”Otomotiv sektörünün ne anlama geldiğini kavradık”

İSTANBUL - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, hükümet olarak otomotiv sektörünün ne anlama geldiğini kavramış durumunda olduklarını kaydetti.

Çağlayan 12. Uluslararası Otomobil Fuarının açılışında yaptığı konuşmada otomotiv sektör temsilcilerinin kendisine "Otomotiv Bakanı" etiketi verdiğini, bunun kendisi için bir onur olduğunu ifade ederek, "Kendimi ev sahibi görüyorum ve hoş geldiniz diyorum" dedi.

Paris Otomobil Fuarı ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilen fuarın bu anlamda artan önemine işaret eden Çağlayan, Türkiye'nin bir otomotiv üssü haline geldiğini belirtti. Çağlayan, Gümrük Birliği anlaşmasıyla otomotiv sektörünün bundan olumsuz etkileneceğini söylendiğini hatırlatarak, "Türk otomobil sektörü şükürler olsun Ar-Ge'ye yaptığı yatırımlarla dünyanın çok önemli otomotiv üssü haline geldi" dedi.

Türkiye'nin bugün dünyadaki bin araçtan 15'ini ürettiğini, bunu da her gittiği ülkede her çıktığı kürsüde iftiharla söylediğini vurgulayan Çağlayan, Türkiye'de 24 saniyede bir aracın üretildiğini, 30 saniyede de bir aracın ihraç edildiğini kaydetti. Bakan Çağlayan, dünyanın gözü kulağı olan bu sektörün istihdama önemli katkıları olduğunu anlattı.

Konuşmasında global krizi de değinen Çağlayan, bugünlerde içinden geçilen ekonomik dalgalanmanın herkesi etkileyeceğini söyledi. Serbest piyasa sisteminde güvenin "olmazsa olmaz" olduğuna dikkat çeken Çağlayan, "Bu yaşanan kriz aslında bir sanal zenginliğin iflasıdır. Saadet zincirinin kırılmasıdır. Bu gidişle kapitalizmin tarifi yeniden yapılacak. Bugüne kadar yaşanan bir yanılgı var. Ekonomi sadece ekranlardan görünen rakamlardan ibaret değil" diye konuştu.

Zafer Çağlayan, bu krizle birlikte reel ekonominin öneminin ortaya çıktığının altını çizdi. Geçmiş yıllarda Türkiye'nin bir kriz ülkesi olarak tanındığını anımsatan Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 "Bugün Türkiye şükürler olsun 2001'deki önemli tecrübeleri ile dimdik ayakta. Ancak bize bir şey olmaz demeyelim, bize de olur. Bu krizden Türkiye de mutlaka etkilenecektir. Hükümet hangi risklerle karşı karşıya olduğunu çok iyi biliyor. Bunu fırsata çevirebilecek durumdayız."

Hükümet olarak yaşananların farkında olduklarını, gelecekle ilgili senaryoları belirlediklerini anlatan Çağlayan, Türkiye'nin ekonomik göstergelerine işaret etti. Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, bu dönemde güvenin önemli bir unsur olduğunu dile getirerek, "Birbirimize sonuna kadar güvenmek durumundayız. Dünden daha fazla bugün bir arada olunması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Çağlayan, otomotiv sektörünün rekabet edebilmesi için hükümet olarak çok önemli düzenlemeler yaptıklarını ancak bunun bazı gündemler arasında ezildiğini ifade ederek, "Ar-Ge Yasası eminim ki otomotiv sektörünün başarılarını daha fazla artıracak" dedi. Hükümet olarak otomotiv sektörünün ne anlama geldiğini kavradıklarını dile getiren Çağlayan, sektörünün rekabet gücünün artırılmasını önemli olduğunu vurguladı.

"Ülke ekonomisini otomotiv uçurdu"

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş da Türkler için "at, avrat ve silah"ın önemini hatırlatarak, atın her zaman yol arkadaşı olduğunu ifade etti. Yalçıntaş, "Tarihte at ne ise bugün otomobil de o" dedi.

Dünyanın zor bir dönemden geçtiğini, Türkiye'nin de az da olsa bunu hissedeceğini ifade eden Yalçıntaş, zamanında alınan tedbirler sayesinde krizin etkilerinin daha az hissedilebileceğini söyledi.

Yalçıntaş, otomotiv sektörünün Türkiye'nin lokomotifi olduğunu belirterek, dünyada ne olursa olsun sektörün büyümeye devam edeceğine inandıklarını vurguladı. Sektörün rekabet avantajına sahip olduğunu ancak özel sektör olarak atmaları gereken önemli adımlar da bulunduğunu ifade eden Yalçıntaş, Ar-Ge'ye dayalı üretimin öne çıkması gerektiğini aktardı.

Alternatif yakıtlarla ilgili bugünden bir çalışma yapılmasının önemine de değinen Yalçıntaş, Sanayi ve Ticaret Bakanının Zafer Çağlayan olmasının sektörü için bir şans olduğunu dile getirdi. Murat Yalçıntaş, "Ülke ekonomisini otomotiv uçurdu. Bundan sonra da uçuracaktır" dedi.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı İbrahim Aybar ise fuarın otomotiv pazarına itici bir ivme vermesini beklediklerini söyledi. Aybar, Kyoto Protokolünü benimsemiş bir ülke olarak Türkiye'de çevreye duyarlı otomobillerin yollarda daha fazla görülmesi gerektiğine dikkat çekerek, bu konuda şiddetle bir teşviğe ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.