Patentte yeni süreç umut verdi

Yeni Patent Kanunu Tasarısı haziranda yasalaşacak. Üniversite-sanayi işbirliğinde yeni bir sistem gelecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sercan AKINCI

Üniversitelerin dikkati Patent Kanunu olarak bilinen yeni Sınai Mülkiyet Hakları Kanun Taslağı’nda. ODTÜ, Bilkent, İTÜ ve Şehir Üniversitesi’nin rektör ve direktörlerine göre kanun yasalaştığında, üniversite ile sanayinin yıllardır gündemden düşmeyen kopukluğunu ortadan kaldırmanın, Türkiye’nin bilim üretim kapasitesini sanayiye, ekonomiye aktarmanın yolu da açılacak. 

Yeni kanun taslağının temel özelliği üniversitelerdeki buluşlara patent alınmasını çok daha kolaylaştırması, bu şekilde sanayinin hizmetine de daha fazla sayıda buluş sunulacak olması… Böylece buluşların ticarileşmesinin de yolu açılmış olacak. Bazı tahminlere göre Sınai Mülkiyet Hakları Kanun Taslağı yasalaştığında üniversite kaynaklı patent sayısında yüzde 100’e yakın artış beklenebilir. Sınai Mülkiyet Kanun Taslağı’ndaki ‘üniversitelerin patent alma hakkı’na ilişkin düzenleme aynı zamanda Türkiye’yi patent konusundaki 2023 hedeflerine de yaklaştırması bekleniyor. Bu hedef yılda 50 bin yerli patent başvurusu! 

"Öğretim üyesi buluşunu üniversiteye bildirmek zorunda" 

Bugüne kadar üniversitelerin kendi adına patent başvuru hakkı yoktu. Buluşu yapan öğretim üyesi bireysel başvuru yapıyordu. Yeni yasa bu hakkı üniversitelere veriyor. Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, “Öğretim üyesi buluşu üniversiteye bildirmek zorunda. 15 gün içinde üniversite yönetimi müracaatı yapıp, yapmayacağını bildirecek. Üniversitelerde bununla ilgili hareketlenme var. Teknoloji Transfer Ofisleri’yle bir hareketlenme vardı. Üniversitelerden çıkan patent sayıları yüzde 100 artabilir” dedi. 

Taslak en geç haziran ayında yasalaşacak

Önümüzdeki perşembe günü üst komisyona sevk edilecek ve son görüşmenin ardından Meclis’e gönderilecek yeni kanun taslağı, reform paketi takvimine göre en geç haziran ayında yasalaşacak. Dört üniversitenin rektör ve direktörleri patent mevzuatında birçok değişiklik getiren kanun taslağının üniversiteleri açısından neleri değiştireceğini DÜNYA’ya anlattı.

Yeni kanun buluşların sanayiye aktarılmasını sağlayacak

ODTÜ Rektörü Acar: Patent portföyü oluşacak

Üniversite bünyesinde yaratılan bilgi varlıklarının tespitinde ve sanayiye aktarılmasında üniversite açısından önemli sorunlar yaşandığını kaydeden Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, “Gelişmiş toplumlar arasında yer alabilmek için üretilen teknolojileri ulusal sanayiye aktarma mekanizmalarının kurulması gerekir” dedi. Patent süreçlerinin uzunluğu ve maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle birçok buluşun akademik yayın olarak kaldığına dikkat çeken Acar, “Ancak yeni Sınai Mülkiyet Hakları Yasa Taslağıı ile üniversitelerde ortaya çıkan buluşlar daha kurumsal mekanizmalar içerisinde ele alınarak daha fazla tescil başvurusu yapılacak ve buluşların sanayiye aktarılması sağlanacaktır” dedi. Yeni yasayla birlikte üniversitelerin kendi patent portföyünün oluşacağını belirten Acar, bu patentlerin sanayiye aktarılması için üniversitelerin sanayi ile ilişkilerini yoğunlaştıracağını belirtti.

İTÜ Rektörü Karaca: Güven ortamı oluşacak

Yeni kanunun ardından yapılan buluşların hangi durumlarda yükseköğretim kurumuna ait olacağının belirlenmesi halinde gerek yükseköğretim kurumunun, gerekse de çalışanların konuya ilgisini artıracağını belirten İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, yükseköğretim kurumlarının patent üretme potansiyellerinin de net şekilde ortaya çıkacağını söyledi. Öğretim elemanlarının patent alma sürecinde üniversiteleri arkalarına almasıyla güven ortamının tesis edileceğini bildiren Karaca, şunları söyledi: “Öğretim elemanları çalışmalarına daha fazla zaman ayırarak, daha fazla buluş yapma fırsatı yakalayabilecek 2013'ten beri öğretim elemanlarınca yapılan buluşlar, hak sahipliği sözleşmesiyle İTÜ buluşu olarak kayıt altına alınıyor. Yükseköğretim kurumlarına patent alma hakkı verilmesiyle, buluş sahiplerinin buluşlarını ticarileştirme süreci içerisinde yaptığı bireysel başvuru ilişkileri kurumsal düzeye taşınacak. Daha güvenilir ortam, ticarileştirme sürecini de olumlu etkileyecek.”

Bilkent Rektörü Atalar: Öğretim üyesinin zamanı, parası yok

Tasarısının yasalaşması halinde Türkiye’de patent konusunda gelişmeler yaşanacağını kaydeden Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, “Mevcut kanunda üniversitede çalışan bir öğretim üyesi bir buluş yaparsa, alınacak patentin yüzde 100 sahibinin ve dolayısıyla tüm gelirinin o öğretim üyesinin olması öngörülüyordu. Bu sistemin Türkiye’de patent sayısının artmasına sebep olacağı düşünülmüştü. Ancak öyle olmadı. Çünkü patent başvurusu yapmak pahalı. Ayrıca, alınan patentlerin pazarlanması ve korunması büyük iş. Birçok öğretim üyesinin bunları yapmaya ne zamanı, ne de parası yok” dedi. Her patentten gelir elde etmenin mümkün olmadığını, istatistiklere göre her 10 patentten sadece 1’inin gelir getirdiğini belirten Atalar, buna karşın üniversitelerin çok fazla patent sahibi olması halinde, gelir elde ettiği patentlerden masraf çıkıldığında kar edebileceğini söyledi.

ŞÜ Teknoloji Ofisi Direktörü Yılmaz: Portföy yöneteceğiz

Yeni yasayla patent başvuru hakkının üniversitelere verilmesiyle portföy yönetme yükümlülüğünün doğacağına işaret eden İstanbul Şehir Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Direktörü Önder Mutlu Yılmaz, burada portföyün risk yönetimi stratejilerine göre kategorize edilmesi ve portföydeki patentlerin de sürekli olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Yılmaz, “Bu gereklilik üniversitenin daha etkin saha çalışması yapmasını ve sanayi ile temasını arttırmasını sağlayacak. Diğer taraftan sanayiye sunulan patentli ürünlere yönelik teşvikler sanayinin üniversite ile olan ilişkisini de daha etkin gerçekleştirme motivasyonunu sağlayacak. Ülkemizde buluşların sanayide çıktığı inancı ve unutulan üniversite adresleri mevcut. Son 4-5 yıldır sürekli gelişen TTO’lar bu yapıyı değiştirerek, temel buluşun adresini üniversitelere çevirmeli” dedi.

 

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir