"2013'ün resesyonu ayrıştıran bölgede olmasını bekliyoruz"
İSTANBUL - Morgan Stanley Türkiye-Orta Doğu ve Afrika Başekonomisti Dr. Tevfik Aksoy, 2013 yılının global büyüme açısından orta vadeli büyüme ile global resesyonu birbirinden ayıran bölgede olmasını beklediklerini söyledi.
Yapı Kredi Portföy'ün ana sponsorluğunda düzenlenen "2013 Makroekonomik Beklentiler Paneli"nin üçüncüsü gerçekleştirildi. 2013 yılında dünya ve Türkiye ekonomilerinde yaşanabilecek gelişmeler ve makro ekonomik beklentiler hakkında görüşlerin paylaşıldığı "2013 Makroekonomik Beklentiler Paneli" bu yıl da Türkiye'nin önde gelen ekonomistlerini bir araya getirdi.
CFA Institute'un Türkiye'deki temsilcisi CFA Society of Istanbul işbirliği ile gerçekleştirilen "2013 Makroekonomik Beklentiler Paneli"ne, Global Source Partners Türkiye Danışmanı Dr. Murat Üçer, Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Refet Gürkaynak ve Morgan Stanley Türkiye-Orta Doğu ve Afrika Başekonomisti Dr. Tevfik Aksoy konuşmacı olarak katıldı.
Morgan Stanley Türkiye-Orta Doğu ve Afrika Başekonomisti Dr. Tevfik Aksoy konuşmasında, 2013 yılının global büyüme açısından alacakaranlık kuşağında, yani orta vadeli büyüme ile global resesyonu birbirinden ayıran bölgede olmasını beklediklerini söyledi.
Aksoy, "Global açıdan yavaş toparlanmanın gerçekleşmesi ve özellikle Avrupa'da mali ve yönetimsel hataların olmaması varsayımı ile Türkiye'ye karşı risk algısı şu anki seviyeleri koruyabilir. Bu durumda Türkiye'de de 2013 için hedeflenen büyüme hızına kolayca erişilebilir. Bu büyümenin daha ziyade iç talep ağırlıklı olmasını bekliyoruz ve bu koşullarda enflasyonun yatay seyri için para politikasının temkinli, mali politikanın da en azından plan dahilinde performans göstermesi gerekecektir" diye konuştu
Global Source Partners Türkiye Danışmanı Dr. Murat Üçer ise, 2012 yılının makro açıdan beklendiği gibi geliştiğini, büyümenin yavaşlarken, cari açık ve enflasyon verilerinin geçen seneye göre belirgin düşüş kaydettiğini belirtti.
Üçer, "Global likidite ve risk iştahıyla birlikte düşünülünce, 2012 yılı piyasalar açısından beklenenden daha olumlu bir yıl oldu. 2013 yılının en kritik belirleyicisinin ise yine global siyasi ve ekonomik ortam olacağını düşünüyorum. Orta Vadeli Plan'da 2013 yılı için çizilen makro çerçevenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, sermaye hareketlerinin seyri ve TCMB'nin bu süreci nasıl yöneteceği başlıklarının önümüzdeki dönemin en kritik makro konuları olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Refet Gürkaynak, Türkiye'nin potansiyel üretimine yakın düzeyde üretim yaptığını, sağlıklı ve sürdürülebilir olan, enflasyonist ve cari açığı körükleyici olmayan bir büyümenin üretim kapasitesinin artışından gelmesinin gerekli olduğunu belirtti.
Gürkaynak, "2013 yılında Orta Vadeli Plan'da belirtilen büyüme öngörüsü ile uyumlu maliye politikası uygulanırsa cari açığın artmaması ve enflasyonun kontrol altına girmesi beklenebilir. Ancak düşük dış talep, iç talep ile ikame edilmeye çalışılır ve özellikle 2014 seçimleri nedeniyle yılın ikinci yarısında büyüme maliye politikası eliyle daha yüksek düzeylere itilirse enerji hariç cari açığın ve çekirdek enflasyonun yine artmasını beklemek gerekebilir" şeklinde konuştu.