”Protokol ciddi finansal açılımı beraberinde getirecek”

'Sermaye Piyasası Kurumları-TOBB İşbirliği Protokolü', başbakanlık yeni binada gerçekleştirilen törenle imzalandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, "Sermaye Piyasası Kurumları-TOBB İşbirliği Protokolü"nün, yerel dinamiklere, bölgesel ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme sürecinde çok ciddi bir finansal açılımı beraberinde getireceğini söyledi.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), TOBB, İMKB ve Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) arasında, Türkiye sermaye piyasalarının global sermaye piyasaları içindeki konumunu güçlendirmek ve şirketlerin sermaye piyasasının imkanlarından yararlanmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen protokol, başbakanlık yeni binada gerçekleştirilen törenle imzalandı.

Tören öncesinde konuşan Bakan Ekren, 60. Cumhuriyet hükümetinin iktidara gelir gelmez ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme sürecinde yerel dinamiklerin son derece önemli olduğunu, yerel dinamiklere dayalı bir küreselleşme ve rekabeti artıracak düzenlemelerin kalıcılığının daha fazla olacağını sürekli vurguladığını anımsattı.

Bölgesel kalkınma projeleri çerçevesinde yaptıkları ziyaretlerde, ekonomik ve sosyal konsey toplantılarında gündeme gelen en önemli sorunun finansmana erişim olduğunu ifade eden Ekren, "Finansmana erişim konusunda ülkemizin her bölgesinin, her ilinin, her ilçesinin bundan yeteri kadar yararlanamadığı, bunun bir kısmının bilgi, bir kısmının kurumsal kapasite eksikliğinden kaynaklandığı ama sonuçta böyle bir fırsatı değerlendiremediğini tespit etmiştik" dedi.

"Bölgesel ekonomik kalkınma sürecinde yeni bir atılım sağlanacak"

Ekren, 60. Cumhuriyet hükümetinin hükümet programı, GAP Eylem Planı ve bunun doğal sonucu olarak, KOP, DAP kapsamındaki ve diğer illerdeki ziyaretlerin, kalkınma ajansı kurmayı planladıkları illerde yaptıkları toplantıların temel amacının, bölgesel ekonomik kalkınmayı ve sosyal gelişmeyi sağlamak, Türkiye'deki altyapı ve kurumsal kapasite alanındaki dengesizlikleri ortadan kaldırmak olduğunu söylediklerini kaydetti.

Bunu gerçekleştirirken özellikle orta vadeli ve 2009-2011 dönemini kapsayan programa değindiklerini belirten Ekren, "Başta Türkiye ekonomisi, milli gelir büyüklüğü olarak, dışa açıklık derecesi olarak ve sahip olduğu konumdan dolayı da önemli bir eşiği geçti. Bu eşikten sonra 2023 yılındaki Türkiye'nin dünyanın en önemli 10 ekonomisinden biri olabilmesi için özel sektörü ve kamu sektörünün stratejik işbirliği ortaklığı ya da iyi kurgulanmış, iyi dizayn edilmiş bir ekonomik ve finansal yönetişim yaklaşımına ihtiyacımız olduğunu söylemiştik" dedi.

Bugün imzalanan protokolün bu hedef ve amaçların en somutu olduğunu ifade eden Ekren, "Hem özel sektörümüzün hem kamu sektörümüzün bölgesel ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme sürecinde yeni bir atılım sağlayarak, bu bölgelerdeki para piyasası enstrümanlarına ek olarak sermaye piyasası enstrümanlarını da Anadolu'nun hemen hemen her köşesine TOBB vasıtasıyla, TOBB'un üyeleri ve kurumsal yapısının imkan ve kaynaklarını kullanarak, İMKB ve SPK'nın ve aracı kurumlar birliğimizin birlikte düzenlediği bu işbirliği süreciyle ulaşmak istiyoruz" şeklinde konuştu.

Protokolün sağlayacakları

Başbakan Yardımcısı Ekren, protokolün en önemli mesajının, yerel dinamiklere, bölgesel ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme sürecinde çok ciddi bir finansal açılımı beraberinde getirmesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bu finansal açılımla özellikle sermaye piyasası enstrümanlarına onların ihtiyacı olan şekilde onların talep ettiği yapı veya format içinde sunmak, sonuçta ortamı bütün Türkiye için yapılabilir, uygulanabilir ve mümkün kılabilir bir hale getirecektir. Ankara, İstanbul ya da İzmir gibi büyük finansal merkezlerdeki imkan ve kaynakları Anadolu'nun ihtiyacı olan bölgelerine de götürebileceğimizi birlikte göstereceğiz. Bölgesel ya da yerel imkan ve kaynakların büyümesine fırsat verilecek bir ortamı doğal olarak üretmiş olacağız. Bu, o bölgelerde gelişim ve kendine güven duygularının daha da güçlenmesine, yerel dinamiklerin küreselleşme sürecinde yeni bir ivme kazanmasına yardımcı olacak. Bu aynı zamanda Türk ekonomisinin ihtiyacı olan küreselleşme sürecimizin de kalitesini artırmaya katkı sağlayacak. Bu süreçte hem üretim fonksiyonumuzun yapısı ulusal ve küresel ihtiyaçlara uygun hale kendiliğinden gelmiş olacak."

Ekren, son derece önemli ve çok özel sonuçlarını bekledikleri protokolün, Türkiye'nin imkan ve kaynaklarını aynı hızla yeniden ivmelenmesine yardımcı olacağı ve destek vereceğini belirterek, bölgesel, ulusal ve küresel bazda Türkiye'nin katma değeri, refah ve mutluluğunun bu işbirliği sayesinde daha da güçlenmesi temennisinde bulundu.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sermaye piyasasının gelişimini amaçlayan bu projenin, KOBİ'lerin asli temsil mekanizmaları olan oda ve borsaları, şirketleri halka açılmaya yönlendireceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, bu girişimin başta KOBİ'Ler olmak üzere şirketlerin finansal kaynak çeşitliliğini artıracağını ve KOBİ'lerin kurumsallaşmasına katkı sağlayacağını, bunun da daha fazla yatırım, istihdam, üretim ve ihracat anlamına geldiğini belirtti.

Anadolu'da önemli bir servet birikiminin finansal sistem dışında muhafaza edildiği için ekonomiye katkı sağlayamadığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Servet birikimi, sermaye birikimine dönüşmezse eriyip, yok olmaya mahkumdur. Anadolu'daki insanımıza kendi bildiği, tanıdığı, güvendiği şirketlerin ortağı olma fırsatı vermeliyiz, zaten kısıtlı olan bu kaynaklarımız da heba olmasın" dedi. Hisarcıklıoğlu, bu projenin SPK ve İMKB ile birlikte yürütülmesiyle geçmişte bu konuda yaşanan kötü tecrübelerin önüne geçilerek, güvenilir ve verimli yatırım imkanlarının ortaya çıkarılacağını ifade etti.

TSPAKB Başkanı Nevzat Öztangut

Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) Başkanı Nevzat Öztangut ise sermaye piyasasının ana hedefinin, sermayeyi tabana yaymak olduğunu belirtti.

Bu protokolle TOBB'a üye sanayi ve ticaret odalarının üyelerine daha sistemli şekilde ulaşılabileceğini, üyelere sermaye piyasasının tanıtılabileceğini ve hedef şirketlerin sermaye piyasasına çekilebileceğini kaydeden Öztangut, "Birlik olarak projeye gerekli desteği vermek, aracı kurumlarımızı bu şirketlere tanıtabilmek ve onlara bizim gözümüzde sermaye piyasasını anlatabilmek için çalışmalarımız olacak" dedi.