"Türbanda Çankaya mesajımızı biliyor" diyen Yalçındağ uyardı / Ertelenen reformların bedeli yüksek

ANKARA - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ankara'da katıldığı Rekabet Uzmanları Derneği'nin toplantısında gazetecilerin türbana ilişkin anayasa değişikliği konusundaki sorusunu yanıtladı. Yalçındağ, "Düzenleme cumhurbaşkanında, bir mesajınız olacak mı?" soruna, "Çankaya bizim mesajımızı biliyor. TÜSİAD olarak gelişmeleri izliyoruz. Konjonktüre göre bir değerlendirme yapacağız" dedi. Yalçındağ, "Ertelenen reformların bedelinin daha yüksek olduğu dönemdeyiz" diyerek uyarıda da bulundu. Rekabet Uzmanları Derneği'nin 10'ncu kuruluş yıldönümü toplantısındaki konuşmasında TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, istikrarın korunması mesajı verdi. "Türkiye çağdaş bir toplum ve ekonomi olmanın gereklerini yerine getirmek durumundadır" diyen Yalçındağ, bunu başarmak için 2008 yılında oluşan belirsizlik dönemini en az zararla atlatılması gerektiğini vurguladı. TüSiAD başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: "Çağdaş ekonomi olmak öncelikle istikrarı, ardından verimliliği sağlamaktan geçmektedir. İstikrar büyük ölçüde siyasi iradenin sorumluluğundadır. Verimliliği sağlamanın ise çok unsuru olmakla birlikte esas itici güç serbest rekabetin temin edilmesidir. Bu bağlamda kamunun rekabeti engelleyen tüm uygulamalarını kaldırması ve piyasa oyuncularının rekabeti zedeleyecek davranışlarına engel olması gerekmektedir." Yalçındağ, 2001 sonrası dönemin ekonomik ve siyasi istikrar sayesinde uluslararası rekabette kaybettiği yılları bir miktar telafi ettiğini ancak bu telafinin devam edebilmesi için verimliliğe dayalı bir ekonomi süreci gerçekleştirmesine bağlı olduğunu vurguladı. Yalçındağ, dünya ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini kaydederek "Finansal piyasalarda başlayan dalga reel ekonomiyi de tehdit etme noktasına gelmiştir. Ayrıca sadece Amerika ile kısıtlı kalmaması, tüm dünyayı etkileme ihtimali artmıştır. G7 Maliye Bakanları bankalarda oluşan kayıpların sanılandan çok daha yüksek olduğu uyarılarını yapmaktadır" diye konuştu. Arzuhan Yalçındağ, bu ortamda ekonomik kırılganlıkların arttığını hatırlatarak, "Ertelenen reformların bedelinin daha yüksek olduğu dönemdeyiz. Böyle dönemlerden istikrarlı siyasete ve ekonomiye sahip, verimliliği ve rekabeti destekleyen uygulamalarını tamamlamış ve risk yönetimi yapabilen ekonomilerin diğerlerine göre daha az zararla çıkacağı muhakkaktır" dedi. Risk algılamasının arttığı dönemdeyiz Dünya ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini ve finansal piyasalarda başlayan dalganın reel ekonomiyi de tehdit etme noktasına geldiğini belirten Yalçındağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrıca krizin sadece Amerika ile kısıtlı kalmaması, tüm dünyayı etkilemesi ihtimali artmıştır. G7 maliye bakanları, bankalarda oluşan kayıpların sanılandan çok daha yüksek olduğu uyarılarını yapmakta. AB veya BRIC ülkelerinin Amerikan ekonomisinden bağımsız hareket edip küresel büyümeyi devam ettireceği tezi ise inandırıcılığını kaybetmekte. Kısacası, risklerin ve daha önemlisi risk algılamasının arttığı, artacağı bir dönemdeyiz. Risk algısının arttığı dönemler, finansal piyasaların çok daha seçici, çok daha titiz davrandığı dönemlerdir. Ekonomik kırılganlıkların, ertelenen reformların bedelinin daha yüksek olduğu dönemlerdir." İş dünyası da rekabet kültürünü benimsemeli Rekabet politikasının iyi işlemesinin, ancak bu kültürün tüm kesimlerde benimsenmesi ile mümkün olabileceğine dikkati çeken Yalçındağ, Türkiye'de adil ticari mücadelenin önündeki engellerin kaldırılabilmesi için, iş dünyasının da rekabet kültürünü özümsemesi gerektiğini vurguladı.