Orta vadede Türkiye'nin potansiyeline inanıyoruz

Orta vadede Türkiye'nin potansiyeline inanıyoruz

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, Türkiye'nin beş yıldız ülkeden biri olduğunu belirtti. AKP'nin kapatma davasının kısa vadede dalgalanma yaratsa bile kendilerinin Türkiye'nin orta va uzun vadeli geleceğine pozitif baktığını ifade ederek "Demokratik ülkeyiz. Demokraside her zaman çare bulunacağı için Türkiye'nin potansiyeline inanıyoruz" dedi. Türkiye'nin geniş resmine baktıklarında büyük bir rekabet avantajı gördüklerini anlatan Kurtul, "Her şeyin başı politik ve ekonomik istikrar ile reformların devam etmesi" diye konuştu. Bankanın 2008 yılı ilk çeyrek mali performansını açıklandığı toplantıda konuşan Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, Türkiye'nin en karlı bankası olduklarını anlatarak üstün nitelikli insan kaynaklarının sürekli olarak fark yaratan sonuçlar oluşturduğunu kaydetti. Dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmelere de değinen Kurtul, 2007'nin ikinci yarısından beri hızlanan subprime mortgage kaynaklı kredi krizi nedeniyle finansal kesimin toplam zararlarının yaklaşık 200 milyar dolara ulaştığını, Uluslararası Para Fonunun (IMF), son dönemde yayınladığı raporunda, finansal sistemin toplam zararının yaklaşık bir trilyon dolar olabileceğini belirttiğini kaydetti. Bankalar büyürken temkinli olmalı Zararın 720 milyar dolarlık kısmının ise büyük ölçüde konut kredisine dayalı olarak verilen menkul kıymetler değerinin düşmesi nedeniyle oluşmasının beklendiğine işaret eden Kurtul, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Artan riskler nedeniyle IMF, ekonomik büyüme rakamlarını aşağı yönlü revize etti. ABD ekonomisinin 2008 yılında ılımlı bir durgunluk içine gireceğini belirten IMF, ekonomik büyüme tahminini 2008'de yüzde 1,5'den yüzde 0,5'e düşürdü ve 2009 tahminini de yüzde 0,6 gibi düşük bir seviyede tuttu. IMF raporunda, 2008 yılında Euro bölgesi büyümesinin yüzde 1,4'e, Türkiye'nin ise yaklaşık yüzde 4'e yaklaşması bekleniyor. Dünya ekonomisinde büyümenin itici gücünün gelişmekte olan ülkeler olacağı kaydediliyor. Bu ülkeler arasında Türkiye'nin çok ciddi bir büyüme potansiyeli var. Bu potansiyelin içinde bankacılık sektörünün de önemli bir yeri bulunuyor. Ancak bankacılık sektörü büyürken, temkinli davranmak durumunda. Özellikle bu gibi kriz ortamlarında sermaye ve etkin risk ölçümlemesinin önemi daha da artıyor. Akbank'ın çok güçlü bir sermayesi ve etkin bir risk ölçümlemesi var. Bu nedenle de başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Türkiye, dünyadaki yıldız 5 ülke arasında. Türkiye'nin avantajlı bir konumda, iyi bir durumda olduğunu görüyoruz." Gıda ve enerji fiyatları enflasyon üzerinde risk Kurtul, gıda fiyatlarında hızlı bir artış kaydedildiğine dikkat çekerek, bu durumun gerek arz yönlü baskılar gerekse gelişen ülkelerin talebinin artması ve alternatif enerji kaynağı olarak gıda ürünlerine yönelmekten kaynaklandığını söyledi. Gıda ve enerji fiyatlarındaki artış ile enflasyonun global bir endişe kaynağı haline geldiğini ve Türkiye'de de enflasyon tahminlerinin yukarı doğru revize edildiğini belirten Kurtul, enflasyon beklentisindeki artışın, faizlerin düşmesini engelleyeceğini, yurt dışı piyasalardaki dalgalanmanın sürmesi ve derinleşmesinin diğer bir risk unsuru olduğunu vurguladı. Türkiye'nin performansı şimdiye kadar güçlüydü Kurtul, "Ancak Türkiye, bu konuda şimdiye kadar güçlü bir performans sergilemiştir. Önemli yanlışlar yapılmaması halinde Türkiye'nin dış piyasalardan etkilenmesi sınırlı kalacaktır" diye konuştu. Türkiye'nin çok önemli bir potansiyeli bulunduğunu düşündüklerini, bu ülkenin artık bir cazibe merkezi olduğunu söyledi. Kurtul, "Geniş resime baktığımızda, Türkiye'nin bir rekabet avantajı olduğunu görüyoruz. Türkiye'de getirisi yüksek çok proje var. Mali sektörün iyi bir gelişme potansiyeli var. Ülkenin büyüme oranından kat be kat fazla sektörümüzde büyüme oranı var. Her şeyin başı politik, ekonomik istikrar, reformların devam etmesi..." diye konuştu. Zafer Kurtul, Türk bankalarının rahatlıkla yurt dışından fonlama temin edebildiğini belirterek, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde politik ve ekonomik istikrarı devam ettirmesi ve reformları gerçekleştirmesi halinde çok iyi gelişme potansiyeli bulunduğunu, global gelişmeleri fırsatlara çevirme şansı olduğunu söyledi. Akbank, orta vadede Türkiye'ye inanıyor Kurtul, "Kapatılsın ya da kapatılmasın, AK Parti'ye yönelik kapatma davası, bir risk değil midir" sorusu üzerine, risk yönetiminde güçlü temelleri olduğunu, risk yönetimindeki bu temellerinin her türlü ekonomik ortamda Akbank'ın iyi çalışmasını sağladığını ifade ederek, "Akbank olarak öyle bir yapımız var ki, her türlü ekonomik ortamda iyi neticeler elde edebiliyoruz" dedi. Orta vadede Türkiye ile ilgili görüşlerinin çok olumlu olduğunu, bu konuların kısa vadeli dalgalanmalar yaratabileceğini, Akbank gibi bir bankanın ülkeye orta, uzun vadeli bakmasının önem taşıdığını kaydeden Kurtul, bir gazetecinin "AK Parti kapatılır ise bunu şöyle mi okumalıyız; dalgalanma olabilir ama biz orta vadede Türkiye'ye inanıyoruz. Orta vadede bir etkisi olmayacaktır" şeklindeki değerlendirmesi üzerine, "Evet, orta vadeli Türkiye'ye inanıyoruz. Demokratik ülkeyiz. Demokraside her zaman çare bulunacağı için Türkiye'nin potansiyeline inanıyoruz" dedi. Merkez faizi bir defa 50 baz puan artırır Merkez Bankasının faiz politikalarına da değinen Kurtul, "Merkez Bankasından bir faiz artırımı bekliyoruz. Yarım puan civarında. Bono faizlerinde 22'nin üzerine çıkacağımızı zannetmiyorum. 21-22 seviyeleri, azami seviyeler olabilir. Merkez Bankası 50 artırım yapabilir. Bu yıl daha fazla artırım olacağını da zannetmiyorum. Son çeyrekte tekrar bir düşüş görebiliriz. Yıl sonu Merkez Bankası faizleri 15-15,5 arası olabilir. Merkez Bankasının enflasyon hedefi, en doğru hedef diye alabiliriz. Enflasyon, muhtemelen 10'un altında olacaktır diye düşünüyoruz. 9,5-10 oranlarında" diye konuştu. Türkiye'de 100 milyar doları aşan tutarda döviz mevduatı bulunduğunu ifade eden Kurtul, finansal çalkantıların yaşandığı dönemlerde yapılan döviz satışlarının YTL'nin değer kaybının sınırlı kalmasında etkili olduğunu söyledi. Kurtul, "Merkez Bankasının önümüzdeki dönemde sıkı para politikasını sürdüreceğini öngörüyoruz. Bu doğrultuda kurların kalıcı bir şekilde yukarı yönlü seyrinin zor olduğunu söylemek mümkün" dedi. Bir an evvel faizleri düşürmemiz gerekiyor Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, reel faizlerde bugünkü yüzde 19-20 arasındaki seviyenin bankacılık sektörünün gelişimini engellediğini belirterek, "Tahminimiz, özellikle son çeyrek veya 2009'un başında yine faiz oranlarındaki düşüşün devam etmesi" dedi. Yüksek faizlerin sektörün gelişmesini engellediğini belirten Kurtul, "Kredi faizleri gelişmemiz için çok kritik. Bir an önce bu reel faizlerdeki düşüşü sağlamamız gerekiyor. Bugünkü yüzde 19-20 arasındaki seviyeler bizim gelişmemizi engelliyor. Bizim tahminimiz, özellikle son çeyrek veya 2009'un başında yine faiz oranlarındaki düşüşün devam etmesi. Büyümeyi de engelleyen en önemli hususlardan bir tanesi YTL faiz oranları" dedi. TSK'nın yüzde 60'ı yeni bankası ile anlaştı aslan payı Akbank'ın Akbank Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge de, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) önemli bir pazar, fırsat olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Oyakbank'tan ayrılmaya karar veren TSK mensupları ile ilgili ortaya çıkan pazarda en çok payı Akbank aldı. Biz bunu bankamız açısından çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Hesabımızı, kitabımızı yapıp bu fırsattan maksimum derecede faydalanmaya çalışıyoruz. Bu yılın Kasım ayı sonuna kadar sözleşmesi olan kurumlar açığa çıkacaklar. Şu ana kadar pazarın yüzde 60'ı yeni bankasına kavuştu. Yüzde 40 kaldı. O da bu yılın sonuna kadar yeni bankasıyla anlaşma sağlayacak. Yüzde 60'ı Oyakbank'tan ayrıldı. Bu yüzde 60'ın en büyük payını biz aldık." TSK yabancı payına bakıyor Bu arada edinilen bilgiye göre TSK'nın ihaleleri kasım aralık ayı gibi tamamlanacak. TSK çalışacağı bankaların ise sermaye yapısına bakıyor. TSK, çalışacağı bankalarda belli oranda yerli sermaye şartı arıyor. Bu sermaye oranını tutturan bankayı ihaleye alıyor. ING'nin OyakBank'ın tamamını alması nedeniyle yeni ihalelere giremediği belirtiliyor. TSK'nın TEB, Garanti, Akbank, İş Bankası ve VakıfBank'ı davet ettiği öğrenildi. Maliye ile uzlaştı karını katladı Zafer Kurtul, bankanın, yılın ilk 3 ayında 862 milyon YTL brüt kar elde ettiğini, brüt kar üzerinden 142 milyon YTL vergi karşılığı ayıran bankanın net karının 720 milyon YTL olduğunu ve net karın geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 61 arttığını söyledi. Kurtul, bankanın marjlarında ve işlem hacminde yükselme olduğunu, müşteri portföylerinin arttığını, daha karlı ürünlere odaklandıklarını ve bankanın verimliliği ile ilgili çalışmaların büyümelerine katkı sağladığını ifade etti. Kurtul, karlılığın artmasının, hem faiz gelirleri hem komisyon gelirleri hem de operasyonel giderlerdeki verimlilikten kaynaklandığını, beklentilerinin, bunun yılın geri kalan kısmında da devam etmesi olduğunu belirterek, kar artışında Maliye uzlaşmalarının da etkisi bulunduğunu kaydetti. Kurtul, "Karın 225 milyon YTL'si vergi konusu ile ilğili kazançtan oluşuyor" dedi. Sektördeki payını %13'ten %20'ye çıkartmak istiyor Yılın ilk çeyreğinde Akbank'ın mevduatının sektörün üzerinde büyüme gösterdiğini ve bankanın, mevduat pazarındaki payının yüzde 12,1 seviyelerine geldiğini anlatan Zafer Kurtul, hedeflerinin, uzun vadede sürdürülebilir öz kaynak getirilerini en az yüzde 22 seviyesine çıkarmak, toplam aktiflerdeki pazar paylarını ise yüzde 13'ten yüzde 20'ye çıkarmak olduğunu söyledi. Kurtul, kredilerin geçen yılın sonuna göre yüzde 11 artışla 44,3 milyar YTL'ye ulaştığını, Akbank'ın kullandırdığı kredilerin toplam aktiflere oranının yılın ilk çeyreğinde yüzde 55 seviyesinde bulunduğunu, kurumsal kredilerin de ilk 3 ayda yüzde 29 artışla 15,6 milyar YTL'ye yükseldiğini kaydetti. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 6 artışla 9,3 milyar YTL tutarında tüketici kredisi kullandırdıklarını bildiren Kurtul, tüketici kredilerinin dağılımına bakıldığında, ihtiyaç kredilerinin yüzde 7,4 arttığını, buna bağlı olarak Akbank'ın bu kalemdeki pazar payının yüzde 11,5'e ulaştığını söyledi. İlk 3 ayda bankanın tüketici, konut ve taşıt kredilerindeki pazar paylarının sırasıyla yüzde 12,9, yüzde 12,7 ve yüzde 22,1 olarak gerçekleştiğini ifade eden Kurtul, tüketici kredilerinde takipteki krediler oranının ise hala yüzde 2 gibi düşük seviyelerde seyrettiğini vurguladı. KOBİ kredilerinde 3 aylık dönemde yüzde 5 artış kaydedildiğini ve kullanılan kredi tutarının 14,4 milyar YTL'ye ulaştığını belirten Kurtul, bankanın kullandırdığı kredilerin yüzde 30'unun tüketici, yüzde 37'sinin kurumsal ve yüzde 33'ünün de KOBİ kredilerinden oluştuğunu anlattı. Türkiye'nin en çok çalışılan şirketi olmayı hedefliyoruz Müşteri sayılarının 6.5 milyona ulaştığını ve bu rakamın yüzde 70'inin aktif müşteri olduğu bilgisini veren Kurtul, 2001'den bugüne 750 milyon dolar teknolojik yatırım yaptıklarını belirterek "Gelişmiş teknoloji kullanıp müşterimizi tanıyor, verimliliği artırıyoruz. Şubelerimiz daha inşaat aşamasındayken müşteriler çalışmaya geliyor. Yeni açtığımız şubeler 6 ay içinde başa baş noktasına geliyor" dedi. Şube segmentasyonunu tamamladıklarını ve 730 şubeleri ile hizmet verdiklerini hatırlatan Kurtul, "Akbank'ın Türkiye'de en çok çalışılmak istenen şirket olmasını istiyoruz. Ayrıca Akbank'ın Türkiye'deki en yüksek marka değerine sahip şirket olmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Bankada ortalama çapraz satış oranının ise 2.13 seviyesinde bulunduğunu kaydeden Kurtul bu oranı yüzde 4 seviyesine çıkartmak istediklerini belirterek hedeflerini gerçekleştirmeleri halinde bankanın hacmini ikiye katlamış olacaklarına da dikkat çekti. Kredi makinasına görmeye gelen bir çok yabancı var Temettü politikasını (2003) açıklayan ilk şirket, kurumsal yönetim ilkelerini faaliyet raporuna (2003) koyan ilk şirket, bu ilkeleri web (2004) sitesinde açıklayan ilk şirket olduklarını ifade eden Kurtul, kurucu banka hisselerini (2005) alan ilk şirket olduklarını da aktardı. yenilikçi ürün ve hizmetlerle müşterilerinin yanında olmaya devam edeceklerini belirten Kurtul, geçtiğimiz yıllarda Akbank tarafından geliştirilen ve her biri alanında ilk olan CepKredi, Web Kredi SMS Kredi gibi anında kredi başvurusu yapmaya imkan tanıyan ürünler ile sadece konut kredisine odaklanmış olan Büyük Kırmızı Ev ve Kredi Ekspress şubeleri hakkında bilgi verdi. 4 Nisan 2007'de başlayan SMS Kredi'nin payının yüzde 6 olduğunu ifade eden Kurtul, Akbank'ta yenilikçi ürünlerin çeşitlenerek devam edeceğini söyledi. Yüzde 100 Türk beyin gücü ile geliştirilen, kişinin banka personeli ile hiç karşılaşmadan kredi kullandığı 'Kredi Makinesi'nin, bankacılık çevrelerinde ilgi ve merak uyandırdığını, makinenin birçok ödül aldığını ve yine birçok yabancı bankanın Kredi Makinesi'ni görmeye Türkiye'ye, İstanbul'a geldiğini anlattı. Citibank ayrılmayacak Akbank'ın yüzde 20 hissesini satın alarak stratejik ortak olan Citibank geçen hafta cuma günü yaptığı açıklamada 2-3 yıl içerisinde 400 milyar dolarlık varlığını satacağını açıkladı. Toplantıda 'Akbank'ta Citibank'ın satılacak varlıkları arasında mı?' sorusuna karşılık Kurtul, "Citibank'ın CEO'su Vikram Pandit yaptığı açıklamada 'Akbank bizim için stratejik yatırım' demişti. Ve hiç bir zaman satma planlarının bulunmadığını söylemişti. Citibank gelişmekte olan ülkelerde büyüme startejisi olan bir grup. Bu anlamda da Türkiye'den çıkacaklarını düşünmüyorum" yanıtını verdi.