"Faiz oranları yüzde 15'e geri gelsin"
TİM Başkanı Büyükekşi, borçlanma ve borç verme faiz oranları arasındaki farkın zamanla daralmasını istiyor
İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, borçlanma ve borç verme faiz oranları arasındaki farkın zamanla daralmasını ve faiz indiriminin başladığı zamanki yüzde 15 oranına gelmesini istediklerini bildirdi.
Büyükekşi, Merkez Bankasının faiz indirimleri ve döviz kurlarında yaşanan gelişmelerle ilişkin yazılı açıklamasında, reel sektör ve ihracat dünyası olarak, faiz oranlarının geldiği noktadan memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Faiz oranlarındaki indirimlere rağmen, borçlanma ve borç verme arasındaki farkın 2,5 puanla aynı kaldığını belirten Büyükekşi, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İlk indirimin gerçekleştiği Kasım 2008'de aradaki fark borçlanma faiz oranının yüzde 15'ine tekabül ederken, son yapılan indirimle aradaki fark, borçlanma faiz oranının yüzde 37'si olarak gerçekleşti. Bu gelişme, şirketlerimizin ucuz borçlanmasını engellemektedir. Faiz indirimleri kadar önemli olan borçlanma ve borç verme faiz oranları arasındaki farkın zamanla daralmasını ve faiz indiriminin ilk başladığı zamanki yüzde 15 oranına gelmesini istiyoruz."
"Dolar kurunda 1.50 TL hayati mesele"
Düşen faiz oranlarının, döviz kurlarına eskisi kadar destek olmadığına işaret eden Büyükekşi, dolar kurunda 1,50 lira seviyesinin, kendileri için "kritik eşik" ve "hayati mesele" olduğunu kaydetti.
Büyükekşi, "Kurdaki gelişmeler aynı yönde olursa sadece ihracatçılar değil, tüm Türkiye kaybedecektir. Biz bu noktada, Merkez Bankasının üretici ve ihracatçı dostu politikalarını sürdürerek, döviz kurunun daha gerçekçi seviyelerde oluşması ve ihracatımızın destekçisi olması için katkı vermesini bekliyoruz" dedi.
Kriz sonrası değişen koşullar içinde, TL'nin istikrarının ve rekabetçi seviyesinin korunması için önceki dönemlerden farklı para ve kur politikaları uygulanması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, Merkez Bankasının öncelikle fiyat istikrarı ve ekonominin canlandırılması hedefleriyle uyumlu, TL'nin istikrarını ve rekabetçi seviyesini koruma hedefini ilan etmesi gerektiğini savundu.
TİM Başkanı Büyükekşi, bir dizi para politikası seçenekleri kullanılması gerektiğini belirterek, bu bağlamda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Para piyasasında TL likiditesinin yönetilmesinde ve ihtiyaç duyulan TL likiditesinin karşılanmasında daha çok doğrudan döviz alımları ile piyasanın TL likiditesi karşılanmalıdır.
Döviz alım ihaleleri, günlük alım miktarları olan 30 milyon dolar arttırılarak sürdürülmelidir. Kriz başlayalı tam bir yıl oluyor. Bir yıl önce Merkez Bankasının rezervleri 74 milyar dolar idi. Şu anda 66 milyar dolar rezerv mevcut. Döviz rezervleri arttırılmalıdır, bunun içinde ihalelerdeki alım miktarları artmalıdır.
Merkez Bankası 2009 yılının geri kalanı ile 2010 ve 2011 yılları için net döviz rezervi hedef aralıkları koyarak ilan etmelidir. Piyasalara rezerv hedefi ile kuvvetli mesaj vermelidir."