"Avrupa'nın arz güvenliği çözümünün önemli bir parçası olduk"

Bakan Yıldız, Rusya ile Türkiye arasında son dönemde yapılan enerji anlaşmalarını değerlendirirken, ülkenin jeostratejik konumunu güçlendiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin gerek Nabucco gerekse Güney Akım projesi ile Avrupa'nın arz güvenliğiyle alakalı probleminin çözümünün önemli bir parçası olduğunu bildirdi.

Yıldız, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, Rusya ile Türkiye arasında son dönemde yapılan enerji anlaşmalarını değerlendirirken, bunların ülkenin jeostratejik konumunu güçlendirdiğini söyledi.

Nabucco ve Güney Akım projelerinin birbirine rakip projeler olduğunun hatırlatılması üzerine Bakan Yıldız, Avrupa'nın gaz ihtiyacının her geçen gün arttığını, burada önemli olanın gaz arzını sağlamak olduğunu vurguladı.

İki projenin muhteva olarak birbirine rakip olmadığını, rakip olma konusunun ancak zamanlama ile alakalı olabileceğini belirten Yıldız, Türkiye'nin gerek Nabucco gerek Güney Akım Projesi ile Avrupa'nın arz güvenliğiyle alakalı probleminin çözümünün önemli bir parçası olduğunu söyledi.

Arz kaynakları açısında bakıldığında da hem İran'da hem Irak'ta değerlendirilmesi gereken çok önemli potansiyeller olduğunu belirten Yıldız, "Türkmenistan da İran da Irak da diğer ülkeler de ulusal politikalar gereği tercihlerine göre Nabucco da kaynağını bulacaktır, Güney Akım da kaynağı bulacaktır. Bunlar çok yakın vadeli projeler değildir her biri 8-10 yıllık projeksiyonu olan projelerdir" diye konuştu.

Irak'taki petrol arama çalışması

Türkiye'nin Kuzey Irak'ta petrol arama konusunda sıkıntı yaşayıp yaşamadığını sorulması üzerine Yıldız, Irak'ın son dönemde zor günler geçirdiğini ve savaş ortamının ardından normalleşme sürecine girdiğini söyledi.

Bu normalleşme sürecinin tetikleyebilecek en önemli unsurlar arasında enerji sektörünün bulunduğuna işaret eden Yıldız, "Yani Irak petrol ve doğal gazı çıkarttığı kadar normalleşecek normalleştiği kadar da bunları daha fazla çıkarmış olacak. Biz bu kaynakların bir an önce çıkarılması yönünde kanaatlerimizi kuvvetle vurguluyoruz" dedi.

TPAO'nun bölgede petrol arama faaliyetlerinin bulunduğunu hatırlatan Yıldız, arama faaliyetlerinde Kuzey Irak'ta hidrokarbon yasasının henüz çıkarılmış olmamasından dolayı bir sıkıntı yaşandığını bildirdi.

Bu sıkıntının bir an önce giderilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:

"Bölgede hem kamu şirketlerinin hem özel şirketlerinin statüsünün henüz netleşmemiş olması oradan çıkan petrol ya da doğal gazın hangi hisseler yoluyla realize edilebileceğiyle alakalı sıkıntılar var. Bunların bir an önce gerçekleşmesi ve resmileşmesi lazım. Legalleşmeyen bu çalışmalar hem özel sektörün, hem kamunun orada hareket kabiliyetlerini kısıtlıyor.

Petrol ve doğal gaz konusunda Kuzey Irak'ta yaşanan belirsizlik sürdürülemez haldedir. Petrol ve doğal gaz orada bulunduğu sürece yer altında kalamaz, eğer Irak normalleşmesini hızlandırmak istiyorsa, mutlaka hidrokarbon yasasının çıkarılması lazım."

Söz konusu yasanın Irak'ın bir bütün olarak gelişmesine katkı koyacağını vurgulayan Yıldız, "hidrokarbon yasasının merkezi hükümet tarafından bir an önce çıkarılmasının, bırakın sadece girişimcileri, kamu ve özel şirketleri öncelikle Irak'ın menfaatleri açısından büyük faydası var" dedi.

Irak'ta yapılacak ikinci faz ihalelere TPAO'nun da davet edildiğini hatırlatan Yıldız, buradan bir kaç ihale alarak, petrol ve doğal gazla alakalı Türkiye'nin Irak'la olan ilişkileri daha da somutlaştırmak ve güçlendirmesini ümit ettiklerini söyledi.

Su konusu

Türkiye-Suriye-Irak arasındaki su konusuna ilişkin bir soru üzerine de Bakan Yıldız, su ile 1986 yılından beri devam eden bir anlaşma bulunduğunu hatırlatarak, Fırat havzasıyla alakalı 500 metre küp/saniyelik taahhütlerini "büyük bir itina ile koruduklarını" ifade etti.

Bu konuda her türlü bilgi ve çıktıyı da Iraklı yetkililere sunabileceklerini belirten Yıldız, "taahhüt ettiğimizden bu yana 500 metre küp/saniyenin hiç altına düşmedik ve düşmeyeceğiz" dedi.