla Euro bölgesinde daha fazla destek sağlayacaktır. Büyüme yavaş: Elmeskov, OECD Ekonomik Görünüm Raporu öncesi; çeyrek dönemler itibarıyla 2008'in ilk çeyreğinde ABD'de büyümenin 0.1, Euro bölgesinde 0.5; 2008'in ikinci çeyreğinde ABD'de 0, Euro bölgesinde 0.4 olacağı geçici değerlendirmesinde bulundu. Gelişmekte olan ülkelerde risk derecesi yüksek Denetim ve danışmanlık firmalarından Ernst & Young'un "Stratejik İş Riskleri: 2008 Yılının En Önemli 10 Riski" başlıklı araştırmasına göre, gelişmekte olan ülkeler, 2008'in stratejik risk alanları listesinde 4. sırada yer alıyor. Ağır mali kayıplara yol açabilecek, rekabetçi pozisyonu ciddi ölçüde zedeleyebilecek stratejik risklerin sıralandığı listede, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin 2008'in ilk 10 risk alanı içinde yer aldığı dikkat çekiyor. Rapora göre, gelişmekte olan piyasalara yönelim artıyor ancak gelişmekte olan piyasa şirketleri ise birçok sektörde globalleşmeye başlamakla birlikte, global şirketler bu piyasalarda diğer global oyuncularla rekabet ediyorlar. Raporda ilk sırada yer alan risk alanı yasal ve uyum riskleri olarak belirtiliyor. İkinci olarak global finansal krizler geliyor. Yaşlanan tüketiciler ve iş gücü ise üçüncü risk alanı olarak gösteriliyor. Diğer risk alanları, sektörel konsolidasyon/geçişler, enerji krizleri, stratejik işlemlerin yönetimi, maliyet enflasyonu, radikal çevreci hareketi ve tüketici talebinde değişim olarak sıralanıyor.