"Kur sorunu iki ucu keskin bıçak"

Bakan Şimşek, yüksek kurun özel sektörün tüm problemlerini çözemeyeceğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

UŞAK - Özel sektörün yüksek döviz borcunun olduğuna işaret eden Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Kur sorunu iki ucu keskin bıçak. 'Yüksek kur problemleri çözer' yaklaşımı makul değil" değerlendirmesinde bulundu.

Uşak Kültür Merkezi'nde "Türkiye: Yeni Program" konulu sunum yapan Şimşek, cari açık hakkında değerlendirmede bulundu.

Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulması ve arz güvenliğini sağlayabilmesi için bir dizi düzenleme yaptıklarını dile getiren Şimşek, güneş, rüzgar ve nükleer enerji konusunda yapılan girişimlerin kısa sürede sonuç vermesinin mümkün olmadığını, bu nedenle tasarrufun önemini artırdığını söyledi.

Şimşek, enflasyonun tekrar çift haneli rakamlara çıktığı son dönemdeki yükselişte gıda ve enerji fiyatlarının önemli etkisinin bulunduğunu, tüm dünyada ortalama enflasyonun geçen sene yüzde 3 seviyelerindeyken bu yıl iki kat artış beklendiğini, ancak Türkiye'nin yaşanan global şoka rağmen bu konuda kötü bir performans göstermediğini belirtti.

Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu oran iyidir, 'Fiyat istikrarını sağladık' demiyorum. Rakamlar hoş değil ama Türkiye bu şoktan en az etkilenen ülkeler arasında. Enerji ve gıda fiyatlarında bir şok yaşanıyor. Bu şok sonsuza kadar devam etmez. Eninde sonunda bu fiyatlar bir yerde duracak. 1980 yılından bu yana ilk defa batı ülkelerinde enerji tüketimi düşmeye başladı, azalıyor. Ben inanıyorum ki, enflasyon tekrar düşüşe geçecek, orta vadede tekrar tek haneli ve düşük bir rakama inecek. Neden? Çünkü Merkez Bankası artık para basmıyor. 2001 yılında Hazine'yi finansman imkanını kaldırdılar. Kurumsal altyapı güçlü, bağımsız bir Merkez Bankası var."

"Cari açık önemli ölçüde bir enerji sorunu"

Reform yaptıklarını belirten Bakan Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünya Bankası liginde rekabeti güçlendirme konusunda sınıf atlıyoruz. Cari açık da önemli ölçüde bir enerji sorunudur. Eğer enerjideki fiyat etkisini hariç tutarsak, cari açık aslında mevcudun yarısı olur. Cari açıkta enerji maliyetlerinin yanında kurun da etkisi var. Bu işin kolay çözümü var mı ben bilmiyorum. İki ucu keskin bir bıçak. Kamu sektöründe açık pozisyon yok. Kur hareket ederse Hazine'ye etkisi sınırlı olur. Ama özel sektörün var. Türkiye'deki imalat sanayi üretimine bakın, bugün bir çok sektörde yüksek katma değer üretmediğimiz için bir yerlerden alıp birleştirip paketleyip satıyoruz. Düşük kur sizi etkiliyor ama yüksek kur sizin tüm problemlerinizi çözer yaklaşımı makul bir yaklaşım değil."

"Yüksek kur size Ar-Ge yaptırmaz, markalaştırmaz, patent sayısını artırmaz, enerji maliyetlerini indirmez" diyen Devlet Bakanı Şimşek, "Tersine kur yükselirse enerji maliyetleriniz artar. Dolayısıyla bu konunun kolaycı bir çözümü yok. Bu işin ortasını bulmak lazım" diye konuştu.

"Yoğurdu üfleyerek yiyoruz"

Yapısal problemler çözülürse kurun etkisinin sınırlı kalacağını, yapısal sorunlar çözülmezse sadece kur boyutuyla sürekli ve kalıcı olamayacağını kaydeden Şimşek, cari açığın orta vadede enerji reformu ve rekabet gücünün artırılmasıyla çözülebileceğini, alınan önlemlerin sonuçlarını 3-5 yıllık süreçte göstermeye başlayacağını söyledi.

Türkiye ekonomisinin geçmişte yüksek cari açık verdiği dönemlerde krize girdiğini, ancak cari açığın finansman kaynaklarının artık değiştiğini, sıcak paranın payının gerilediğini belirten Şimşek, bankaların da durumunun eskisine nazaran çok daha iyi olduğunu kaydetti.

Dünyadaki son şokların Türk bankaları üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu da ifade eden Şimşek, "Bankaların sermaye yeterlilik oranları iyi durumda. Türkiye'deki oran yasal olarak gereken oranın 2.5 katı. Dünyada bankalar zarar açıklarken Türk bankalarına bakıyorsunuz kar açıklamaya devam ediyor. Çünkü bizim ağzımız yandı. 2001 sonrası biz şu anda yoğurdu üfleyerek yiyoruz" şeklinde konuştu.