"Bu ülkelere para yatıranlar çok kazanacak"

Maliye Bakanı Şimşek "Arap Baharı yaşanan ülkelerin önemli kaynakları var, genç nüfusları var. Reform yapılırsa, bu ülkelerin geleceği çok parlak" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Arap Baharı yaşanan ülkelerin önemli kaynakları ve genç nüfusları olduğunu belirterek, "Reform yapılırsa, bu ülkelerin geleceği çok parlak. Bu ülkelere parayı yatıranlar çok kazanacak. Biz de Türkiye olarak bu ülkelere gerekli desteği vereceğiz" dedi.

Şimşek, "Arap ülkelerinde ne tür reformlara gerek var, Arap dünyasına yönelik Türkiye olarak nasıl bir politika izlenecek" şeklindeki soru üzerine, Arap Baharı'nın, Arap uyanmasının çok heyecan verici bir gelişme olduğunu söyledi. "Bu süreç, ümit ediyoruz ki Arap dünyasına, Arap kardeşlerimize hakikaten daha çok refah, daha çok huzur, daha çok barış ve daha çok sosyal adalet olarak yansır" diyen Şimşek, bu uyanışın temelindeki noktaların da bunlar olduğunu söyledi.

Bakan Şimşek, sürecin başarılı olmasının ülkelerin desteğinin yanında, iktidara gelen hükümetlerin, politikacıların cesur kararlar almasına ve köklü reformlara bağlı olduğunu kaydetti. Türkiye'nin de bu ülkelere desteğinin olduğunu ve devam edeceğini belirten Şimşek, "Örneğin Tunus'a destek konusunda gerekli adımları attık. Tunus'a 400-500 milyon dolarlık bir destek söz konusu olacak" dedi.

Bakan Şimşek, Libya'da da Türkiye'nin üstüne düşeni yaptığını ifade ederek, olayın sadece maddi destek olmadığını, olayın diğer boyutunun teknik destek, her alanda işbirliği, deneyimlerin paylaşılması olduğunu söyledi.

"2012'de yüzde 4'lük bir büyümeyi öngörüyoruz"

2010 yılı ve 2011 yılının ilk yarısında Türkiye'nin çok güçlü bir büyüme performansı gösterdiğini belirten Şimşek, büyümenin esas itibariyle iç talep kaynaklı olduğunu söyledi. Şimşek, şöyle devam etti: "İç talep kaynaklı büyümenin bazı yan etkileri oluyor. O yan etkilerinden biri cari açık, diğeri enflasyon. Geçen sene aldığımız tedbirlerle yılın ikinci yarısında yeniden dengelenme sürecine girdik. 2011'in ilk yarısında büyüme yüzde 10'un biraz üzerinde. Fakat bu yüzde 10'u nasıl sağladık? Türkiye'deki iç tüketim ve yatırımlar reel olarak diyelim ki yüzde 15'in üzerinde büyümeye katkıda bulunmuş.

Buradaki büyüme, iç talepteki büyüme... Türkiye ekonomisi kapalı bir ekonomi olsaydı büyüme yüzde 15'in üzerinde olacaktı. Net ihracat büyümeyi 5 puanın üzerinde aşağı çekti. Türkiye çok hızlı koşmasına rağmen, net ihracatın olumsuz etkisiyle büyüme aşağı indi. İç talebin bu kadar hızlı gidiyor olmasının da yan etkileri var. Yılın ikinci yarısında, iç talepte yumuşama sürecine girdik. Net ihracatın büyümeye katkısına bakarsanız, büyümeye katkısı neredeyse 2 puana yükseldi. Eskiden büyümeyi 5 puan aşağı çekiyordu."

"İlk çeyrekte büyüme, net ihracattan kaynaklandı"

Bakan Şimşek, ilk çeyreğe gelindiğinde bu trendin devam ettiğinin görüldüğünü ifade ederek, "Yılın ilk çeyreğinde büyüme, net ihracattan kaynaklandı" dedi. Gayri safi yurt içi hasılanın neredeyse yüzde 70'ine tekabül eden özel tüketim, sıfır katkı gösterirken net ihracatın 4,5 civarında katkı gösterdiğine işaret eden Şimşek, stoklarda büyük bir erime olduğunu kaydetti. Bakan Şimşek, şöyle devam etti:

"Gerek Avrupa'daki sıkıntıların getirdiği kötümserlik, gerekse iç talepteki yavaşlamayla birlikte Avrupa pazarındaki daralmayla birlikte stoklar hızlı bir şekilde eridi, ama işin özü itibariyle yüzde 3,2'lik rakam iyi bir rakam bu küresel şartlarda. En büyük ticaret ortağımız AB'nin içinde olduğu krizi dikkate alırsak oldukça iyi bir rakam. Kompozisyonunu incelediğimiz zaman da sağlıklı bir büyüme. İhracattan kaynaklanan bir büyüme söz konusu. Bizim için sürpriz değil, öngördüğümüz bir büyüme.

Biz hükümet olarak yüzde 4'lük bir büyümeyi öngörüyoruz 2012'de. Yılın ilk yarısı bunun altında gerçekleşecek. Yılın ikinci yarısında Avrupa'daki krizin derinleşmeyeceği bir ortamdan global ortamdan yola çıkarak, yüzde 4 oranındaki bir büyümenin hala makul gerçekçi olduğunu söyleyebiliriz."