"Krizde 2009 sonlarına doğru toparlanma olabilir"
Bakan Şimşek, ekonominin ikinci çeyrekten başlayarak bir yavaşlama sürecine girdiğini ifade etti
ANKARA - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, küresel finansal kriz konusunda, genelde 2009 sonlarına doğru toparlanma olabileceğine ilişkin bir kanı olduğunu kaydetti.
NTV ve CNBC-e ortak yayınında soruları yanıtlayan Şimşek, küresel finansal krizde "toparlanmanın ne zaman başlayacağına" yönelik soru üzerine, bunu yanıtlamanın çok zor olduğunu, geçmiş deneyimlerden, dünyada daha önceki dönemlerde ortaya çıkan sorunlardan ve politika reaksiyonlarından insanların bir takım öngörülerde bulunabildiğini söyledi.
Şimşek, "Genelde 2009'un sonlarına doğru toparlanma olabileceğine ilişkin bir kanı var" dedi. Ekonomiye ilişkin öngörüsüne ilişkin soru üzerine Şimşek, ekonominin ikinci çeyrekten başlayarak bir yavaşlama sürecine girdiğini ifade etti. Türkiye'de bir takım iç zorluklar da bulunduğunu belirten Şişmek, şunları söyledi:
"Dünyadaki kriz çok daha yüksek dozda devam ediyor. Dolayısıyla onun yansımalarının sonucu olarak Türkiye'de ekonomideki yavaşlama 3. çeyrekte de orta dönem 4. çeyrekte de devam edecek gibi bir seyir var.
Şunu ümit ediyoruz, dünya piyasaları mevcut tıkanmış halinden 2009'un en geç birinci çeyreğinde kurtulmaya başlar, ondan sonra yansımaları o şekilde olur. Çünkü çok ciddi önlemler alındı, bazıları hala kağıt üzerinde. Bu önlemler uygulamaya konuldukça, ciddi bir bilanço tahribatı var. Bilançolar tamir edildikçe, o alanda esneklikler doğacak ve bize de yansımaları olacak."
Amerikan hane halkının bilançolarında büyük tahribat olduğunu örneklerle anlatan Şimşek, Amerikan hane halkının dünya ekonomisinin yüzde 21'ine denk geldiğini, bunun hem ticaret açısından, hem de büyüme beklentileri açısında çok önemli olduğunu kaydetti.
"Türkiye çok daha güçlü çıkacak"
Burada atılan adımların önemine işaret eden Şimşek, "Avrupa'da, Asya'da benzer adımlar atılıyor. Tüm bunları bir araya getirdiğimiz zaman ben çok kötümser değilim ama temkinli olmakta fayda görüyorum. 2009 yılı zor bir yıl olarak geçebilir dünya için bunun bize de yansımaları olacak. Ben şuna inanıyorum, Türkiye bundan çok daha güçlü çıkacak" dedi. Bakan Şimşek, Türkiye'de hane halkı borcunun milli gelire oranının yüzde 10 olduğunu, en yakın ülke grubu doğu Avrupa'da bu oranın yüzde 20-25, batılı ülkelerde ise yüzde 65-85 olduğunu söyledi.
"Zayıf nokta özel sektörün borçları"
Şimşek, şöyle devam etti:
"Türkiye bankacılık sektörü sağlam. Kamu finansman dengelerinin iyi olması, hane halkının durumunun iyi olması. Elimizde bir tek zayıf nokta özel sektörün borçları olarak görünüyor ama özel sektörün borçlarının önemli bir kısmı Türk bankalarına. O nedenle ben ümit ediyorum ki krizin bize yansımalarını sınırlayacak bir çerçeve içerisine giriyoruz, yolumuza devam ediyoruz. Ümitliyim. Ama dünyadaki sıkıntıların da farkındayız, onu içselleştirdik."
Bankaların mevduat garantisine ilişkin yetkisi
Bankalardaki mevduata sağlanan garantiye ilişkin yetkinin Bakanlar Kurulu'na devriyle ilgili düzenlemeye yönelik bir soruya ise Şimşek, şu yanıtı verdi:
"Bu düzenlemenin yapıldığı tasarıya bakmakta fayda var. Tasarı yurt dışından kaynak çekmeye yönelik bir tasarı. Bizim etrafımızdaki tüm ülkeler, bütün rakiplerimiz mevduat garantisini öyle bir çerçevede getirdiler ki uluslararası borçlanmayı dahi garanti kapsamına aldılar. Eğer hakikaten bu paket başarılı olacaksa bir anlamda belki bu türden bir adım atılması gerekir. Birinci konu bu.
İkinci konu eğer yasal yetki yoksa, o yasal yetkiyi alıp zamanı geldiği zaman, öyle bir şey olursa, çok uygun şekilde kullanmak kadar makul bir şey yok."
Mevcut düzenlemelerde fon kurulu olduğunu, onların sadece tasarruf mevduatına garanti konusunda esnekliğe sahip olduğunu belirten Şimşek, "Bu genel olarak mevduat için. Dolayısıyla bu tamamen, esneklik olsun, hızlı davranmak açısından bu yetki olsun. Bir de ortaya koyduğumuz dışardan kaynak çekme paketini güçlendirsin" dedi.
"Bizim bankalar hala sağlam" diyen Şimşek, sermaye yeterlilik oranının yüksek, problemli kredi oranının düşük olduğunu, karlılıklarının uzun süredir çok yüksek seyrettiğini, likiditelerinin de çok yüksek olduğunu anlattı.
Bu konuların önemini vurgulayan Şimşek, "Bu bizim için en büyük avantaj bu dönem. Onun için olaya başka türlü bakmayın" dedi.