"Sanal dolandırıcılıkta sorumluluk bankanın"
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, internet bankacılığıyla kişinin bilgisi dışında hesabından çekilen paradan bankanın sorumlu tutulması gerektiğine hükmetti.
ANKARA - Ferdi Türkten - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, internet bankacılığıyla kişinin bilgisi dışında hesabından çekilen paradan bankanın sorumlu tutulması gerektiğine hükmetti.
İzmir'de Hülya S. isimli kadın, bankadaki hesabından bir günde internet bankacılığıyla 6 kez para çekildiğini, aynı gün bankamatik kartıyla alışveriş yapılarak toplamda 16 bin 575 lirasının başkaları tarafından kullanıldığını fark etti.
Hülya S'nin başvurusu üzerine yapılan araştırmada, internet üzerinden aktarılan miktarın Adnan Ö. isimli kişinin hesabına gönderildiği, işlemin bir internet kafede gerçekleştirildiği belirlendi.
Bilgisi dışında hesabından çekilen paraları bankadan talep eden Hülya S'nin bu isteği reddedildi. Talebinin reddedilmesi üzerine Hülya S, bankanın gerekli güvenlik tedbirlerini almadığı gerekçesiyle uğradığı zararla birlikte 17 bin lira maddi, 20 bin lira manevi tazminat talebiyle bankaya dava açtı.
İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada, bankacı ve hukukçulardan oluşan bilirkişi heyetinin raporu doğrultusunda davacı Hülya S. ve davalı banka eşit kusurlu bulunduğundan internet üzerinden aktarıldığı tespit edilen toplam 16 bin 150 liranın yarısının banka tarafından Hülya S'ye ödenmesine karar verildi.
Mahkeme, internet bankacılığında bu tür risklerin bulunduğunu bilerek hesabın açıldığı gerekçesiyle de manevi tazminat talebini reddetti.
"Banka sorumlu"
Tarafların kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, olaydan bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu.
Daire kararında, yasaya göre, bankaların kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlü olduğuna işaret edildi.
Saklayanın bu parayı kendi yararına kullanabileceği belirtilen kararda, bu açıdan değerlendirildiğinde usulsüz işlemle çekilen paranın doğrudan doğruya bankanın zararı olduğu, mevduat sahibinin alacağının aynen devam ettiği vurgulandı.
Yapılan soruşturmada davacının, parayı kullanan kişi veya kişilerle işbirliği ve başka şekilde kusurlu davrandığının kanıtlanmadığının altı çizilen kararda, "Davalı banka tarafından hesapta bulunan paranın güvenliğinin tam olarak sağlanamadığı, kötü niyetli kişilerin işlemlerine karşı korunamadığı, bu kişilerin eylem ve işlemlerine karşı koruyacak etkili mekanizmayı, güvenlik önlemlerini geliştirmediği, bu önlemleri kullanmayı müşterileri için zorunlu hale getirmediği anlaşılmaktadır. O halde, davalı bankanın çekilen paradan sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durum karşısında davacının yarı oranda kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir" denildi.
Yerel mahkeme ise bankaların mudilerin yatırımlarını korumakla yükümlü olduğuna ilişkin yasa hükmünün internet bankacılığına tam uyumlu olmadığı, müşterilerin özel bilgilerle internet üzerinden hesabına ulaşabildiği, burada yaşanabilecek risklerin banka ve müşteri tarafından öngörülmesi gerektiği, her iki tarafın da kusurlu olduğu gerekçesiyle ilk kararında direndi.
Direnme kararı üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun gündemine geldi. Kurul, direnme kararını oy çokluğuyla bozarak, internet bankacılığında müşterinin bilgisi dışında çekilen paradan bankanın sorumlu tutulması gerektiğine hükmetti.